“Yasakçı zihniyetle hareket etmeyeceğiz”

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars, Mağusa, İskele ve Y. Boğaziçi’nde çok fazla emirnamelerle oynanmadığını,  bu bölgelerde çok fazla bir büyümenin olmamasından dolayı ise şanslı olduklarını belirterek, 2016 yılından itibaren çalışmaların yapıldığını ve mevcut bir analiz sonucunun çıktığını ifade etti

Bakan Baybars, bu aşamada belediyelerle de görüşüldüğünü belirterek, belediye başkanlarının “haberimiz yok” diyerek talihsiz bir açıklamada bulunduklarını söyledi. Baybars, yerel yönetimlerin imar yetkilerinin artırılması gerektiğini savunduklarını ifade ederek, bu anlamda yerel yönetimleri kısıtlamanın ya da habersiz emirname yapılmasının mümkün olmadığını belirtti

Baybars, “Oldubitti şeklinde değil, emirnamenin gerektirdiği şekilde hayata geçmesini istiyoruz. 30 Kasım’a kadar bir süre verdik. Bu süreçte gerekli görüşler toplanacak. Niyetimiz yasaklayıcı değil, düzenleyici bir zihniyet olmasıdır. Bunu toplantı başlangıcında da söyledik. Bunun geçici mahiyette olduğunu da anlattık. Bizim emirname ile ülkeyi yönetme gibi bir vizyonumuz yoktur” dedi 

Baybars, söz konusu emirnameyi Aralık 2019 yılından önce bir planlamaya götürmenin hedefleri arasında olduğunu belirterek, “Ok yaydan çıktı. Emirname konusunda kararlılığımız var ve bu sonuçlanacaktır bunun sözünü veriyorum” diye konuştu

Deniz ABİDİN 

İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars, Yeni Bakış Web TV’de yayınlanan Serkan Soyalan ve Merter Refikoğlu’nun hazırlayıp sunduğu “Şehirde Yaşam” programına konuk oldu. Bakan Baybars, Mağusa, İskele ve Y. Boğaziçi emirnamesi ile ilgili soruları yanıtladı. 

Baybars, 55/89 sayılı yasanın ülkenin imar planlarıyla yönetilmesi gerektiğini belirterek, sürekli planlı bir vizyonla ülkeye bakılması gerektiğini söyledi. Baybars, yasanın ülkesel bir fizik planı öngördüğünü belirterek, daha alt ölçeklere inip imar planları yapılmasının belirtildiğini kaydetti. Baybars, birçok alanda olduğu gibi şehir planlamasında da planlama yapmada sorunlu bir ülke olduğumuzun aşikar olduğunu belirtti. Baybars, sadece şehir planlamada değil nüfusu bile planlamada sıkıntıların yaşandığını, eğitim, sağlık gibi alanlarda da sıkıntıların hep olduğunu söyledi. 

Baybars, kısa, orta ve uzun vadeli planlarla yönetmekten ziyade bugüne kadar hep günü kurtarma amaçlı politikaların izlendiğini ifade ederek, yasanın emrettiği ülkesel fizik planın da 2015 yılında yürürlüğe girdiğini söyledi. Baybars, bu anlamda 25 yıllık bir kaybın yaşandığını belirterek, bu süre zarfında belli bölgelerde emirname demeye korktuğu yasakçı bir zihniyetle ya da bazılarına menfaat sağlamaya yönelik bir takım enstrümanlar olarak kullanıldığını kaydetti.

“Amacımız kontrol altına almak”

Baybars, bu nedenle ülke olarak şimdi önümüzde bir fırsat olduğunu, Mağusa, İskele ve Y. Boğaziçi’nde çok fazla emirnamelerle oynanmadığını, çok fazla bir büyümenin olmamasından dolayı şanslı iki bölge ve köy olduğunu söyledi. Baybars, Mağusa, İskele ve Y. Boğaziçi için 2016 yılından itibaren çalışmaların yapıldığını ve mevcut bir analiz sonucunun çıktığını ifade ederek, planın öngörülerini doğru bir şekilde ortaya koymak için emirnameyi doğru kullanarak plan öncesi durumu kontrol altına almak amacıyla böyle bir durumun ortaya çıktığını kaydetti.

“Talihsiz bir açıklama”

Baybars, “Gündem değilken bu konu ortaya çıktı” diyenler olduğunu söyleyerek, Şehir Planlama dairesinin bu konunun gündeminde planlama olarak yer aldığını kaydetti.

Baybars, planlamanın geldiği noktada bir emirname ile bu ortamın kontrol altına alınmasının ortaya çıktığını kaydetti. Bakan Baybars, bu aşamada belediyelerle de görüşüldüğünü belirterek, belediye başkanlarının “haberimiz yok” diyerek talihsiz bir açıklamada bulunduklarını söyledi. Baybars, yerel yönetimlerin imar yetkilerinin artırılması gerektiğini savunduklarını ifade ederek, bu anlamda yerel yönetimleri kısıtlamanın ya da habersiz emirname yapılmasının mümkün olmadığını belirtti. 

Baybars, yatırımcıların ihtiyacını ve ekonomik durumu bilecek olanın belediyeler olduğunu belirterek, bu planın sorulup anlatıldığını söyledi.

“Emirnameyi bir süreyle sınırlayabiliriz”

Baybars, şöyle devam etti, “Oldubitti şeklinde değil, emirnamenin gerektirdiği şekilde hayata geçmesini istiyoruz. 30 Kasım’a kadar bir süre verdik. Bu süreçte gerekli görüşler toplanacak. Niyetimiz yasaklayıcı değil, düzenleyici bir zihniyet olmasıdır. Bunu toplantı başlangıcında da söyledik. Bunun geçici mahiyette olduğunu da anlattık. Bizim emirname ile ülkeyi yönetme gibi bir vizyonumuz yoktur. Doğru planlamayı yapana kadar kontrol altında tutmak ve planın yürürlüğünü sekteye uğratmayacak bir ortam hazırlamamız gerekir. Emirnameyi bir süreyle sınırlayabiliriz.”

“Temel vizyon imarda ortaya konulacaktır”

Bakan Baybars, birçok kesimin plan istediğini belirttiğini ifade ederek, plan istiyorsanız emirname de o plana giden bir enstrümandır. Bu korkutucu değildir. Bu emirname kalıcı olmayacak. Temel vizyon imarda ortaya konulacaktır. 2016 yılında çalışmalara başlandığında tüm paydaşlara yazı gönderildi ve sadece 5 paydaş geri döndü. İki yıldır hala taleplere yanıt vermediler” diye konuştu. 

“Sonuçlandıracağız bunun sözünü veriyorum”

Baybars, söz konusu emirnameyi Aralık 2019 yılından önce bir planlamaya götürmenin hedefleri arasında olduğunu belirterek, “Ok yaydan çıktı, bazı kötü niyetli hususlara rağmen kazanılmış haklar noktasını düzenleyerek, yığılan dosya olsa bile hak etmeden tamamen spekülasyona dayalı şehri etkileyecek hususlar hak olarak orada durmasın diyoruz” dedi. Baybars, “Emirname konusunda kararlılığımız var ve bu sonuçlanacaktır bunun sözünü veriyorum” diye konuştu.