Ekonomist Özçakır, Maliye Bakanlığı’nın yargı sürecinde görüşülecek emarelerle ilgili kararlarla ve meclis araştırma komitesinin araştırma sonucu elde edilecek bilgi, belge ve tespitlerin sonuçlarını bekler gibi bir pozisyonda olmadığını belirterek, bazı yüksek öğretim kurumları ve kişiler hakkında söylenen iddiaların çok yönlü bir araştırma gerektiren mali bir konu, vergi boyutunun ise ayrı bir konu olduğunu söyledi
Özçakır, yüksek öğretim kurumlarının suistimaller sonucu gelir ile ilgili gider bildirimlerinin ne derece gerçekçi olduğunu araştırmanın Maliye Bakanlığı’nın görev yetki ve sorumluluk alanına girdiğini söyleyerek, bu nedenle yüksek öğretim kurumlarında bir iç denetim yapılanmasına gidilmesinin şart olduğunu ifade etti
“Bağımsız iç denetim ne derecede olursa, buna dayanarak yapılan dış denetim de o derece güçlü olur” diyen Özçakır, dünyada bunun örneklerinin olduğunu kaydetti. İç denetimin kurumların kendi kendini sürekli denetlemesi olduğunu belirten Özçakır, güvenlik ve verimlilik açısından üzerinde hassasiyetle durulması gereken bir konu olduğunu söyledi
Yeni Bakış
Vergi Uzmanı, Ekonomist Kemal Özçakır, yapılan suç duyuruları ile birlikte bazı yüksek öğretim kurumlarında tespit edilen suistimallere bakıldığında, devlet kurumlarında görev yapan bazı üst kademe yöneticilerinin görevden alındığını belirtti. Özçakır, usulüne uygun olmayan öğrenci kayıtlarının, evrak sahteleme ve sahte diploma ile ilgili tespitlerin akademik boyut taşıdığı için Milli Eğitim Bakanlığı ve YÖDAK’ın görev, yetki ve sorumluluk alanına girdiğini belirterek, mali açıdan ise 2009 yılında geçen, 2010 ve 2015 yıllarında tadilata uğrayan Yüksek Öğretim Kurumları Mali Düzenleme Yasası ile bu kurumlara verilen teşviklerin ve bu teşviklerden yararlanabilme koşullarının bahse konu yasada açık bir şekilde anlatılmakta olduğunu kaydetti. Özçakır, başka herhangi bir yasada aksine kural bulunmasına bakılmaksızın Yüksek Öğretim Kurumlarına eğitim ve öğretime devam etmeleri şartına bağlı olarak eğitim ve öğretimle ilgili bazı teşviklerin verilmesinin yasada öngörülmekte olduğunu söyledi.
“YÖDAK bu hali ile inandırıcılığını ve güvenilirliğini yitirdi”
Özçakır, gelinen aşamada YÖDAK’ın yetkilerinin muhakkak gözden geçirileceğini belirterek, bir yapılanma sürecinin söz konusu olacağını söyledi. Kemal Özçakır, YÖDAK’ın bu hali ile inandırıcılığını ve güvenilirliğini yitirdiğini ifade ederek, bunun tekrar sağlanmasının zaman alacağını kaydetti. Özçakır, Bakanlar Kurulu adına yetkilendirilen Maliye Bakanlığı’nın suistimale yönelik tespitlerin mali boyutu ile daha detaylı bir şekilde ilgilenmesinin gerektiğini söyledi. Özçakır, yasa ile yetkilendirilen maliye bakanlığının yapılan tespitlerin mali boyutu ile ne derecede ilgilendiğinin belli olmadığını belirterek, yüksek öğretim kurumlarının gelir ve kurumlar vergisinden ve diğer vergi, harç ve fonlardan muaf tutulabilmesine ilişkin teşviklerin şartlarının takibini yapanın, onay verenin Maliye Bakanlığı’na bağlı Gelir ve Vergi Dairesi olduğunu söyledi. Özçakır, yüksek öğretim kurumlarının hesaplarının muvakabesini vergi mevzuatına göre yapanın, yetkili muhasip muvakıba yetki verenin Maliye Bakanlığı olduğuna vurgu yaptı.
“Çok yönlü bir araştırma gerektiren mali bir konu, vergi boyutu ayrı bir konu”
Özçakır, Maliye Bakanlığı’nın yargı sürecinde görüşülecek emarelerle ilgili kararlarla ve meclis araştırma komitesinin araştırma sonucu elde edilecek bilgi, belge ve tespitlerin sonuçlarını bekler gibi bir pozisyonda olmadığını belirterek, şöyle devam etti, “Yasa sana bir görev ve yetki vermişse bunun gereğini yerine getirmek gerekir. Çok yönlü bir araştırma gerektiren mali bir konu, vergi boyutu ayrı bir konu. Maliye araştırması ve yargı süreci ile ilgili tahmin yapmak mümkün değil. Bu süreçlerde yüksek öğretim kurumlarında tespit edilen mali suistimallerle ilgili görev, yetki ve sorumluluk alanına girmesi dolayısıyla Maliye Bakanlığı hangi adımları attığına ilişkin sorularla muhatap kalabilir. Yüksek öğretim kurumlarının suistimaller sonucu gelir ile ilgili gider bildirimlerinin ne derece gerçekçi olduğunu araştırma Maliye Bakanlığı’nın görev yetki ve sorumluluk alanına girer. Sonuç olarak artık yüksek öğretim kurumlarımızda, iç denetime yönelik bir yapılanma sürecine girilmesi gerekir.”
“Güvenlik ve verimlilik açısından iç denetim şart”
Ekonomist Özçakır, yüksek öğretim kurumlarında, idari, mali ve personel açısından ciddi anlamda denetleneceği bir iç denetim yapılanmasına gidilmesinin şart olduğunu ifade ederek, merkezi bir otorite tarafından idare edilecek siyasinin ya da yüksek öğretim kurulunun idaresi tarafından müdahil olunamayacak bir yapılanmanın kısa sürede mevzuatı ile birlikte oluşturulması gerektiğini kaydetti. “Bağımsız iç denetim ne derecede olursa, buna dayanarak yapılan dış denetim de o derece güçlü olur” diyen Özçakır, dünyada bunun örneklerinin olduğunu kaydetti. İç denetimin kurumların kendi kendini sürekli denetlemesi olduğunu söyleyen Özçakır, güvenlik ve verimlilik açısından üzerinde hassasiyetle durulması gereken bir konu olduğunu belirtti. Özçakır, devletin 41/0019 sayılı yasayla bunu geç dahi olsa gerçekleştirdiğini belirterek, devletten katkı alan kurum ve kuruluşların bütçelerini merkezi devlet bütçesi altında topladığını hatırlattı.