DOLAR 32,2272 -0.01%
EURO 35,0203 0.01%
GBP 40,9227 0.03%
ALTIN 2.501,220,03
BITCOIN 2157904-0,34%
“SALDIRI KASITLIDIR”

“SALDIRI KASITLIDIR”

KTOEÖS Genel Sekreteri Tahir Gökçebel, öğretmenin ders saatleriyle ilgili algı yaratanların sinsice planları olduğunu belirterek, “saldırı kasıtlıdır, çünkü rekabetçi eğitim sistemi içine sokmaya çalışılan, bu koşularda çalışması zorlanan ve tamamen ticarethaneye dönüştürülen bu yapı içinde öğretmen sadece bir girdidir” dedi

ABONE OL
2 Haziran 2023 08:52
“SALDIRI KASITLIDIR”
0

BEĞENDİM

ABONE OL
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2023/03/alt.jpeg
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2024/03/300-x-250-1.jpg

KTOEÖS Genel Sekreteri Tahir Gökçebel, “İtaatkar bir toplum olacağız demek aslında eğitimin bir meselesidir” diyerek, eğitim ve laik eğitimin tamamen bu yönden ortadan kaldırılmasının yeni uygulanan hükümet politikalarıyla burada da uygulanmaya çalışıldığını söyledi

 

 

Gökçebel, yasa olmadan Türkiye’de öğretmenin 8 dereceye ayrılarak rekabete sokulduğunu, bizde ise bunu Göç Yasası ile yaptıklarını belirterek, aynı iş yerinde farklı koşullarda çalışmaya zorlanan, maaşı daha düşük olan ve buna razı olması istenen bir yapının hakim olduğunu belirtti

 

 “Ne ilginçtir ki dayatılan her pakette, öğretmenin ders saati, sendikaların hakları yer alıyor” diyen Gökçebel, okulların yıkıldığını, Namık Kemal Lisesi’nin bu yıl nasıl açılacağının bilinmediğini kaydetti

 

 

Tahir Gökçebel, “Herkes biliyor, Meclistekiler de biliyor. Cehalet tam da böyle örgütlenir” diyerek, “bir yandan acı reçeteli neo liberal politikalar uygulanırken, diğer yandan yüzde 50’lere varan sendikalaşmayı yüzde 10’lara çeken, yandaş sendikaları kurup kendi yapamadığını topluma dayatan, bu politikaları ileriye götürürken, onlara koltuk değneği olarak kullanan bir siyaset ile karşı karşıyayız” şeklinde konuştu

 

 

Yeni Bakış

KTOEÖS Genel Sekreteri Tahir Gökçebel, Yeni Bakış WEB TV’de yayınlanan Hüseyin Vedat Ağlamaz ile “Farkındamıyız” programına katılarak gündemi değerlendirdi. Gökçebel, öğretmen, doktor gibi kamusal değerleri yok etmeye çalışan, piyasanın bir malına dönüştüren ve kazanç sistemi üzerinden değerlendirilen bir yapının içinde olduğumuzu ifade ederek, aslında mücadelenin büyüğünün burada olduğunu söyledi. Gökçebel, pandemi döneminde sınıftaki ders saatleri dışında görünmez olan emeği ve çalışma koşulları olduğunu kaydetti. Gökçebel, öğretmenin çalışma saatlerinin aslında mesai saati ile ya da ders saati ile ilgili olmadığını belirterek, öğretmenin ders saatleriyle ilgili algı yaratanların sinsice planları olduğunu kaydetti. Gökçebel, aslında kamusal hizmeti kullananların en fakir ve eşitsizlik ile adaletsizliği en çok yaşayan kesimlerin kullandığına dikkat çekti. Gökçebel, öğretmen üzerinde oynanan oyunun çok büyük olduğunu söyleyerek, basit bir mesleksel yapı olmadığını belirtti. “Bir toplumu dönüştüren öğretmendir” diyen Gökçebel, “saldırı kasıtlıdır, çünkü rekabetçi eğitim sistemi içine sokmaya çalışan, bu koşularda çalışması zorlanan ve tamamen ticarethaneye dönüştürülen bu yapı içinde öğretmen sadece bir girdidir” dedi.

