

Mahmut Kanber, sosyal toplumlarda akaryakıtın artmasından çok asgari ücretin artışının temel tüketim ürünlerindeki gerileme ile ölçüldüğünü belirtti. Kanber, ülkedeki para politikasının, devletin enflasyondan oluşan zamlardan dolayı fiyat istikrar fonunu doldurmasıyla ilgili olduğunu ifade ederek, gözlerini ve kulaklarını kapatarak devletin kasasını doldurarak şu andaki siyasi yapının bunu kendi çapında kullandığını söyledi
Kanber, küçük ve orta boy işletmelerin kapanmaması için teşviklerin artırılması, sosyal hizmetlilerin maaşının arttırılması, dar gelirliye ek ödenek çıkarılması, sosyal sigortaların daha fazla teşvik edilmesinin hayata geçmesi gerekirken, aksine hayatın pahalılaşırken asgari ücretin hep bunun gerisinde kaldığını kaydetti
Kanber, asgari ücrete zam yapılıp cebimizdeki hacmi artmış olsa da ekmeğe, ete, süte, akaryakıta ödenilen para düşünüldüğünde alım gücünün aynı maaşla devam edeceğini söyledi. Kanber, bunun düzeltilmesi için sosyal devlet tanımına uygun devlet gelirlerinin adil bir şekilde tabana yaygın bir biçimde dağıtılmasının gerektiğinin altını çizdi
Kanber, yeni yıla yaklaşırken, otellerde 3 gün konaklamaya 100 bin lira istendiğini, hepsinin de şimdiden dolduğunu belirterek, “ülkede bir gösteriş var ama bunun dışında biz asgari ücreti konuşuyoruz. Bu nasıl olabilir? Esnaf, ben kiramı ödeyemiyorum diyor. Sanayici diyor ki, battık, çünkü sürekli teşvik, kredi alarak bugüne geldik. O halde kimdir bu ülkenin zengini? Büyük resimdeki refahı gösteren, otellerin, restoranların dolu olduğu kesim kimdir?” diye sordu
Yeni Bakış
KTEZO Örgütlenme ve Sektör Birliklerden Sorumlu Başkanı Mahmut Kanber, sosyal toplumlarda akaryakıtın artmasından çok asgari ücretin artışının temel tüketim ürünlerindeki gerileme ile ölçüldüğünü belirtti. Kanber, Mayıs TV’de yayınlanan Gazete Sohbetleri programında Meltem Sakin ile gündemi değerlendirdi. Kanber, ülkedeki para politikasının, devletin enflasyondan oluşan zamlardan dolayı fiyat istikrar fonunu doldurmasıyla ilgili olduğunu ifade ederek, gözlerini ve kulaklarını kapatarak devletin kasasını doldurarak şu andaki siyasi yapının bunu kendi çapında kullandığını söyledi. Kanber, devletin istihdam yaptığını ama yol yapamadığını söyleyerek, asgari ücretlinin alım gücünü artıramadığı gibi yerel istihdamı da güçlendiremediğini kaydetti. Kanber, küçük ve orta boy işletmelerin kapanmaması için teşviklerin artırılması, sosyal hizmetlilerin maaşının arttırılması, dar gelirliye ek ödenek çıkarılması, sosyal sigortaların daha fazla teşvik edilmesinin hayata geçmesi gerekirken, aksine hayatın pahalılaşırken asgari ücretin hep bunun gerisinde kaldığını kaydetti.
“Sosyal devlet tanımına uygun devlet gelirleri adil bir şekilde tabana yaygın bir biçimde dağıtılmalı”
Kanber, asgari ücrete zam yapılıp cebimizdeki hacmi artmış olsa da ekmeğe de ete de süte de akaryakıta da ödenilen para düşünüldüğünde alım gücünün aynı maaşla devam edeceğini söyledi. Kanber, bu politikanın yanlış olduğunu esnaf örgütü olarak yıllar öncesinden söylediklerini ifade ederek, bunun düzeltilmesi için sosyal devlet tanımına uygun devlet gelirlerinin adil bir şekilde tabana yaygın bir biçimde dağıtılmasının gerektiğinin altını çizdi. Kanber, “Enflasyonun önüne geçilemiyorsa gelirlerin yükselmesi durumunda asgari ücretlinin ya maaşına doğrudan etki yapacaksınız ya da bu fonlar üzerinden katkı sağlayacaksınız” diye konuştu.
