DOLAR 34,7145 0.06%
EURO 36,5680 -0.51%
GBP 44,1440 -0.27%
ALTIN 2.940,79-0,70
BITCOIN 3298238-1,90%
Özersay, “Anayasa hem HUKUKEN hem de SİYASET AHLAKI açısından yapılması gerekeni HERKES İÇİN tarif ediyor”
  • Yeni Bakış Gazetesi
  • KIBRIS
  • Özersay, “Anayasa hem HUKUKEN hem de SİYASET AHLAKI açısından yapılması gerekeni HERKES İÇİN tarif ediyor”

Özersay, “Anayasa hem HUKUKEN hem de SİYASET AHLAKI açısından yapılması gerekeni HERKES İÇİN tarif ediyor”

Özersay, “Önümüzdeki iki hafta Meclis çatısı altındaki herkesin samimiyet testine tabi tutulacağı bir süreç yaşayacağız”.

ABONE OL
21 Ekim 2024 10:50
Özersay, “Anayasa hem HUKUKEN hem de SİYASET AHLAKI açısından yapılması gerekeni HERKES İÇİN tarif ediyor”
0

BEĞENDİM

ABONE OL
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2023/03/alt.jpeg
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2024/03/300-x-250-1.jpg

Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özerasy sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, önümüzdeki iki hafta içerisinde Meclis çatısı altında olan herkesin samimiyet testine tabi tutulacağını açıkladı. Özersay, “muhalefetin samimiyetini bir güvensizlik önergesi ile test etmesi gerekir” sözlerini kullandı.

Özersay’ın paylaşımı şöyle oldu;

Anayasa hem HUKUKEN hem de SİYASET AHLAKI açısından yapılması gerekeni HERKES İÇİN tarif ediyor aslında:

1) Parlamenter sistemlerde Başbakan ve hükümeti Mecliste kendisine GÜVEN olduğu sürece görevde kalabilir. Eğer örneğin Başbakanın İTİBARI ZEDELENMİŞ, Meclis’teki ÇOĞUNLUĞUNU KAYBETMİŞ olduğu çeşitli şekillerde görünür olduysa Anayasa bu durumda yapılması gerekeni tarif eder: Bu hallerde Başbakan Bakanlar Kurulu’nda görüştükten sonra MECLİS’TEN GÜVEN İSTEYEBİLİR. Anayasa bu konuyu özel olarak düzenlemiştir. Şimdi Ünal bey BİR MECLİS BAŞKANI BİLE SEÇTİREMEZ duruma düştü mü? Evet. Üstelik de defalarca denemesine, farklı adaylarla bir daha denemesine ve hatta ERKEN SEÇİM kartını göstermesine rağmen bu duruma düştü. O zaman hem SİYASET AHLAKI açısından hem de hukuken yapması gereken şey ya İSTİFA ETMEK ya da “hayır Meclis’te bana GÜVEN vardır” diyorsa Anayasa’da tarif edildiği şekilde (Mad. 109/4) başvuru yapıp Meclis’ten GÜVEN İSTEMELİDİR!. Tabi dediğim gibi bu siyasi ahlakla ilgili bir şeydir, bu duruma düşmüş Meclis Başkanı seçtirememiş bir kişi ya istifa etmeli ya da bu GÜVEN TAZELEME ya da GÜVEN OLDUĞUNU GÖSTERME yükümlülüğü altındadır.

2) Anayasamız “HÜKÜMET BİTMİŞTİR” diyen (ki bizim de görüşümüz budur) meclis içi muhalefete de bir enstrüman sunmaktadır: GÜVENSİZLİK ÖNERGESİ. Buna göre Başbakana artık Meclis’te güven olmadığını iddia eden muhalefet 9 MİLLETVEKİLİNİN İMZASIYLA Başbakana karşı GÜVENSİZLİK ÖNERGESİ verebilir (Mad. 109/3). Üye tamsayısının salt çoğunluğu ile bu önerge kabul edilirse (yani 26 vekil bu önergeyi desteklerse) Anayasaya göre Başbakan İSTİFASINI Cumhurbaşkanına vermek zorundadır. Kuşkusuz burada Meclis Başkanlık seçiminden farklı olarak güvensizlik önergesi oylamasının kapalı değil açık oy şeklinde olduğu göz ardı edilemez. Yani Ünal beye Meclis Başkanı SEÇTİRTMEYEN ve İTİBARINI YERLE BİR EDEN milletvekilleri Ünal beyin İSTİFASINI isterler mi? Evet bu bir soru işaretidir ancak eğer Meclis içi muhalefetin iddiası “bu hükümetin artık Meclis çoğunluğu yoktur” yönündeyse GÜVENBSİZLİK ÖNERGESİ seçeneği oradadır!

