Yüzde 10’la meclise gireceğiz

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

“Bu grup arkadaş, sadece sayıları onu geçmez, geçen kurultaydan buraya da partiye çalışmamış olanlardır. Hiçbir faaliyete katılmamış olanlardır. TKP’nin sağda bir parti olduğunu söylediler. Ama TDP ile de kabul etmediler. Onu da istemediler. CTP’yi hiç istemediler. Daha ziyade, daha solda anti işgal temelinde sol bir örgütlenmenin içine girelim, yeni bir parti kurulsun, o yeni parti de seçime girsin”

“Yani siz, bir takım iddialarla yola çıkıyorsanız bu iddialarınızın arkasında durun. Sonuna kadar giden… Kurultayına da katılın. Kongresi’ne de katılın. Aday da olun ve demokratik mücadelenizi sürdürün. Buna biz saygı duyarız. Bu kadar disiplinsizlik yapmış olmalarına rağmen, biz herhangi bir disiplin işlemi de yapmadık”

“Birileri şunu anlayacak: Hiç kimse sol hareketleri kendi güdümünde, kendi kontrolünde tutup ileriye yönelik kişisel veya partisel hesap yapamaz. Doğru değildir. Herkesin diğer farklı örgütlere saygı göstermesi lazım!”

“Göreceksiniz biz güçlü bir grup olarak en az %10 üzeri bir blok olarak bu ittifak yerini alacak. Bunu engellemek için çaba gösterirler yahu! Üyelerimizin sayısı bir 2-3’ten fazladır… Yani gerçekten bir tezgah var”

“Kararsız seçmen bu dönem kirli işlere dikkat etsin. Kim yapar kirli işleri? Kim karıştırır bu partilerin içini? Kim yapar bu kamuoyu yoklamalarını? Ve bir de geçmişi hiç unutmasın. Dört sene var bu hükümet geldi geçti. CTP, UBP, DP! Üçü de, dördü de bulundu bu partilerin hükümette. Bütün var dediklerinin hiçbirini yapmadılar”

[ilgili-haber=25576]

