DOLAR 36,1118 0%
EURO 37,5500 -0.05%
GBP 44,9717 0.02%
ALTIN 3.365,570,24
BITCOIN 34970561,63%
İNSANIN ZERRE KADAR DEĞERİNİN OLMADIĞI DİLLERE DESTAN DİYAR

İNSANIN ZERRE KADAR DEĞERİNİN OLMADIĞI DİLLERE DESTAN DİYAR

ABONE OL
24 Ocak 2025 11:01
İNSANIN ZERRE KADAR DEĞERİNİN OLMADIĞI DİLLERE DESTAN DİYAR
0

BEĞENDİM

ABONE OL
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2023/03/alt.jpeg
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2024/03/300-x-250-1.jpg

06.ŞUBAT.2023 PAZAR CITY HOTEL SELANİK SAAT 04.45.
Tatilimizin son günü ve ısrarla çalan cep telefonu, eşim manolya cevap vermişti telefona,
Altar oğlumuz arıyordu Kuzey Kıbrıs’tan. Deprem olduğunu ve evin adeta salıncak gibi
sallandığının bilgisini veriyordu. Uyandık. Uyku artık ne gezer. Hemen sosyal medyaya
bakmaya başladık ve bir de ne görelim, Türkiye’de 11 şehir resmen yerle bir olmuştu. Evet
yanlış duymadınız on bir şehir. İçimiz burkuldu. Üzüldük… hem de çok üzüldük… derken
haberler peşin sıra gelmeye devam ediyor. Bu arada saatler de ilerliyor. Eşyalarımızı
toparlayıp resepsiyonun önüne indik ve son kahvaltımızı yapmak üzere otelin restoran
kısmına geçtik. Ama bir yandan da haberleri takip ediyoruz. Çaresiz insan çığlıkları, dünyanın
dört bir yanından ülkeler bilgi almaya ve bilgi vermeye çalışırken TC havuz medyasından çıt
yok. Bilgi almaya devam ediyoruz. Özellikle gün aydınlanmasıyla ortaya çıkan fotoğraflar
dehşet vericiydi. Adeta bir kum yığını gibi olduğu yere çöken apartmanlar facianın boyutu
müjdeler içimdeydi.
Derken dehşet verici bir haber daha alarak adeta eşimle birlikte tıpkı o binalar gibi biz de
yıkıldık.
Kıbrıs’tan Mağusa Türk Maarif koleji öğrencilerinin Aydın da bulunan İsias otelde
konakladıklarını ve binanın adeta bir kum yığını gibi çöktüğü haberiydi.
AK PARTİ hükümeti her zaman olduğu gibi basın kuruluşlarına ve sosyal medyaya yayın
yasağı getirerek olaya müdahalet etmek istediyse de bunu pek başardığı söylenemez.
Düşünün deprem oluyor ve depreme müdahale tam 72 saat sonra gerçekleşebiliyor. Fakat
Kıbrıslıların duyarlılığı ve kararlılığıyla Kıbrıs’tan giden ekipler hemen ertesi günü enkaza
ulaşarak çalışmalara başladı. Ama diğer mağdurlar, ki bunlar yüzbinlerce bina demek, tam üç
gün sonra kendilerine ulaşıldı. Ama ne çare ki hem mevsimin soğuk olması hem de yeterli
ekiplerin olmaması insanların çığlıklar içinde göz göre göre ölmesine neden oldu. Bu arada
uluslararası müdahaleyi önlemek için de TC yetkilileri ölü sayısını gizledi.
Boşuna dememişler “bir ülkenin insanına verdiği değeri ögrenmek isterseniz, o ülkede
insanların nasıl öldüğüne bakacaksınız.”
İŞTE SİZİN O YERE GÖGE SIĞDIRAMADIĞINIZ ÜLKENİZ BURASI
Yani insan biraz ders çıkarır en azından. Ama ne gezer….
Türkiyenin Adıyaman şehrinde yer alan İsias Otel (tam adıyla Grand İsias Hotel), 6 Şubat
2023 günü sabah 04.17de gerçekleşen deprem sırasında çöktü. Otelin çökmesi sonucu 35i
KKTCden gelen çocuk voleybol takımlarından olmak üzere toplamda 72 kişi öldü. 72 can dile
kolay…