“Ülkede çok sayıda öğrenci ve kayıt dışı kişi var”
Kanber, esnafın pandemi öncesinde de çok sorunlar yaşadığını, ancak 2020 yılının bir milad olduğunu söyleyerek, sorunları aşacakmışız gibi bir mücadelenin içinde olduğumuzu kaydetti. Kanber, ülkede yaklaşık 11 bin tane esnaf işletmesi olduğunu ifade ederek, bu kişilerin çoğunun ülkede kalma mücadelesi verdiğini, tutunmaya çalıştığını söyledi. Mahmut Kanber, asgari ücrette uzlaşı ile bir karara varıldığını, ancak ülkenin bir kalkınma politikası üzerinden asgari ücret tartışmasına son verilebileceğini belirtti. Kanber, nitelikli bir çalışanın işine başladıktan 6 ay sonra performansına bağlı olarak maaşının düzenlenmesiyle ilgili birtakım düzenlemelerin yapılması gerektiğini söyledi. Kanber, sigorta primlerinin daha çok kontrol edilebilir ve maaş içinden daha az kesinti yapılarak süsbansiye edilerek bunun yapılabileceğini kaydetti. Mahmut Kanber, esnaf ve işçilerin sağlık sisteminden faydalanamadığına dikkat çekerek, ülkede çok sayıda öğrenci ve kayıt dışı kişi olduğuna vurgu yaptı.
“Asgari ücret 15 gün içinde eriyip gidiyor”
Mahmut Kanber, bu düzeni sorgulamadan ekonomi kalkınmasını tabandan tavana doğru hareket ettirmenin mümkün olamayacağını belirterek, 200 yılından bugüne kadar ne kadar işletmenin kapandığını, neden kapandıklarını sorgulamak gerektiğini ifade etti. Kanber, şöyle devam etti, “Maaşın 19 ya da 23 bin yapılması gibi bazı telafuzların ortaya konması asgari ücretlinin rahat geçinmesiyle ilgili bir şey sağlamaz. 15 gün içinde eriyip gidiyor. Tüp gaz dün arttı. Göreceksiniz hemen her şey artacak. Stokçular mallarını stoklayanlar daha çok kar elde etmek için hemen mallarını ortaya çıkaracaklar.”
“3 yıl içinde açılıp tekrar kapanan işletmeler var”
Kanber, toplumun bugüne kadar ucuz kredi kaynaklarına ulaşarak devam ettiğini söyleyerek, “yani borçlanıldı ama kazanılmadı” dedi. Mahmut Kanber, birçok kişinin borçlanarak işletmesini ayakta tutmaya çalıştığını söyleyerek, “esnaf, geçmiş sigorta primlerini, kiralarını, vergisini hep borçlanarak ödemeye çalıştı” diye konuştu. Kanber, sistemde ne kadar kişinin sigortasını ödeyemediğinin görüldüğünü belirterek, esnaf kredilerinin ne kadar çok geriye gittiğinin görüldüğünü söyledi. Ancak hedefin kazanıp iyi bir yaşam sürmek olduğunu söyleyen Kanber, “çalışanlarımızı ödemek ve hayatımızı borçsuz devam ettirmektir” dedi. Mahmut Kanber, 3 yıl içinde açılıp tekrar kapanan işletmeler olduğunu söyleyerek, “büyük cafe ve mağazalar açılıyor. Neye göre açıldıklarını bilmiyoruz. Ülkede bir ekonomik kaos var, alım gücü düşük, ancak bu kafeler ya da meyhaneler nasıl dolup taşıyor, burada aslında bir soru işareti var” şeklinde konuştu.
“Büyük resimdeki refah kimin?”
Kanber, yeni yıla yaklaşırken, otellerde 3 gün konaklamaya 100 bin lira istendiğini, hepsinin de şimdiden dolduğunu belirterek, “ülkede bir gösteriş var ama bunun dışında biz asgari ücreti konuşuyoruz. Bu nasıl olabilir? Esnaf, ben kiramı ödeyemiyorum diyor. Sanayici diyor ki, battık, çünkü sürekli teşvik kredi alarak bugüne geldim. O halde kimdir bu ülkenin zengini? Büyük resimdeki refahı gösteren, otellerin, restoranların dolu olduğu yapı kimdir?” diye sordu.