DOLAR 32,2053 -0.22%
EURO 35,1156 -0.22%
GBP 41,0337 -0.05%
ALTIN 2.498,171,32
BITCOIN 21592700,12%
Öğretmen Kararlı

Öğretmen Kararlı

KTOEÖS örgütlü olduğu tüm okullarda dün grev yaptı. Orta eğitimde sınavlar yapılmadı. KTÖS ise okulların gerçek sorunlarını gündeme taşımak için grevini dün de sürdürdü. Grev hakkını kullanan öğretmenler, bazı kesimlerin, “Öğretmen grevde yine tatil yapıyor” diyerek tepkisine neden oldu. Bunun ardından birçok öğretmen ise sosyal medya üzerinden neden grevde olduklarını açıklarken, kısa videolar da hazırlayarak grev amaçlarını kamuoyu ile paylaştı

ABONE OL
25 Mayıs 2023 08:40
Öğretmen Kararlı
0

BEĞENDİM

ABONE OL
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2023/03/alt.jpeg
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2024/03/300-x-250-1.jpg

Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) örgütlü olduğu tüm okullarda, Kıbrıs Türk Öğretmen Sendikası (KTÖS) ise 13 okulda grev yaptı.

KTOEÖS, dün örgütlü olduğu tüm okullarda 08.30-11.30 saatleri arasında grev ilan etti. KTOEÖS’ün dün de yapılan grevi nedeniyle orta eğitimde sınavlar iki gündür yapılamadı.

Tepki oluştu

Öte yandan, grev hakkını kullanan öğretmenler bazı kesimlerin “Öğretmen grevde yine tatil yapıyor” diyerek tepkisine neden oldu. Bunun ardından birçok öğretmen ise sosyal medya üzerinden neden grevde olduklarını açıklarken, kısa videolar da hazırlayarak grev amaçlarını kamuoyu ile paylaştı.

Servet Abidin Günfer:

35’i aşan sınıflarda sesimizi duyuramıyoruz

“Öğretmen grevde yine tatil yapıyor” diye düşünen  sevgili insanlarımız biz öğretmenler, eğer ki geleceğinizin, çocuklarınızın hem eğitimde hem de ileride seçecekleri mesleklerinde oldukça büyük zorluklarla, git gide daha da kötüleşen darmadağınık  ve ya bozuk bir düzenle ve mantık dışı dayatmalarla, haksızlıklar, fakirleştirmeler, izinsiz kesintiler ve ayrimciliklarla nasıl karşı karşıya  kalacaklarını simdi ön görüyorsak  bir bildiğimiz ve gördüğümüz var demektir.

Günden güne artan pahalılık, özel sektörün görmezlikten gelinmesi, kimsenin sesini çıkaramaması  öğretmenin değerini  basite indirgeyen konuşmaların yapılması, herşey güllük gülistanlıkmış  ve Finlandiya’daymışız gibi (Okulların bir çoğunda sağlam bina ve malzeme yokken, yağmurdan korunarak yemek yiyebilecekleri ve ya oturabilecekleri bir yemekhane veya benzeri bir alan bile yok iken, sınıf mevcutiyeti  35’i aşmışken, birçok insan böyle düşünüp çocuğunu sırf  bu yüzden devlet okuluna vermektense borç altına girip özel okulları  tercih ederken, bir çok yabancı öğrenciyle  sınıfta anlaşamazken  ama onların da ayni sınavlara tabii tutulduğunu görüp  sesimizi duyuramazken, bir yandan orda burada paraların uçuştuğunu ancak eğitime gelince her okul kendi yağında kavrulurken, öğretmenin birçok  hakkını  elinden alarak kadrosuz ve belki de haksız veya el altından torpille tanıdık geçici öğretmen almanın yolunu açarken veya istihdamın onunu kapatırken  AÖA’ni kapatma kararı alıp da öyle  bir durum söz konusu değildir deyip öğretmeni  yalanla suçlarken,…) yeni yeni hal ve duruma uymayan uygulamaların  getirilmesine elbette ki boyun eğecek değiliz. Sizler boyun eğiyorsanız  ve 3 maymunu oynamaya karar vermişseniz buyurun öğretmeni suçlayınız….ileride çok  geç kalınırsa içi  rahat ve başı dik yürüyecek  olan yine öğretmen olacaktır”

 

Oya Kutsal:

Eğitim Bakanlığının dert ettiğini görmedim

 

 

“Tam 34 sene devlet okullarında öğretmenlik yaptım.  Benim için okul, insana yakışır bir yapıdan çok yıkık dökük, çirkin, mermerleri dahi Rum’dan kalmış  bina demek oldu.  Eğitim Bakanlığı’nın bir kez dahi bu çirkinliği dert ettiğine şahit olmadım.

