KKTC’de kanser veri tabanı yok!

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Teksen Köroğlu, Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) yayınladığı rapora göre, 2015 yılında küresel çapta 8.8 milyon kişinin ölüm nedeninin kanser olduğunu ifade etti. Köroğlu ayrıca, dünyada yaklaşık olarak altı kişiden biri kanser nedeniyle hayatını kaybederken, kayıpların yüzde 70’inin düşük ve orta gelirli ülkelerden olduğunu belirtti

2012 yılında yaklaşık 14 milyon yeni kanser vakası saptandığına vurgu yapan Köroğlu, “Bu göz önünde bulundurulursa önümüzdeki 20 yılda yeni kanser vakaları yüzde 70 artabilir diyebiliriz” şeklinde konuştu

Ekonominin kansere olan etkisinin büyük olduğunu ve giderek bu bağlantının güçlendiğine dikkat çeken Köroğlu, dünyada her yıl 14 milyon kişiyi yakalayan ve 8,2 milyon kişinin ölümüne sebep olan kanser hastalığının KKTC’de de en önemli sağlık sorunlarından biri olduğuna vurgu yaptı

Köroğlu, “Öyle ki Türkiye’de yılda yaklaşık 180 bin kişiye kanser teşhisi konmaktadır. KKTC’de ise Epidemiyolijik ve istatiksel çalışmaların yıllardır yapılmaması yüzünden elimizde doğru düzgün veri tabanı bulunmamaktadır” diye konuştu

Özlem ÇİMENDAL

Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği As Başkanı ve Çevre Sorumlusu Teksen Köroğlu, sürekli artış gösteren kanser hastalığı hakkında Yeni Bakış’a çarpıcı açıklamalarda bulundu. 

8.8 milyon kişi 

kanserden öldü 

Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği As Başkanı ve Çevre Sorumlusu Teksen Köroğlu, Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) yayınladığı rapora göre, 2015 yılında küresel çapta 8.8 milyon kişinin ölüm nedeninin kanser olduğunu ifade etti. 

Kayıpların çoğu orta ve düşük gelirli ülkelerden 

Kanserden hayatını kaybedenlerin genelde düşük gelirli ülkelerden olduğunu dile getiren Köroğlu, “WHO’nun raporuna göre, dünyada yaklaşık olarak altı kişiden biri kanser nedeniyle hayatını kaybederken, bu kayıpların yüzde 70’i düşük gelirli ve orta gelirli ülkelerdendi” dedi. 

Kanser 20 yılda 

yüzde 70 artacak

2012 yılında yaklaşık 14 milyon yeni kanser vakası saptandığına vurgu yapan Köroğlu, “Bu göz önünde bulundurulursa önümüzdeki 20 yılda yeni kanser vakaları yüzde 70 artabilir diyebiliriz” şeklinde konuştu. 

Erken teşhis çok önemli 

“Örgütün raporuna göre, düşük ve orta gelirli olan beş ülkeden sadece birinde kanserle mücadele politikaları için gereken verilere ulaşılabiliyor” diyen Köroğlu, “Kanserle mücadelenin başlıca yolu ise, erken teşhis mekanizmalarının geliştirilmesi olarak tanımlanıyor” ifadelerini kullandı. 

Tütün ürünleri en büyük risk 

Kansere bağlı ölümlerde en büyük risk faktörünün, tütünlü ürünlerin kullanımı olduğunun altını çizen Köroğlu, ölümlerin yüzde 22’sinin de bundan kaynaklandığını vurguladı. 

Ekonominin kansere 

etkisi büyük 

WHO’nun ekonominin kansere olan etkisinin büyük olduğunu ve giderek bu bağlantının güçlendiğini aktardığına dikkat çeken Köroğlu, “Erken teşhis politikalarının güçlendirilmesi ise, milyonlarca insanın kanserden kurtulması için en önemli konu olarak niteleniyor” dedi. 

KKTC’de istatistiksel kanser verisi yok 

Dünyada her yıl 14 milyon kişiyi yakalayan ve 8,2 milyon kişinin ölümüne sebep olan kanser hastalığının KKTC’de de en önemli sağlık sorunlarından biri olduğuna vurgu yapan Köroğlu, “Öyle ki Türkiye’de yılda yaklaşık 180 bin kişiye kanser teşhisi konmaktadır. KKTC’de ise Epidemiyolijik ve istatiksel çalışmaların yıllardır yapılmaması yüzünden elimizde doğru düzgün veri tabanı bulunmamaktadır” diye konuştu.