Dr.Çiğdem DÜRÜST

Bu haftaki konuğumuz BKP Genel Başkanı İzzet İzcan. İzcan’la TKP Yeni Güçlerle yapılan ittifakın yanında erken seçimleri konuştuk.
Ç.D.: Seçimlere derken…Bunun yerel seçimlerde de devam edeceğini anlayabilir miyiz?
İ.İ.: Tabii tabii. Bundan sonra da devam edecek. Yerel seçimler, Cumhurbaşkanlığı seçimleri… Biz bu siyasete birlikte devam edeceğiz. Bu mücadeleye, bu arkadaşlarla ve gelenlerle… Ondan sonrada belirlerken adaylarımızı da en az 20 tanesini 50’nin dışarıdan olmasını hedefliyoruz. Yarısına yakınını. Partilerle bağı olmayan kesim.
Ç.D.: Kontenjan olarak mı?
İ.İ.: Kontenjan da diyebilirsiniz. Yani 50’nin, işte 15-15 veya 16-14, neyse hiç önemli değil, geri kalanını hep dışardan… Kadınlara öncelik, gençlere öncelik yeni yüzlerin içinde olduğu, albenisi olan, güçlü bir kadro yaratmaya çalışıyoruz. Bu bir! İkincisi program. Program da ortak yazılacak. Program ne olacak? Emek ağırlıklı olacak. Sol, sosyal demokrat, sosyalist ağırlıklı olacak. Eğitim ağırlıklı, sağlık ağırlıklı, üretim ağırlıklı, çevre ağırlıklı, adalet ağırlıklı bir program. Sonra da manifesto. Neler yapacağımızı, neleri hedeflediğimizi, nelerin olması gerektiğini vurgulayacağız. Yani biz iktidara ne için talibiz yahu? Yani ne yapacağız? Boş verin o ne yaptıydı? Onların ne yaptığını halk biliyor zaten. Biz çağdaş bir hukuk devleti olabilmek için dünya normlarında bu ülkeyi yönetmek için de insanlarımızın yaşam kalitesini artırmak için hangi programın ve hangi kadrolarla talibiz bunu koyacağız ortaya. Toplumun önüne açık bir şekilde herkesin görebileceği şekilde
Ç.D.: Aday belirleme çalışmalarınız başladı mı Sayın Başkan?
İ.İ.: Başladı
Ç.D.: Aday belirleme süreciniz nasıl olacak?
İ.İ.: Sanırım Pazartesi o da başlayacak. Partiler kendileri, her parti kendi kontenjanlarının üzerinde çalışacak. Bir de bu ortak çalışmanın kurduğu genelin üstünde çalışacak. Her şey masaya konacak. Ortak bir liste yapacağız. Birlikte çalışacağız.
Ç.D.: Yani…
İ.İ.: Dışardan gelenler de masaya konulacak. Kendi aramızda bir konsensüsle bu işi halledeceğiz. Ve yasal prosedür neyse ona uygun davranacağız. Ve listeyi hazırlayacağız birlikte. Bakınız bizim için önemli olan BKP açısından söylüyorum: Biz seçimleri bir mücadele aracı olarak görürüz. Biz seçimleri amaç olarak görmüyoruz. Kendi partimizi de amaç olarak görmüyoruz. Başka partilere de amaç olarak görmüyoruz O da bir araçtır. Önemli olan kapısı toplamına yok oluş sürecinde ne yapabiliriz? Ve bu yok oluş sürecinde ne yapabilirik? Kıbrıs Türk toplumunun iradesini nasıl koruyabilirik? 100 tane vatandaş günde yapılırken burayı nasıl en etkili bir şekilde savunabilecek? Kimliğimizi kültürümüzü nasıl sürdürebilirlik? Barışa nasıl ulaşabilirik? Demokratik bir ülke nasıl olur? Eşitlik adalet insan haklarını, çocuk haklarına nasıl geliştirebilirik? Hepsini bir bütün görüyoruz bütün insanların haklarını zaten. Ve daha sosyal adaletle bir ülke nasıl yaratılabilir. Tüm bunların planlanması ve programlanması lazım. Muhalefet sadece konuşmak değildir sadece söylemek değildir bunun alternatif kadrolarının programlarının da olması lazım ve hatta iktidar talebini yapmak lazım
Ç.D.: Şimdi Sayın Başkan, bizim gibi böyle demokrasi geleneğini henüz tam olarak oturtamamış, azgelişmiş toplumlarda çok yaygın olarak gördüğümüz bir şey vardır. Partilerin eski başkanları, hele de bir dönem cumhurbaşkanı oldularsa, parti üzerinden ya da partiler üzerinden ellerini çekmezler ve onun içini karıştırmaya devam ederler.
İ.İ.: Evet evet…
Ç.D.: Sizin bu sürecinizle ilgili de Sayın Akıncı hakkında çeşitli kanallarla yayılan söylentiler var. Sol üzerinde, sosyal demokratlar üzerinde! Sayın Akıncı’nın gelecekteki planlarıyla ilgili bir oyun olabileceği de konuşuldu bu toplumda daha geçtiğimiz 1-2 hafta içinde. Bununla ilgili siz ne söylersiniz?
