DOLAR 32,2631 0.05%
EURO 34,8056 0.06%
GBP 40,7174 0.12%
ALTIN 2.411,150,09
BITCOIN 2052759-1,01%
“TEHLİKELİ BİR DURUM”

“TEHLİKELİ BİR DURUM”

Kıbrıs Türk Eğitim Vakfı (KTEV) Mütevelli Heyeti Başkanı Umure Örs, yeni bir protokol ile Sosyal Hizmetler Dairesi’nin tüm görevlerinin Türkiye’ye devredilmesini eleştirerek, yaşam değerimizi tam bilmeyen veya anlamayan başka kurumlarla iş birliği yapmaya gerek olmadığını söyledi

ABONE OL
16 Mart 2023 08:50
“TEHLİKELİ BİR DURUM”
0

BEĞENDİM

ABONE OL
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2023/03/alt.jpeg
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2024/03/300-x-250-1.jpg

Umure Örs, Sosyal Hizmetler Dairesi’nin hafızasının, arşivinin ya da yazılan raporların başka bir ülkenin eline geçmesinin ve hangi amaçla kullanılacağının tam bilinmemesinin çok kritik ve hassas bir durum olduğunu söyledi

 

Örs, daire içine bir ayrı ofis kurulduğunu, her çalışanın yanına bir görevli verildiğini, Türkiye tarafından tüm bilgilere erişimlerin sağlanmasının bizim kurumlarımızı sıfırlamak anlamına geldiğini kaydetti

 

Örs, bizdeki birçok bilginin başka sivil toplum örgütlerinin eline geçmesinin, istenildiği zaman bir sosyal mühendislik yapılabileceği anlamı taşıdığını belirterek, “bu çok tehlikeli bir durumdur” dedi

 

Örs, dairenin yetersiz olduğu düşünülüyorsa, ilgili münhallerin derhal açılması gerektiğini belirterek, bizlerin gelenek göreneklerini, yaşam şeklimizi bilen sosyal hizmet uzmanlarının, sosyologların ve psikologların istihdam edilmesi gerektiğini söyledi

 

 

Yeni Bakış

 

Kıbrıs Türk Eğitim Vakfı (KTEV) Mütevelli Heyeti Başkanı Umure Örs, Yeni Bakış WEB TV’de yayınlanan Ufuk Çağa ile Yeni Bakış programına katılarak açıklamalarda bulundu. Umure Örs, yeni bir protokol ile Sosyal Hizmetler Dairesi’nin tüm görevlerinin Türkiye’ye devredildiğini belirterek, KTEV’e burs müracaatı yapan çocukların büyük bir çoğunluğunun sosyal yardım alan çocuklar olduğunu söyledi. Örs, bunların yüzde 80’inin kız çocukları olduğunu ifade ederek, kendilerine gelen bu formları kimseyle paylaşmadıklarını kaydetti. Örs, tüm bunların sadece vakfın arşivinde bulunduğunu söyleyerek, bunun insan haklarına saygı olduğunu belirtti. Örs, bu kurumların yasal kurumlar olması gerektiğini, bir gün hesap sorulduğunda, hesap verebilecek kurumlar  olması gerektiğini söyledi. Örs, Sosyal Hizmetler Dairesinin de aslında ülkedeki en önemli ve can alıcı ilk üç kurumdan biri olduğunu belirterek, birinin doğumundan ölümüne kadar tamamen bireyin kendisini ve sosyal çevresini ilgilendiren bir daire olduğunu söyledi.

 

“Çok kritik ve hassas bir durum”

Umure Örs, bireyin hem toplumla hem de yasalar önünde savunuculuğunun yapıldığı bir daire olduğunu ifade ederek, gerek 18 yaş altı çocukların gerek yaşlıların gereke en kırılgan bireylerle çalışıldığını belirtti. Örs, Sosyal Hizmetler Dairesinin hafızasının, arşivinin ya da yazılan raporların başka bir ülkenin eline geçmesinin ve hangi amaçla kullanılacağının tam bilinmemesinin çok kritik ve hassas bir durum olduğunu söyledi. Örs, burada bir iyi niyet varsa ve bir bilgi paylaşılacaksa o ülkenin deneyimlerinin buradaki Sosyal Hizmet uzmanlarıyla görüşmeler ve eğitim çalışmalarının yapılabileceğini belirtti. Örs, ancak bunun yerine daire içine bir ayrı ofis kurulduğunu, her çalışanın yanına bir görevli verildiğini, tüm bilgilere erişimlerin sağlanmasının bu ülke kurumlarını sıfırlamak anlamına geldiğini kaydetti.

