DOLAR 32,2706 0.03%
EURO 34,6922 -0.11%
GBP 40,3512 -0.09%
ALTIN 2.404,700,19
BITCOIN 2018204-1,55%

Alt yapı sistemi ‘çökük’

ABONE OL
17 Aralık 2015 09:22
0

BEĞENDİM

ABONE OL
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2023/03/alt.jpeg
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2024/03/300-x-250-1.jpg

Hür-İş Başkanı Yakup Latifoğlu, Yeni Bakış gazetesine gündeme ilişkin farklı konularda açıklama yaptı. Yeni Bakış gazetenin günlerdir kamuoyunun gündemine getirdiği sağlık sorunları ile ilgili olarak açıklama yapan Latifoğlu, özel hastanelerin yanı sıra devlet hastanelerinin halka hizmet veremez durumda olduğunu aktardı.

 

Latifoğlu, devlet hastanelerinde doktor ve hemşire eksikliğinin yaşandığını belirterek,  altyapı sistemleri son derece kötü olduğuna dikkat çekti. Latifoğlu, yaşanan bu sıkıntıların Genel Sağlık Sigortası’yla alakası olmadığını da savundu.

 

 Gelmiş geçmiş bütün hükümetlerin “para yok” bahanesinin arkasına sığındıklarını kaydeden Latifoğlu, ülkede birçok sorunun çözüm bekliyor olmasına rağmen sağlık sektörünün dibe vurduğunu ve halka hizmet veremez duruma getirildiğini ifade etti

 

 DPÖ’nün düzenlediği sosyal ve ekonomik konsey toplantısının önümüzdeki 3 yılı belirlemesi için bir araya geldiğini ancak toplantının 2 saat sürmesinden dolayı hiçbir adım atılamadığına dikkat çeken Latifoğlu, “Sırf salonu doldurmak için gideceğimi anladım ve gitmedim” diye konuştu

 

Eniz ORAKCIOĞLU
Hür-İş Başkanı Yakup Latifoğlu, Türkiye’den KKTC’ye gelen suyu sermaye konması halinde Su ve Kanalizasyon İşletmeleri (BESKİ)’nin yönetebileceğine inandığını söyledi. TC ve KKTC hükümetleri arasında 2010 yılında imzalanan su protokolüne göre Anamur’dan Geçitköy Barajı’na kadar olan kısma kadar kontrolün TC’de olduğunu vurgulayan Latifoğlu, bunu KKTC hükümetinin de kabul ettiğini ancak anlaşmazlığın KKTC ayağında çıktığını belirtti. Hür-İş Başkanı Yakup Latifoğlu, TC’den KKTC’ye gelecek olan su ve gündemdeki birçok konuya dair Yeni Bakış Gazetesi’ne açıklamalarda bulundu. Ülkede sağlık sektörünün çökme noktasına geldiğini dile getiren Latifoğlu, devlet hastanelerinin artık halka hizmet veremeyecek durumda olduklarını kaydetti. Asgari ücrete de değinen Latifoğlu, bu ücretin ülkedeki her şeyin zeminini oluşturduğunu, hükümetin amacının ise asgari ücreti aşağıya çekme olduğunu ileri sürdü.

 

Hepsinin bahanesi aynı: Para yok

KKTC’de sürekli olarak hükümetlerin gidip geldiğini ancak kimsenin kayda değer bir icraatta bulunmadığını belirterek sözlerine başlayan Hür-İş Başkanı Yakup Latifoğlu, tek bahanenin para bulunamadığı olduğunu söyledi. Bu ifadelerin ise bir şey yapamamanın ve çaresizliğin ifadesi olduğunu kaydeden Latifoğlu, bazı insanların elde ettikleri gelirlerle belki de devletten daha zengin noktada olduğunu belirtti. Latifoğlu hükümetlerin, halkın beklentilerinin dışında icraat yaptığını ancak ülkenin bu şekilde düzlüğe çıkmasının mümkün olmadığını dile getirdi.

