Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs'ta 2 toplumlu federal devlet yapısını ön gören Annan Planı referandumunun 19'uncu yıl dönümünde gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Tatar, Annan Planı'nın referanduma götürülmesinin üzerinden 19 yıl geçtiğini hatırlatarak, BM'nin hazırladığı plana "evet" diyen tarafın ödüllendirilerek, "hayır" diyen tarafın cezalandırılacağı yönünde o dönem Birleşmiş Milletler (BM), Avrupa Birliği (AB) ve ABD tarafından açıklamalar yapıldığını aktardı.
Kıbrıs Türk tarafının referanduma çoğunlukla "evet" demesine rağmen KKTC'ye uygulanan ambargo ve izolasyonların kalkmadığına işaret eden Tatar, "Aradan geçen 19 yıla rağmen verilen bu sözler yerine getirilmezken, referandumun her yıl dönümünde verdikleri sözleri hatırlatarak gerçekleri yüzlerine vurmaya devam edeceğiz. Gerçek yüzlerini göstereceğiz. BM, AB ve ABD'ye çağrım: Bütün müzakere ve barış süreçlerini dinamitleyen Rum yönetimi-Yunanistan ikilisini desteklemeyi bırakın. KKTC'ye verdiğiniz sözleri tutun." diye konuştu.
Tatar, Annan Planı referandumu ve 2017 yılında Crans-Montana görüşmelerinde yaşananların, federal temele dayalı bir çözümün mümkün olmadığını bir kez daha gözler önüne serdiğini ifade etti.
KKTC'nin, Türkiye'nin desteğiyle artık yeni bir siyaset benimsediğini kaydeden Tatar, federatif temele dayalı çökmüş bir sürece KKTC'nin tekrar dönmeyeceğine işaret etti.
ANNAN PLANI
Annan Planı, Kıbrıs'ta olası bir çözüme ulaşma umutlarının en yoğun yaşandığı dönemlerden biri olarak öne çıkıyor. Dönemin BM Genel Sekreteri Kofi Annan, 2002'de "Annan Planı" olarak da bilinen "Kıbrıs Sorununa Kapsamlı Çözüm Temeli" belgesini ortaya koydu. Annan, tarafların anlaşamadığı noktaları tamamlayarak kendi adını taşıyan belgeye son şeklini verdi. Bu belge, referanduma sunuldu ve son sözü söyleme hakkı doğrudan iki topluma bırakıldı. Planda, yeni ortaklığın iki kesimli olacağı, iki tarafın birbirinin ayrı kimliğini ve bütünlüğünü tanıyacağı ve tarafların karşılıklı olarak kültürel, dini, siyasi ve sosyal kimliklerine saygı gösterecekleri yer alıyordu.
Diğer yandan, kurucu devletlerin kendi alanlarında yetkilerini egemence kullanacakları ve federal hükümetin birbirlerinin yetki ve işlevlerine karışamayacakları gibi hususlar da planın içerisindeydi.
Dönemin KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş ve o zamanki Rum lider Tassos Papadopulos, "Annan Planı" çerçevesinde çeşitli görüşmeler yaptı ve plan 24 Nisan 2004'te iki tarafta referanduma sunuldu. Rum halkının yüzde 75,83'ü planı reddederken, Kıbrıs Türk tarafı yüzde 64,91 çoğunlukla plana "Evet" dedi.
Buna karşın referandumun hemen sonrasında 1 Mayıs 2004'te Rum yönetimi, Ada'daki diğer ortak yok sayılarak "Kıbrıs Cumhuriyeti" adı altında AB'ye tam üye yapıldı.