 

“İlgili münhallerin derhal açılması gerekir”

Örs, bizdeki birçok bilginin başka sivil toplum örgütlerinin eline geçmesinin, istenildiği zaman bir sosyal mühendislik yapılabileceği anlamı taşıdığını belirterek, “bu çok tehlikeli bir durumdur” dedi. Örs, ülkede bir sosyal patlamanın yaşanmakta olduğunu belirterek, ülkeye gelen göçmenler, yerleşik kesim ve üniversite öğrencileri ile ilgili politikalar üretilmesi gerektiğine vurgu yaptı. Örs, dairenin yetersiz olduğu düşünülüyorsa, ilgili münhallerin derhal açılması gerektiğini belirterek, bizlerin gelenek göreneklerini, yaşam şeklimizi bilen sosyal hizmet uzmanlarının, sosyologların ve psikologların istihdam edilmesi gerektiğini söyledi. Umure Örs, bizlerin yaşam değerini tam bilmeyen veya anlamayan başka kurumlarla iş birliği yapmaya gerek olmadığını söyledi.

 

“Sistemin zafiyetlerinden faydalanmak durumundan dolayı sessiz kalmak tercih ediliyor”

Umure Örs, ülke olarak toplumsal yapımızın bozulduğunu söyleyerek, birçok kişinin sadece sosyal medyada kendini görünür kıldığını belirtti. Örs, dayanışma içine girilmesi gereken durumlarda güç birliğini toplumun gösteremediğini ifade ederek, bunun nedeninin bazı kişilerin “kötü çocuk” olmak istememelerinden kaynaklandığını kaydetti. Örs, şöyle devam etti, “Sistemin zafiyetlerinden faydalanmak durumundan dolayı sessiz kalmak tercih ediliyor.  Aslında tüm engellemelere rağmen sesini yükselten azımsanmayacak da bir toplum var. Yakın zamanda 40’tan fazla örgütün birlikte hareket ettiği eylemler organize edildi. Ben bunu yeniden bir uyanış süreci gibi görüyorum. Şu anda hükümete çeşitli müdahalelerle gelen hükümetin toplum üzerinde görünmez bir baskısı var. Toplum, bugün sosyal ve ekonomik anlamda bir yıkıntı yaşıyor. Trajik olan bu müdahalelere işbirlikçi olmaktır aslında.”

 

“Açıklanan listede Alasya Vakıf Anaokulu yok. Diğer iki okulumuz ise 772 ve 782’nci sırada yer alıyor”

Umure Örs, KTEV’in çalışmaları hakkında da bilgiler verdi. Örs, KTEV’de yönetimin tamamen gönüllülük esasına bağlı olduğunu belirterek, profesyonel çalışanların da olduğunu söyledi. Örs, okulların ülke nüfusuna yetmemesinden başlanarak okulların fiziki alt yapılarına destek olmak, yeni okullar inşa etmek, yoksul olan öğrencilere burs vermek gibi çalışmalar yürüttüklerini kaydetti. Örs, Alasya Vakıf Anaokulu, Vakıf Anaokulu ve Şehit Hasan Cafer İlkokulu’nun KTEV tarafından yapıldığını ifade ederek, “kendi öz kaynaklarımızla inşa edip eğitim bakanlığına devrettik” dedi. Örs, İnşaat Mühendisleri Odasının raporunu merakla beklediklerini, yapmış oldukları bu üç okulunun durumunun geçen zaman içinde yıpranmalar olabilir düşüncesi ile ne olduğunu öğrenmek istediklerini ifade ederek, “açıklanan listede Alasya Vakıf Anaokulu yok. Diğer iki okulumuz ise 772 ve 782’nci sırada yer alıyor. Bu iki okulumuzla ilgili de inşaat mühendisleri ile irtibat içindeyiz. Okul yöneticileri ile irtibata geçeceğiz” dedi.

 

“Ek dersliklere, laboratuvarlara, bilgisayar odalarına birçok destekte bulunduk”

Örs, KTEV’in eğitimde fiziki altyapılara da destek olduklarının altını çizerek, üç okul yapımı yanında sayısız ek derslikler, spor alanları, kültür sanat sınıfları, okulların teknolojik altyapılara destekte bulunulduğunu belirtti. Örs, okul yöneticilerinden bize gelen talepler Eğitim Bakanlığından da sağlamasını yaparak, bakanlık ile iş birliği içinde ek dersliklere, laboratuvarlara, bilgisayar odalarına birçok destekte bulunduklarını kaydetti.

 

“Yılda 60-70 çocuğa burs veriyoruz”

Örs, burs fonunun artmasıyla burs verdikleri öğrenci sayısının da artmakta olduğuna vurgu yaparak, burs bütçesinin izin verdiği rakama kadar en çok ihtiyaçlı çocuğa burs verdiklerini söyledi. Belli yıllarda 60, belli yıllarda ise 70 çocuğa kadar ulaştıklarını belirten Örs, “biz bu maddi kaynağı çelenklerimizden sağlamaktayız. Ayrıca eğitim bakanlığı ile imzalanan protokol çerçevesinde okul kantinlerinin ihalesi   bakanlık ile vakıf tarafından işletilmektedir. Bunun yanında vakfın bire bir işlettiği okul kantinleri de mevcuttur” diye konuştu.

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ

kıbrıs reklam