3) Öte yandan Meclis’te güven yahut güvensizlik önergesinden de önce Meclis Başkanı’nın kim olduğu HALEN TARTIŞMALIDIR. Madem ki meclis içi muhalefet bahse konu üç oyun geçerli olmadığı görüşündedir (ki biz de aynı görüşteyiz) o zaman Ziya beyin Meclis başkanı sıfatı ile oturum başkanlığı yapacağı Meclis toplantısına CTP katılacak mıdır? Belli ki CTP Meclis Başkan yardımcısı adayı göstermeyerek Meclis Başkanlık Divanı oluşumunun tamamlanmasını engellemeye çalışmaktadır. Ancak hem sayın Tatar hem de Ünal bey Meclis Başkanı seçilmiştir, Ziya bey başkandır demeye başladıklarına göre her şeye rağmen UBP-DP-YDP gayrimeşru hükümeti Ziya bey başkanlığında Meclis oturumu yapmaya kalkarsa CTP ne yapacaktır? ŞAİBELİ ve GEÇERSİZ saydığı seçim sonucunda oraya oturan Ziya bey başkanlığındaki oturuma katılıp, “sayın Başkan” diyerek Meclis içinde aynen devam mı edecektir? Yoksa aynen bu GAYRİMEŞRU HÜKÜMET kurulduğunda yaptığını mı yapacaktır? Yani gayrimeşru diye tanımlamasına rağmen başlangıçta hükümet yerine “BU YAPI” dedikten sonra zaman içinde fiiliyatta normal bir HÜKÜMET-MUHALEFET ilişkisi kurduğu gibi Ziya beye de başlangıçta Başkan demeyerek zaman içinde Meclis Başkanı muamelesi yapacak mıdır?

4) Ve tabi bir diğer önemli soru da halen orada CEVAPSIZ ŞEKİLDE durmaktadır. Zorlu beyin seçiminde iç tüzüğün yorumuyla ilgili tartışmalar ortaya çıkınca hemen aceleyle BAŞSAVCILIKTAN GÖRÜŞ alınmışken Ziya beyin seçimiyle ilgili olarak iç tüzüğün yorumunu da içeren bu geçersiz oy tartışması hakkında NEDEN BAŞSAVCILIK GÖRÜŞÜ sorulmadı? Meclis içi muhalefet de bunu talep etmek yerine “Ünal bey hukukçulara danışacakmış” denilip bırakıldı, Ünal beye zaman ve alan tanındı. CTP Başsavcılıktan görüş alınmasını neden talep etmiyor ya da bu konuyu kamuoyunda neden gündeme taşımadı? Mesela gelecek Pazartesiye kadar sayın Tatar yurt dışına çıkarsa ve Meclis Başkanlığına Fazilet hanım vekalet edecekse Meclis adına Fazilet hanım BAŞSAVCILIK GÖRÜŞÜ ister mi?

5) Meclis Başkanlığı seçiminde BİLEREK VE İSTEYEREK geçersiz oy veren, Ünal beye Meclis Başkanını seçtirtmeyerek itibarını ve otoritesini yerle bir eden milletvekilleri için de çok ciddi bir SAMİMİYET TESTİ söz konusudur aslında. Bu nedenle eğer çifte mühür olmasına rağmen, Ziya beyi seçtirmemek için oy kullananların oyları geçerli sayılıp Meclis normal şekilde devam edecekse bu muhalif milletvekillerinin samimiyetini bir GÜVENSİZLİK ÖNERGESİ ile test etmek gerekir.

Önümüzdeki iki hafta Meclis çatısı altındaki HERKESİN SAMİMİYET TESTİNE tabi tutulacağı bir süreç yaşayacağız.

 

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ

kıbrıs reklam