“Rüşvet ve yolsuzlukta başı çekiyoruz”

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

KTAMS Başkanı Güven Bengihan , bugüne kadar bu halk için olumlu yönde ne yaptılar ki diye sordu.  KTAMS Başkanı Bengihan , bu ülkede özellikle son yıllarda anayasaya aykırı bir çok düzenlemelere ve demokrasi dışı uygulamalara gidildiğini vurguladı.  Bengihan , hükümetin düşünce ve ifade özgürlüğünü de kısıtlamaya gittiğini , Merkezi İhale Komisyonunun ihale süreçlerinde yaşanan yolsuzluklara , rüşvet iddialarına en çok bu dönemde şahit olduklarına dikkat çekti.

Bengihan , gazetelerde de yolsuzluk konusunda yapılan bir ankette ülkemizde kamu kurum ve kuruluşlarında iş insanlarının nerdeyse tümü işlerini yapabilmek için rüşvet verdiklerini itiraf ettiklerini kaydetti.  Bengihan ,  yolsuzluk ve  rüşvet konusunda hem bizim ülkemiz ,  hem de Türkiye’nin sınıfta kaldığını söyledi.

Bengihan ,yapılan ankette bu ülkenin yürütmesinin de bu rüşvet  ve yolsuzluk olaylarında başı çektiğiyle ilgili haberler dikkat çekiyor dedi.

KTAMS Başkanı Bengihan  , bu haberleri gördüğümüzde bir taraftan sayıştaylık raporlarında elektrik kurumunun akaryakıt teminiyle ilgili ihalesiz 133 milyon 900 bin Türk lirası ihalesiz akaryakıt aldığını sayıştay raporlarında ve gazetelerde çıktığını okuyoruz.  Ayrıca yine Elektrik Kurumuyla ilgili 137 dolarlardan 35 dolarlara inen akaryakıt teminiyle ilgili ihalelerde  rakamları gördüğümüzde bu aradaki farkı bu uçurum yani 5 katı neredeyse fazla miktarlarda ihalelere çıkıldığını görüyoruz  ifadelerini kullandı.

Bengihan ,bunların görüldüğü zaman ve hükümetinde şuanda herhangi bir tasarruf konusunda adım atmadığını belirtti. Bengihan , aksine hükümetin istihdam yapma , izaz ikram kalemlerinde ve  temsil ödeneklerinde ilgili kalemin rakamının bittiği için o kalemdeki rakamlar ve kaynak kalmadığı için temsil ödeneği kaleminin daha fazla kullanabilmek için toplam miktarının önünü açıyorlar  dedi.   Bengihan ,  istihdamlar hükümetin kamuda 65 işci alımıyla ilgili girişim başlattığını,  ihtiyat sandığında 10 tane sözleşmeli alabilmek için ve  Binboğa yem fabrikasında da benzer  istihdam yapılmaya çalışıldığı ve bunlara tepkiyle durdurulmasına dikkat çekti.

“Ad-Hoc komitedeki önerilerin dikkate alınmadığını görüyoruz”

Bengihan , ayrıca dün Kamu Hizmeti Komisyonun idari işler sicil işleri müdürlüğüne yeni birinin atanmasına tepki gösterdi. Bengihan ,mecliste üçlü kararname atamalarına şuan ki süreçte ekonomik tedbir adı altında bir duraklama getirileceğinin konuşulduğu günlerden geçilmekte olduğunu ,  “halkın kesintiyle ilgili yasa tasarısının Pazartesi günü Meclis’in Genel Kuruluna getirileceğini gördüğümüzde ayni günde atama yapıldığı ortaya çıkınca bunlara güvenmemekle ne kadar haklı olduğumuzu görüyoruz” dedi. Bengihan ,  “ayrıca insanların ekonomik örgütlerin sivil toplum örgütlerinin meslek örgütlerinin sendikaların yapmış olduğu meclisteki Ad-Hoc komitedeki önerilerin dikkate alınmadığını görüyoruz” dedi.

Bengihan , yine tamamen yetkinin bu komitede oluşacak kaynağın yönetim kurulunda denetlenebilir ve kontrol edilebilir olması açısından o komisyonda yasayla çerçevelerinin çizilmesi gerektiğinin ve sivil toplum örgütlerinden , ekonomik örgütlerden , sendikalardan da güven verebilme adına o komitelerde olması gerektiğini üstüne basa basa belirtmemize rağmen tamamen yetkiyi Bakanlar Kurulununun kararına verdiklerini ifade etti.

Bengihan ,  ayrıca gönüllük esasına dayalı olmasıyla ilgili ısrarımızdan bu yasanın yürürlüğe girdiği tarihten sonra  15 gün süre içerisinde 15.000 TL brüt maaş alanların üzerinde herhangi bir geliri olan herkesten emekli , özel sektör çalışanı her ne adı altında çalışıyorsa herkese %1’den başlayarak %5’e kadar çıkan bir kesinti düzenlendiğini söyledi. Bengihan  bu düzenlemeye eğer itirazı olan varsa kesinti yapılmasına yönelik 15 günlük sürede bağlı bulunduğu kuruma dilekçe yapılması gerektiği veya ne kadarlık süre kesinti yapılması gerektiğiyle ilgili dilekçe doldurulması gerektiğini düzenlediklerini  ve bunun15 gün ile sınırlandırdıklarını söyledi. Bengihan ,  15 günlük süre içerisinde olası bir gecikme olursa da kesinti yapılan kişilere tekrardan iade edileceği konusunda da bir düzenlemenin söz konusu olduğunu söyledi.