 

DPÖ’yü suçladı

Yıllardan beri bu ülkede ekonomik ve sosyal konseyler oluşması gerektiğini dile getirdiklerini belirten Latifoğlu, reform hükümetinin ise hükümet programına bunun 3 ay içinde hayata geçirileceğini ifade ettiğini ve bunu kendi bakış açılarıyla, sendikaları dikkate almayarak hayata geçirdiklerini söyledi. Devlet Planlama Örgütü’nün (DPÖ) 3 yıl önce yaptığı bir çağrıyla sosyal ve ekonomik konseyin toplandığını hatırlatan Latifoğlu, bu konseyin tartışacağı konunun ise bundan sonraki 3 yıllık dönemin kalkınma planı olduğunu anlattı. Bu toplantıda ise beklediklerini bulamadıklarının altını çizen Latifoğlu, “Çünkü toplantı sadece 2 saat sürdü” dedi. Bu yıl içerisinde yine DPÖ’nün aynı çağrıyı yaptığını ancak kendisinin bu toplantıya katılmayı reddettiğini dile getiren Latifoğlu, sırf salonun dolu görünmesi için kendilerinin davet edildiğini ve görüşlerinin dikkate alınmamasından dolayı bu toplantıya katılmayı kabul etmediğini açıkladı.

 

“Kimse suyun geleceğine inanmamıştı”

2010 yılında TC ile KKTC hükümetleri arasında imzalanan su projesinin hayata geçirileceğine o dönem kimsenin inanmadığını ifade eden Latifoğlu, KKTC’nin suya ihtiyacı olduğunu ve teknolojinin de gelişmesiyle 2010 yılında bu projenin anlaşmasının imzalandığını kaydetti. Projenin başında boruların üretilmiş olmasına rağmen ülkeyi yönetenler de dahil olmak kimsenin bu projenin hayata geçmesine olanak tanımadığını belirten Latifoğlu, dönemin İrsen Küçük hükümetinin anlaşmayı imzalayıp meclisten geçirmesine de kimsenin ses çıkarmadığını savundu. İrsen Küçük hükümetinden sonra göreve gelen Özkan Yorgancıoğlu hükümetinin Türkiye hükümetiyle bu anlaşmayı teyit ettiğini aktaran Latifoğlu, UBP’nin imzaladığı protokolü CTP’nin de devam ettirmeyi kabul ettiğini kaydetti.

 

“Anamur’dan Geçitköy’e olan kısım TC’nin”

TC ile KKTC arasında imzalanan protokole göre Anamur’dan Geçitköy’e kadar olan bölümün TC’nin kontrolünde olacağının KKTC hükümeti tarafından da kabul edildiğini kaydeden Hür-İş Başkanı Yakup Latifoğlu, boruların geçeceği yer ve onunla ilgili işletmelerin bulunduğu yerin kontrolünün TC DSİ’de olmasının da kabul edildiğini sözlerine ekledi. Bu bölgelerin işletmesi için ise kısa bir süreliğine bir şirketin suyu dağıtmasına karar verildiğini belirten Latifoğlu, son görüşmelerde ise bundan sonraki aşamalarda bu işletmeyi alacak olan kurumun 3 yıl içinde ülkenin su altyapısının yenilenmesinin konuşulduğunu kaydetti. Latifoğlu, 10 yıl içinde de tüm ülkede kanalizasyon altyapısının yapılmasını da üstleneceği bilgisinin kendilerine ulaştığını aktardı.

 

“BESKİ başarabilir”

KKTC’deki belediyeleri bu projenin içinde tutma amacıyla BESKi’nin kurulduğunu dile getiren Yakup Latifoğlu, ortaya sermaye konması halinde BESKİ’nin suyu yönetimde başarılı olabileceğinin altını çizdi. Hükümetin sık sık “Suyu biz yöneteceğiz” dediğini de anımsatan Latifoğlu, “Eğer bu konuda ciddiyseler, BESKİ’nin bu işleri yönetebilmesi için gerekli olan finansal yolları aşması gerekir. BESKİ Türkiye ile imzalanan protokole de uygun bir yapıdır” diye konuştu.