İ.İ.: Vallahi bizim de bu yönde duyumlarımız oldu. Bu yönde bulgular var. Sadece Sayın Akıncı’nın değil, özellikle Sayın Harmancı da dahildir buna. Bu işbirliğinin olmaması için yoğun bir çaba harcandı.
Ç.D.: Size karşı bir hareket gibi geldi duyum o zaman?
İ.İ.: Bu işbirliğini engellemek için karşı bir hareket olarak gördük biz bunu. Ve işin içinde olanların da onlarla bağlantıları var benim gördüğüm kadarıyla.
Ç.D.: Çok önemli bir şey söylüyorsunuz. Bu toplumun çok ilgisini çekecek bir şey aynı zamanda
İ.İ.: Söylüyorum, bağlantıları olduğunu da görüyorum. Hissediyorum. Ve inşallah böyle değil diyelim.
Ç.D.:Böyleyse?
İ.İ.: Böyleyse ilişkilerimizde ciddi bir kopukluk olacak demektir. Yani neden bu işbirliğinin engellenmesi için düğmeye basıldı?
Ç.D.: Neden?
İ.İ.: Çünkü birilerinin geleceğe dönük planları var. Çünkü birileri solun bir kısmını denetimi altında tutmak istiyor.
Ç.D.: Akıncı?
İ.İ.: Benim gördüğüm o. Yani Sayın Akıncı’nın da bu işbirliğine sıcak bakmadığını biliyorum.
Ç.D.: Ve Harmancı diyorsunuz tabi?
İ.İ.: Sayın Harmancı özellikle hem TKP-YG’e yapılan saldırıda, aktif rol aldığı paylaştığı o görüntüleri ki yalan olduğu sonradan çıktı… Hem de bizim bu ilişkilerimizden rahatsız olduğunu Sayın Cemal Özyiğit’inde, o çevrelerin engellemek için bir iftira kampanyası yürüttüklerini, fiskos kampanyası yürüttüklerini ben görebiliyorum.
Ç.D.: Yani Yeni Bakış okurları ve toplum bu tür dedikoduları, yani bazı güçlerin, sol ve sosyal demokrasi üzerindeki egemenliğini oluşturmak için yaptığı bu hareketi nasıl okusun?
İ.İ.: Birileri şunu anlayacak: Hiç kimse sol hareketleri kendi güdümünde, kendi kontrolünde tutup ileriye yönelik kişisel veya partisel hesap yapamaz. Doğru değildir. Herkesin diğer farklı örgütlere saygı göstermesi lazım! Saygılı olması lazım! Ve saygı temelinde işbirliği yapması lazım! Biz buna inanırız. Biz işbirliğine hep açık olduk. Solun birliğine hep açık oldu. Halbuki, TDP ve bu kesimler de gelip katılacağına, olmaması için çalıştılar. Saldırılar düzenlediler, dedikodular yaptılar ve bu işe önayak olan insanlarla da temasların olduğunu ben biliyorum. Şimdi bu şekilde davranma kime ne kazandırır? İşte gene engelleyemediler. Gene güç birliği oldu. Sadece güven sarstılar ve ilerisi için de iki defa düşünmemize sebep olacaklar. İleride…
Ç.D.: Güveninizi sarstılar demek istiyorsunuz…
İ.İ.: Tabii sarstılar. Ne gerek vardı buna? Ve solun kendi içinde özellikle TDP ile TKP arasında yaşananlara bakın… Ve hala mahkemelerde devam ediyor. Aynı o içini karıştırma operasyonlarını bizde de denediler. Ve mahkeme kapılarına kadar gittiler. Bunlar tamda seçim üstü oluyor. Tam da seçim üstü oluyor. Gelip işbirliğine katılıp destek vereceklerine, havaya uçurmaya çalışıyorlar. Kendi üyesi bulundukları örgütlere menfaat sağlamaya çalışıyorlar. Öyle siyaset olmaz. Bu yanlıştır. Ve başarısız olmuşlardır. Biz yolumuzda yürüyeceğiz. Biz her zaman işbirliğini savunacağız. Her zaman sol ve demokrasi güçlerinin birliğinden yana olacağız. Ama hiçbir zaman birilerinin bizi yönetmesine de izin vermeyeceğiz. Birileri de hem TKP’nin içinde hem de BKP’nin içini karıştırarak bu soldaki birliği engellemeye çalıştılar hala da çalışıyorlar. İşin gerçeği de budur.
Ç.D.: Seçimlerin 7 Ocak’ta olmasına karar bugünlerde çıkabilir. Çünkü karar komiteden oybirliğiyle geliyor genel kurula. Size göre 7 Ocak nasıl bir tarih?