Gelelim 21 0cak 2025’e bolunun turistik otellerinden bir tanesi. Otele yerleşmiş kayıtlı insan
sayısı 238 kişi. Bu insanların şu an itibarıyla 79 tanesi vefat etmiş, 51 yaralı ve yoğun bakımda
bulunan kişiler. Dehşet bir durum. Bunu nasıl tarif ederseniz edin bu dehşeti yaşamayan
kimse anlayamaz.
Otele ilgili verilere baktığımızda, ne doğru dürüst bir yangın merdiveni, ne duman
dedektörü, ne de yangın tüpleri yeterli olmadığı ortaya çıkıyor. Böyle bir tesisin söyle ya da
böyle işler durumda olması o ülkenin insanına verdiği değeri de gösterir. Ve bu ülke sizin
ANANIZ YANİ GARANTÖRÜNÜZ. Kendi insanının güvenliğini zerre kadar önemsemeyen bir
memleketin size böyle bir durumda neler yapabileceğini hiç düşünmek bile istemem.
Adeta yeşil çamın ÜVEY ANALARI GİBİ.
İŞTE SİZE BU DEHŞETİ ADETA İSYAN EDEREK ANLATAN BİR TÜRKİYE VATANDAŞININ SÖZLERİ
SERA KADIGİL
EN AZ 66 CAN.
Kimi çocuğunu tatile götüren anne baba, kimi üç ay çalışıp rızkını çıkarmaya çalışan turizm
emekçisi, kimi 3 gün olsun nefes almaya kaçan genç ve hala bilmiyoruz kim bilir kaçı “karne
hediyesi” diye koşa koşa tatile giden el kadar çocuk!
Ülkenin sözde en gözde kayak merkezinde tıklım tıklım doldurdukları otellerde ölüyoruz!
Bir otel patronundan otelleri, bir hastane patronundan hastaneleri, bir özel okul
patronundan okulları “denetlemesini” beklerken ölüyoruz!
Depremde una dönen otellerde, evlerde, hastanelerde ölüyoruz!
Çalışırken ölüyoruz.
Tatildeyken ölüyoruz!
Trene biniyoruz, ölüyoruz.
Okurken okullarda, araba sürerken yollarda ölüyoruz.
Sırf kadın olduğumuz için ölüyoruz.
Mahkum bıraktığınız cemaat yurtlarında yanarak, bakımsızlıktan çürüttüğünüz devlet
yurtlarında asansörlerden düşerek ölüyoruz.
Daha doğar doğmaz yenidoğan çeteleri elinde ölüyoruz!
Zehirli tarım ilacından, sahte içkiden, bakımsızlıktan, yokluktan, denetimsizlikten,
yolsuzluktan bu iğrenç rüşvet ve torpil kaosunda ölüyoruz be
ÖLÜYORUZ!

Bu paraya tapan leş düzende, “kutsal kutsal” diye diye yiyip bitirdiğiniz ülkede, bu halka ait
bir devlet olmadığı için, DEVLETSİZLİKTEN ölüyoruz.
Öldürülüyoruz!
Bu dehşet verici yangında hayatlarını kaybedenlere başsağlığı dileklerimi iletirken, yoğun
bakımda tedavi görenler ve yaralılara da acil şifalar dilerim. Bu arada Türk insanının içinde
bulunduğu bu dehşet durumu hiçbir abartıya kaçmadan sade bir dille anlatan SERA
KADIGİL’in kalemine sağlık diyorum.

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ

kıbrıs reklam