“Namık Kemal Lisesi’nin bu yıl nasıl açılacağı bilinmiyor”

Gökçebel, “İtaatkar bir toplum olacağız demek aslında eğitimin bir meselesidir” diyerek, “eğitim ve laik eğitimin tamamen bu yönden ortadan kaldırılmasının yeni uygulanan hükümet politikalarıyla burada da uygulanmaya çalışılıyor” diye konuştu. Gökçebel, yasa olmadan Türkiye’de öğretmenin 8 dereceye ayrılarak rekabete sokulduğunu, bizde ise bunu Göç Yasası ile yaptıklarını belirterek, aynı iş yerinde farklı koşullarda çalışmaya zorlanan ve maaşı daha düşük olan ve buna razı olması istenen bir yapının hakim olduğunu belirtti. “Ne ilginçtir ki dayatılan her pakette, öğretmenin ders saati, sendikaların hakları yer alıyor” diyen Gökçebel, okulların yıkıldığını, Namık Kemal Lisesinin bu yıl nasıl açılacağının bilinmediğini kaydetti.

“Çalışan insanların emek değeri bitirilmeye çalışılıyor”

Gökçebel, ülkede dağlara kadar her şeyin peşkeş çekildiğini, sermayenin daha da zengin edildiğini belirterek, kamusal fayda sağlayan malların tamamen elden çıkarıldığını söyledi. Dolaylı vergilerin okul yapılacak diye insanların sırtına bindirildiğini belirten Gökçebel, “biz bugün burada oturuyorsak devlet okullarında okuduk, kamusal nitelikli eğitimi gördük ve buraya gelebildik. Bugün tamamen ticari hal alan ve büyük şirketlere mal diye satılan bu hizmet tamamen kar amacına dönüşürken burada çalışan insanların emek değeri de bitirilmeye çalışılıyor” diye konuştu.

“Onları koltuk değneği olarak kullanan bir siyaset ile karşı karşıyayız”

Tahir Gökçebel, “Herkes biliyor, Meclistekiler de biliyor. Cehalet tam da böyle örgütlenir” diyerek, “bir yandan acı reçeteli neo liberal politikalar uygulanırken, diğer yandan yüzde 50’lere varan sendikalaşmayı yüzde 10’lara çeken, yandaş sendikaları kurup kendi yapamadığını topluma dayatan, bu politikaları ileriye götürürken, onlara koltuk değneği olarak kullanan bir siyaset ile karşı karşıyayız” şeklinde konuştu. Gökçebel, dayatılanın basit bir siyaset olmadığını, neo liberalizimi uygulayan AKP’nin burada örgütleri de ortadan kaldırma peşinde olduğunu söyleyerek, burada birçok işsiz öğretmen varken, Türkiye’den öğretmen getirileceğini belirtti. Gökçebel, Bakan Çavuşoğlu’nun bir TV kanalında, “nitelikli öğretmen getireceğiz, toplumu şekillendirecek nitelikli öğretmene ihtiyaç vardır” dediğini hatırlatarak, “bizim Amerika’dan, İngiltere’den dünyanın her yerinden mezun olmuş öğretmenlerimiz vardır” dedi.

“Bu insanlık suçudur”

Meclisten geçen Öğretmenlik Değişiklik Yasasının neler içerdiği konusunda ise Gökçebel, şunları belirtti, “yasada rehber öğretmenlerin zorunlu derse sokulması var. Şu anda 200 öğrenciye bir rehber düşer. 2022 yılında gelen pakette Atatürk Öğretmen Akademisinin rekabete sokulacağı, öğretmenlik mesleğinin rekabete sokulacağı derecelendireceği vardır. Göç yasasındaki de budur. Göç Yasası gayrı ahlaki gayrı adil bir yasadır ve kaldırılması gerekmektedir. Bu insanlık suçudur. Ancak bu ileriye taşınmaya çalışılıyor. Ve Türkiye’deki öğretmen yasası ile bunun sendikası oluşturulmaya çalışılıyor. Mecliste Sunat Atun’un önerdiğini, meclis alt komitede bu yasa konuşulurken, sendika diye elçilikte oluşturulan 30 kişilik sendika önermişti. Türkiye’de Eğitim-Bir-Sen’in ilkokullara zorunlu din dersini koyun önerisini yaptığı gibi…”

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ

kıbrıs reklam