 

“BESKİ de özel şirket niteliğinde”

Hür-İş Başkanı Yakup Latifoğlu 17 Ekim tarihinde KKTC Başbakanlığı’nın TC hükümetine suyun idaresi hakkında bir mektup gönderdiğini ancak halen daha bu mektuba yanıt gelmediğini açıkladı. Mektuba cevap alınamamasından dolayı Başbakan Ömer Kalyoncu’nun yakın zamanda Türkiye’ye gidip yetkililerle su konusunu görüşeceğini söylemekle yetindiğini vurguladı. Suyun yönetiminin Türkiye tarafından özel bir şirkete verilmek istendiğini de kaydeden Latifoğlu, sahibi belediyeler olsa da BESKİ’nin özel bir şirket niteliğinde olduğunu söyledi.

 

“Devlet hastaneleri hizmet veremez durumda”

Ülkedeki sağlık sistemine de değinen Hür-İş Başkanı Yakup Latifoğlu, devlet hastanelerinin halka hizmet veremez durumda olduğuna vurgu yaptı. Devlet hastanelerinde doktor ve hemşire eksikliğinin yaşandığını ifade eden Latifoğlu, altyapı sistemlerinin de çok kötü olduğunu söyledi. Latifoğlu, yaşanan bu sıkıntıların Genel Sağlık Sigortası’yla alakası olmadığını savundu.

 

“Tepeden inme amir ve müdür ataması yapılacak”

CTP-UBP hükümetinin parti liderleri tarafından “reform hükümeti olarak nitelediklerini ancak reform niteliğinde hiçbir icraatın yapılmadığını vurgulayan Latifoğlu, Kamu Reformu Yasası’nda sadece 3-4 değişiklik bulunduğunu ve bunun da kamuya tepeden inme amir ve müdür alınabilmesinin yolunu açtığını iddia etti. Kamudaki sorunlara çözüm bulmak yerine reform adı altında bu tip icraatların yapılmaya çalışıldığını aktaran Latifoğlu, “Çalışanların izin hakları ve çalışma saatleri düzenlenmeye çalışılmaktadır ama temelde bugün Üst Kademe Yöneticileri Yasası’nda düzenleme yapılarak düzenlenebilecek müşavirlik sistemi bahane ediliyor” dedi.

 

“Kriterlerde değişen bir şey yok”

Asgari ücretin belirlenmesindeki kriterlerde herhangi bir değişikliğe gidilmediğinin altını çizen Hür-İş Başkanı Latifoğlu, sadece “Var olan kriterlerle günün şartlarına uygun ücret politikası dikkate alınır” diye bir ilave yapıldığını söyledi. Bunun dışında yasada yer alan da artık işçi kesiminden bir teşkilattan değil 3 teşkilattan insanların katılması olduğunu dile getiren Latifoğlu, işverenin de 5 üyesinin değişik işveren örgütlerinin birer üyesiyle düzenlenmesi değişikliği yapıldığını ifade etti. Asgari Ücret Tespit Komisyonu 4 toplantıda yeni asgari ücreti belirlemezse Çalışma Bakanı’nın yeni asgari ücreti hükümete önermesi gerekeceğini aktaran Latifoğlu, “Bunun yanında söylenen diğer bir şey bu 4 toplantının sürenin uzamaması için 3 gün ara ile gerçekleştirileceğidir” diye konuştu.

 

“Asgari ücret her şeyin zeminidir”

Gelinen aşamada hükümetin çıkıp bundan sonra asgari ücreti günün koşullarına göre kendilerinin belirleyeceğini ifade etmelerini beklediklerini söyleyen Latifoğlu, aslında yapılmak istenenin de bu olduğunu ancak hükümetin bunu kamuoyundan gizlediğini ve buna anlam veremediğini belirtti. Asgari ücretin ülkede her şeyin zemini haline getirildiğine vurgu yapan Yakup Latifoğlu, bu ödeneğin özel ücretlerin, devletin gelirlerinin, devletin ödemelerin, cezaların ve harçların zemini olduğunu anımsattı. Bunun hiç arzu edilmeyen bir olay olduğunu ifade eden Latifoğlu, hükümeti “kolaycılığa kaçmakla” suçladı. Bugün devletten asgari ücrete dayalı 18 bin çek çıktığını vurgulayan Latifoğlu, “Öğrenci bursları, asker ödemeleri, engellilere yapılan yardımlar gibi tüm ödemeler asgari ücrete bağlıdır. Giderler üzerinde de yaratılan bu baskı asgari ücretin aşağıya çekilmesinin temel nedenidir” dedi. 

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ

kıbrıs reklam