“Kanser türlerinin 

üçte biri tedbirlerle 

önlenebilir”

“Konunun uzmanlarına göre ise yaygın görülen ve ölüme götüren kanser türlerinin en az üçte biri, bazı tedbirlerle önlenebilir” şekline konuşan Köroğlu şöyle devam etti: “Toplumların ve bireylerin bu yaygın kanser türlerine karşı daha sağlıklı bir beslenme biçiminin seçilmesi, tütün ürünlerinden uzak durulması, fiziksel aktivitenin artırılması ve alkol kullanımının azaltılması ile önlenebileceği konusunda bilgilendirilmesi gerekir.”

En çok çocuklar 

tehlikede 

Koruyucu ve önleyici tedbirlerin yeni kanser hastaları yaratılmaması noktasında önemli olduğuna dikkat çeken Köroğlu, “Çok küçük yaşlarda bile bu hastalığın görülmeye başladığını, çocukların, kanser geliştiren genetik yatkınlığa ek olarak, katkı maddeli besinlere, kimyasallara ve çevresel faktörlere, henüz anne karnındayken maruz kalabiliyor olması nedeni ile çocukları kanserden korumada en önemli görev de hiç kuşkusuz ailelere düşüyor” şeklinde konuştu. 

Çocuklarda kazalardan sonra Lösemi 

ikinci sırada 

Çocuklarda, kazalardan sonra ikinci sıklıkta, özellikle lösemi başta olmak üzere, sinir sistemi (beyin) tümörleri, lenfomalar ve deri tümörleri gibi kanserlerin ölümlere neden olduğunu anlatan Köroğlu, “Dünyada her 1 milyon çocuktan yaklaşık 150 tanesi kanser oluyor. Türkiye’de her yıl 3 bin çocuk kanser hastalarına katılıyor. Erken teşhis, etkin ve doğru tedaviye çocuk kanserleri iyi yanıt veriyor, iyileşme oranı yüzde 70-80’lere çıkabiliyor” dedi. 

Çocuklar anne 

karnındayken 

korunmaya başlanmalı 

Yıllardır bağıra bağıra söylenen ancak hala devlet yöneticilerinin anlamamakta ısrarlı davrandığı çevresel etkenlerin önemine de dikkat çeken Köroğlu, “Bu çevresel etkenlerden çocukları uzak tutmaya çalışmak, yetişkin yaşta çıkabilecek kanserlerden de insanlarımızı koruyabiliyor. Çocuklar, embriyo, fetüs ve bebeklikten gençliğe kadar çok sayıda ve yüksek risk oluşturan çevresel zararlı etkenlere maruz kalır. Savunmasız olarak toksik çevresel etkenlere karşı korunmaya ihtiyaç duyarlar. Bu zararlı çevresel etkenler çocuklarımızı çok daha fazla etkileyebilmektedir. Bu nedenle geleceğimiz göz bebeklerimiz olan çocuklarımızı kansere karşı korumak için kansere neden olan başlıca sebepleri ortadan kaldırmak ilk görevimiz olmalıdır ve bu hayati öneme sahiptir. Çocukları anne karnından itibaren kanserden korumak ise anne, babalara düşüyor” ifadelerini kullandı. 

Sigara, düzensiz 

beslenme en 

büyük etken 

Kanser hastalığının çözümsüz olmadığını dile getiren Köroğlu, “Doğru tedavilerle pek çok hasta hastalıktan kurtulabilir. Kanser algısı maalesef hastalığın kendinden daha ön plana çıkmış durumdadır. Kanser eşittir ölüm algısı, hastaları ve yakınlarını sarsmaktadır. Ancak günümüzde pek çok tedavi yöntemi gelişmiş ve hastalıkta oldukça başarılı sonuçlar elde edilmiştir. Bilinen risk faktörlerinin en başında sigara geliyor. Düzenli ve uygun beslenme rejimleri ve egzersiz kanserden korunmada önemli. Ayrıca güneş enerjisinden faydalanalım ama fazlasından korunmak da önemlidir” diye konuştu. 

Beş temel davranış 

kanseri tetikliyor 

WHO’nun raporuna göre, kansere bağlı ölümlerin üçte birinin beş temel davranış ve beslenme alışkanlığıyla ilişkilendirildiğine dikkat çeken Köroğlu, “Yüksek vücut kitle indeksi, meyve ve sebze alımının düşük olması, fiziksel aktivitelerde bulunmamak, sigara kullanımı, alkol tüketimi gibi faktörler hastalık riskini artırmaktadır” dedi.