İ.İ.: Vallahi 7 Ocak mecburiyetten gelen bir tarihtir. Ansızın mecbur oldular ve topu birbirlerine attılar. Sayın Başbakan Özgürgün dedi ki Tufan Bey’e sen söyle ben kabul edeyim. Çünkü korkuyor da ortağından. Ortağı yanaşmıyordu. Korkuyordu bir seçim hükümeti kurulabilir de devre dışı kalır. Zaten seçime de 5-6-7 ay kaldıydı. Yıpranabileceğini de biliyordu bundan sonraki süreçte. Ankara ile ilişkileri de bozuluyordu. O protokolleri hala hayata geçirmedi Zefledi, oyaladı. Dedi ki bir an evvel baskın yapayım. Baskın yapmaya çalışıyor. Bu yapılan anketleri de doğru bulmuyorum zaten: Algı operasyonlarıdırlar. Parayı bastırırlar yaparlar. Para konuşur. Dikkat edin orada da kime yaptıkları da belli değildir. Sahibi de yoktur anketin orta yerde. Parası da yoktur. Adam beleş yaptığını söylüyor reklam için. Biz milyarlar harcıyor bunun için de gene yapacağını söylüyor. Bu bütün operasyon seçimi burada istedikleri gibi yönlendirmek… Tarihi da buna göre saptadılar. Dikkat edin anketlerde vermek istedikleri mesaj şudur: 1.02 ve üç şudur gerisini boş verin. Bu da topluma karşı yapılan bir saygısızlıktır. Ve bu da doğru değildir. Bizi son seçimde 0.6 göstermişlerdi. Biz seçimde beş katı oy alıp yüzde 3.5 oy çıkardık. Şimdi bu partinin oyu 3.5’tan, 4.5’tan az değil. Daha fazladır. İttifak yapmıştır, başka güçleri vardır. Göreceksiniz biz güçlü bir grup olarak en az %10 üzeri bir blok olarak bu ittifak yerini alacak. Bunu engellemek için çaba gösterirler yahu! Üyelerimizin sayısı bir 2-3’ten fazladır… Yani gerçekten bir tezgah var.
Ç.D.: Kaç üyeniz var Sayın Başkan?
İ.İ.: bizim 400 civarında üyemiz var. Dolayısıyla sempatizanları da koyduğumuzda ve ailelerine koyduğumuzda 0.5’i fazla geçer… Yani ayıptır bu yaptıkları. Ama belli ki bir plan yaptılar bazı partiler aşağı çekecekler bazı partileri yukarı çıkaracaklar. Para konuşuyor. Nakit konuşuyor. Vergi yok bir şey yok. Geldi şimdi Gezici bunun içinde bıraktı Türkiye’yi, reklam yapar bizden. Ne için yani reklam yapar? Vergi de vermemek için para almam der. Sahibi de yok der bu şeyin. Bir algı operasyonu var seçime kadar da bu sürecek… Bir algı operasyonu yaptılar. Bu kamuoyu yoklamalarıyla, partilerin içlerini karıştırdılar aynı çevreler… Bazı medya kurumları bu işlerin içindedir para alır. Paralardan her operasyonlar yapılır. Bütün istedikleri bu parlamento yapısını, bu düzeni üç aşağı beş yukarı ufak değişikliklerle devam ettirmektir.
Ç.D.: Kararsız seçmen neye dikkat etsin?
İ.İ.: Kararsız seçmen bu dönem kirli işlere dikkat etsin. Kim yapar kirli işleri? Kim karıştırır bu partilerin içini? Kim yapar bu kamuoyu yoklamalarını? Ve bir de geçmişi hiç unutmasın. Dört sene var bu hükümet geldi geçti. CTP, UBP, DP! Üçü de, dördü de bulundu bu partilerin hükümet de. Bütün var dediklerinin hiçbirini yapmadılar. Aynı şekilde tekrar vaad ediyorlar. Biz diyoruz ki seçmen değişime oy versin. Kurtulmak için oy versin destek olsun. Ve söylenenleri süzgeçten geçirerek değerlendirirsin. Kendi karar versin. Başkalarının manipülasyona, başkalarının propaganda yöntemlerine itibar etmesin. Birleşik Kıbrıs Partisi ve Toplumcu Kurtuluş Partisi Yeni Güçler ile buna destek olacak sendikalar, birlikler yeni bir şey yapıyor. Toplumun bize birlik ol dediğini duyduk oluyoruz. Mücadele etmek isteyen bu kesimlere seçmenimize sahip çıkmasını istiyoruz.
Ç.D.: Evet teşekkür ederiz
İ.İ.: Ben teşekkür ederim
Ç.D.: Tüm konuştuklarımızdan sonra eklemek istediğiniz bir şey var mı?
İ.İ.: Size de teşekkür ederim herkese teşekkür ederim. Bizim görevimiz topluma hizmet etmektir. Demokrasi yolundan ayrılmamaktır. Terbiyeli, ahlaklı ve saygılı olmaktır. Hem arkadaşlarımıza hem toplumumuza… Kimse bu işleri tezgahlayanlar, ileriki günlerde daha çok belli olacaktır
Ç.D.: Evet çok teşekkür ederiz Sayın Başkan. Başarılar dileriz.