Bengihan , gönüllülüğün  15 gün süreyle sınırlandırılamayacağını ve bir kişi şuan maaşından kesinti yapmak konusunda ekonomik olarak durumu uygun olabilir  ancak ilerleyen sürelerde maaş veya gelirinin düşeceğini siz  10 aylık süre içerisinde öngöremeyebilirsiniz o yüzden gönüllükle olan bir kesintinin söz konusu olmadığını düşünüyorum yine yasayla zorunlu kesinti yapıyorlar ve on beş günlük bir süre şeklinde başvuru yapma hakkı tanıyorlar bu bize göre doğru bir anlayış değildir dedi..  Bengihan , 15.000 TL gibi rakamı sınır koydular ancak Ocak ve şubat ayları gerçekleşen hayat pahalılığı 7.39 şuan 13.563 TL olan asgari ücrete %10 veya  %15’lik hayat pahalılığından kaynaklı bir düzenleme bile yapıldığında asgari ücret bu 10 aylık süre içerisinde kesinti kapsamına alınacaktır dedi.  Bengihan , hükümet tarafından  Asgari ücrette bu %1 ile başlayan %5’e kadar çıkan bu zorunlu kesintilerden mecburen kesinti yapılması sağlanacaktır dedi.

“Dava dosyalandı, hükümet geri çekti”

Bengihan , ayrıca 10 aylık bir maaş kesintisi olduğunu söylüyorlar bunun  tamamen yanlış olduğunu söyleyerek ,  her türlü maaş, ücret , nitelikli ödemeler denildiğini fakat ek mesailerden de kesinti yapılacağını ,  ayrıca 13. Maaş Aralık ayı içerisinde ödendiği için 13. Maaştan da  her türlü gelirden kesinti yapılacağı söyledi. Bengihan ,  13. Maaşların aralık ayı içerisinde ödendiği için 13 maaşlardan da bu kesintiler yapılacağını söyledi..

Bengihan , yasal mevzuatlar noktasında değerlendirmeler yaptıklarını ve  bir takım tespitlerde bulunduklarını özellikle belediyelerde ve toplu iş sözleşmesi kapsamında olan iş yerlerinde insanların maaş ücret ve ödenekleri toplu sözleşme ile düzenlendiğini söyledi.

Bengihan , “toplu sözleşme ile düzenlenen hak ve menfaat ve ücretleri  siz bir yasa yaparak toplu sözleşme kapsamında olan ve çalışan ve kurumları nasıl bir yasa yaparak kesintiye zorlayabilirsiniz” diye sordu.

Bengihan ,  “anayasa mahkemesinin bu sözleşmeyle ilgili ortaya koyduğu bir karar olduğunu hatta bu konuda kamudaki işçilerle ilgili gerek kıdem tazminatının ödenmesi, gerekse ihtiyat sandığı ve sigorta yatırımlarıyla ilgili anayasa mahkemesinin kararı şu yöndeydi toplu sözleşmeyle verilen haklar herhangi bir yasa ile sınırlandırılamaz” dedi .

Bengihan , “yasa asgariyi belirler ve toplu sözleşmede bununla ilgili onu geliştirebilir” dedi .

Bengihan , hükümet tarafından  şimdi yapılan bu yasayla toplu sözleşme kapsamında olanlardan da tüm kurum kuruluş ve çalışanlardan da kesinti yapılmasını düzenlendiğini kaydetti.

Bengihan , bunların hukuksal yönden başvuru yapılabilecek bir takım tespitleri olduğunu söyledi. Bengihan ,  bundan daha da önemlisi KTAMS olarak  kamuda örgütlü sendikalarla bu yasa tasarısıyla ilgili geldiği ilk günden itibaren zaten anayasa mahkemesine başvurduklarını anımsattı. Bengihan , anayasa mahkemesine dava dosyalandıktan sonra hemen ertesi günü hükümet yasa  gücündeki kararnameyi geri çekip yasa tasarısı şeklinde tekrar gündeme getirmişti dedi.

Bengihan , şimdi yasa tasarısı ile ilgili hukukçularıyla görüşerek yapılan bu düzenlemelerde hukuksal mücadele varsa onu da başlatacaklarını ayrıca on  beş günlük süreyle başvuru hakkı kesilmesini istemeyenlere verildiğini bu on beş günlük süreyi verimli kullanma adına sendikaların maktu bir form hazırlayarak ortak kesinti yapılmasını istemeyenlere ortak bir dilekçe formu hazırlayarak bunu kamuoyuyla paylaşmayı düşündüklerini söyledi.

Bengihan , bu yasa tasarısının meclise gelip ivediliği alındıktan sonra yedi gün içerisinde önümüzdeki pazartesi günü Meclis’e gelebileceğini söyleyerek o yüzden kamuda örgütlü sendikalar olarak mecliste bu yasanın görüşüleceği gün gerekli basın açıklamasını ve buna yönelik vereceğimiz mücadeleyi kamuoyuyla paylaşacağız dedi.