DOLAR 32,3880 0.2%
EURO 35,0190 0.38%
GBP 40,7294 0.44%
ALTIN 2.403,860,46
BITCOIN 1990040-1,24%

Bizimle dalga geçiyorlar!

ABONE OL
13 Ağustos 2018 08:13
0

BEĞENDİM

ABONE OL
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2023/03/alt.jpeg
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2024/03/300-x-250-1.jpg

Esnaf ve Zanaatkarlar Odası Genel Koordinatörü Hürrem Tulga, sürekli krizlerin yaşandığı KKTC’de, hala ön görülebilir önlemler alınıp engel olunmamasını eleştirdi. Tulga, kriz ortamları ve yönetimi için kullanılması gereken fonların da çarçur edildiğini kaydetti


Kriz ortamlarında toplumun bunu en az hissetmesi için hükümetler tarafından birtakım önlemlerin hayata sokulması gerekirken KKTC’de buna yönelik hiçbir şeyin olmadığının altına çizen Tulga, “Faiz Farkı Fonu vardı kaldırdık. Bu fon kredi ve faizlere müdahaleye yarardı. Fiyat İstikrar Fonu’nu da bütçeye aktardık. Bugünler için kaynak bırakmadık” dedi


Ülkede büyüme değil, hızlı bir gerileme gerçekleştiğine  vurgu yapan Tulga, satın alma gücünün sürekli düştüğünü söyledi. Tulga, özellikle 2008’den bu yana sürekli düşüş yaşandığını belirterek, “Bizimle sürekli büyüyoruz diyerek dalga geçtiler” ifadelerini kullandı


Gelir dağılımının da adaletli sağlanmadığı KKTC’de, kamudaki son tartışmaların bunun en açık örneğini teşkil ettiğini vurgulayan Tulga, baremler arasındaki fark makasının neredeyse 7 katı bulduğunu ve bu kadar küçük gelir düzeyi olan bir ülkede ise bunun kabul edilemez olduğunu ifade etti

Özlem ÇİMENDAL

Esnaf ve Zanaatkarlar Odası Genel Koordinatörü Hürrem Tulga, ülkenin içerisinden geçtiği kriz ortamının neredeyse her 10 yılda bir yaşandığını söyledi. Tulga, belli periyodik aralıklarla yaşanan krizlere hala ön görülebilir bazı önlemler alınarak engel olunmamasını eleştirerek, kriz ortamları ve yönetimi için kullanılması gereken fonların gerektiği gibi kullanılmadığını ifade etti.  

10 yılda bir gerçekleşen krizlere önlem alınmıyor 

Tulga, Körfez krizi ile başlayan ve devamında 1991-1992 ve hemen akabinde 99-2001-2008-2009 ve son olarak da 2017 ve 2018 krizlerine yönelik herhangi bir hazırlığın yapılmadığı KKTC’de, bu yönde hala bir adım atılmamasını eleştirdi.  Tulga, olası bir krize karşı önlem alma bir yana, olan önlemlerin de kaldırıldığını savundu.  

Önlem alınmadı, olan önlemler, fonlar da talan edildi 

Kriz ortamlarında toplumun bunu en az hissetmesi için hükümetler tarafından birtakım önlemlerin hayata sokulması gerekirken KKTC buna itafen hiçbir şeyin olmadığının altına çizen Tulga, “Faiz Farkı Fonu vardı kaldırdık. Bu fon kredi ve faizlere müdahaleye yarardı. Diğer de Fiyat İstikrar Fonu idi. Bunu ne yaptık. 

Bunu da tükettik. Bu fonda neredeyse kaynak namına hiçbir şey yoktu. Bütçenin içerisinde bu fonu da kullanarak hiç ettik. Bugünler için kaynak bırakmadık” dedi.  

Kriz bağıra bağıra geldi 

KKTC’de yaşanan krizlerin bağıra bağıra geliyorum dediği halde hiçbir önlem alınmadığına dikkat çeken Tulga, ülkenin içinde bulunduğu bu denli krizin en baş mimarisinin bu temellerle atıldığını dile getirdi. 


“Büyüme, toplumun belli ve ayrıcalıklı kısmında oldu”

Tulga, “Bu ülkede biz geliri, büyümeyi sağlayamadık. Olan büyüme de bu toprakların genelinde olmadı sadece bazı ayrıcalıklı gruplarda oldu. Satın alma gücü, asgari ücret ve maaşlar üzerinden bakmamız yeterli olur bunu sorgulayıp ortaya çıkarmamıza” ifadelerini kullandı. 


Gerileme hızlanıyor, satın alma gücü düşüyor 

Ülkede büyüme değil, hızlı bir gerileme gerçekleştiğine de vurgu yapan Tulga satın alma gücünün sürekli düştüğünü söyledi. Tulga, özellikle 2008’den bu yana sürekli düşüş yaşandığını belirterek, “Bizimle sürekli büyüyoruz diyerek dalga geçtiler” ifadelerini kullandı.  

“Yüksek maaş alan daha az etkileniyor”

Tulga, “Bugün insanlar 3 bin TL yerine 6 bin TL alsaydı bu krizlere dayanma güçleri daha fazla olmaz mıydı? Tabii ki daha fazla olurdu. Bugün 3 bin TL alanla 10 bin TL alan arasında enflasyonun hissedilmesi bakımından çok büyük uçurum var. Adaletsiz bir dağılım söz konusu. Daha yüksek maaş alan daha az etkileniyor. Ekonomik büyümeyi toplumda yaratmadık” dedi. 

Adaletli gelir dağılımı yok 

Gelir dağılımının da adaletli sağlanmadığı KKTC’de kamudaki son tartışmaların bunun en açık örneğini teşkil ettiğini vurgulayan Tulga, baremler arasındaki fark makasının neredeyse 7 katı bulduğunu ve bu kadar küçük gelir düzeyi olan bir ülkede ise bunun kabul edilemez olduğunu ifade etti. 

KKTC’de toplum üretime katılmıyor 

Bir diğer önemli noktanın da toplumun üretime katılım oranı olduğunun altını çizen Tulga, “Ne kadar istihdam yapıp, ne kadar ithal ettik ne kadar ürettik buna bakmalıyız. 

Bu noktada yurttaş noktasında toplumun üretime katılma oranının yüzde 40 olduğunu görüyoruz. Nüfusumuzun yarısı çalışmıyor. Bunun akabinde de diğer yarısı açıkta kalıyor. Hiçbir ülkede yarı nüfusu çalışan bir ülkenin diğer çalışmayan yarı nüfusu beslemesi mümkün değildir” diye konuştu. 


“Üretim artmalı, ithalat bağımlılık azaltılmalı”

Üretimin artması, ithalatın azalması gerektiğini de vurgulayan Hürem Tulga, ithalatın yüksekliğinin dışa ve dövize bağımlılığı tetiklediğini ifade etti. Tulga, “Neymiz var neyimiz yoksa kaynaklarımızı kendi ihtiyaçlarımızı giderecek bir üretime girişmemiz gerekirken, biz bu konu ile ilgili hiçbir şey yapmadık. Hangi modeli önderdik, hangi üreticiyi destekledik belli başlı kişiler dışında? Kimseye” dedi. 


“Üniversitelerin kendilerinden başka hiçbir yere katkısı yok”

Üniversitelerin ülke ekonomisi için lokomotif sektörlerin başında geldiği söylemlerine de değinen Tulga, bugün gelinen noktada üniversitelerin kendilerinden başka hiç kimseye ve hiçbir yere katkılarının olmadığının da ortada ve açık bir şekilde görüldüğüne işaret etti.  

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ

kıbrıs reklam