Biz öğretmen ve öğrenciler bu barhana içinde, bu çirkinlik içinde kendi kendimizi motive ettik. Yoksunluğa alıştık. Bu yoksunluğun toplum için  nasıl insanlar yaratacağını görmezden geldik. Ne yapabilirdik ki? Esas dert edinmesi gerekenler umursamadıktan sonra. Sesimizi duymadıktan sonra. Yine de yılmadık. Bağışçılar ve belediyeler sayesinde biraz düzeltebildik. Elimizden gelen buydu.

Öğretmenler odasında çok soğuk bir günde donma tehlikesi bile atlattığımı hatırlarım. Çok şükür ki bir öğretmen arkadaşım fark edip paltosuyla müdahale etmiş ve kurtulmuştum. Odalarda klima olmayan uzun yıllarımız oldu. Sıcakta ise yanıp kavrulduğumuz, sınıflarda güneşten kaçtığımız günlerimiz…

Eğitim Bakanlığının bunları hiç dert ettiğini görmedim.

Yoksul öğrenciler oldu. Yine bağışçılarla üstesinden geldik. Üniformalarını, kitaplarını bağışçılar aldı.

Kalabalık sınıflar oldu. Böyle eğitim olmaz dedik. Orta/lise ayrılmalı dedik. Biz dedik. Bizden başka dert edinen yoktu çünkü. Düzeltmek yıllarımızı aldı.

Türkçe bilmeyen çocukları umursayamadık. Hepsini sınıflara doldurup failatün mefaülün okuttuk. Ne yapabilirdik ki? Sistem yoktu. Bizden başka dert eden de yoktu.

Kısacası devlette eğitim, öğretmenlerin olağanüstü fedakarlıklarıyla  ayakta kaldı bunca yıl. Eğer öğretmen grev yapıyorsa bu yılların haykırışıdır. Yılların kanayan yarasıdır. Bu sese önce veliler kulak vermeli. Çünkü öğretmen onun çocuğu için mücadele etmekte.”

 

Ahmet Kasabalı:

Bugünkü mücadele öğretmenin kendi mücadelesi değildir

“Grev Anayasal bir haktır ve bu hakkın ne zaman kullanılabileceği de yasalarla belirlenmiştir.

Dedikodu değil;

✓ GÖÇ YASASI hakkında konuşun!

✓ Bir tarafta külliye yapılırken, diğer tarafta çadırlarda eğitim görmek durumunda kalan çocukları ve öğretmenlerini konuşun!

✓ Haftada bir gün okulda kaldığında, birisi döner yerken diğer bir çocuğun da göz ucuyla onu izlemek durumunda kaldığını konuşun!

✓ Kendi memleketimde yüzlerce üniversite mezunu işsiz öğretmen ve genç varken, onların yerine iki katı maaşla çalıştırılanları konuşun!..

Bugünkü mücadele öğretmenin kendi mücadelesi değildir! Yarın bu sistemin içine girip de işsizler ordusuna katılacak veya ülkesini terk etmek zorunda kalacak olan çocuklarımızın mücadelesidir!

Bunları da konuşun ki, hem bilginize hem de samimiyetinize inanalım!..”

 

Neslin Toygarca Aydener:

Doğru eleştiriyi doğru yerlere yaptığımız gün hepimiz kazanacağız”

 

“Ey bilmeden öğretmen hakkında atıp tutacak kardeşim; Sen şimdiye kadar

‘ Yahu bu çocuklar neden çadırlarda? ” Ne olacak bu Türkçe bilmeyen çocukların hali?’

‘Sınıfların mevcudu 40ı aşmış,nasıl ders yapılıyor?”Bugün oldu tamiratı yapılacak okullara acaba ne oldu?’ ‘Nereye kadar bu online eğitim?”Çocuklarımız bunu mu hak ediyor?’

Diye sormamışsan,hak aramamışsan,hesap sormamışsan sakın ola şimdi çocukların sınav hakkını öğretmenler ellerinden alıyor deme! Doğru eleştiriyi doğru yerlere yaptığımız gün hepimiz kazanacağız.”

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ

kıbrıs reklam