Yüz Karası!

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Sılay TAŞKAN

Tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapan, üzerinde yaşayan halkların ortak miraslar bıraktığı Adamız, Kuzey’deki yönetimin duyarsızlığı nedeniyle kültür çöplüğü olma yolunda ilerliyor. Taşkent’teki piknik alanının yakınlarındaki Manastır, Rumların bölgeden zorunlu göçünün ardından, bakımsızlığa ve ilgisizliğe mahkum edildi.

Hayvan pislikleriyle dolu

Oldukça büyüleyici bir manzaraya sahip olan ve etkileyici mimarisiyle görenlerin ilgisini çeken manastırın içine girip gezmek isteyenler, içerdeki hayvan pislikleri yüzünden burunlarını kapatmak zorunda kalıyor. Kilise duvarlarındaki dini motiflerin, boyamaların ve kabartmaların acımasızca yok edildiği, renklerin yerini sprey boyalara bıraktığı manastır, tabiri caizse tarihi bir utancın aynasını tutuyor. Bakımsızlığın, duyarsızlığın ve tarihe karşı saygısızlığın avluya atılan ilk adımdan itibaren hissedildiği manastırın çevresinde de durum içler acısı.

Harabe hale geldi

Kırık camların, içki şişelerinin, av fişeği kovanlarının ve etrafa rastgele saçılan çöplerin işgali altındaki manastırın, önceden odalık olarak kullanılan kısımları ise harabeye dönmüş durumda. Kültürün anlamını sadece halk dansları oynatmaktan ibaret sanan yönetim anlayışından, böylesine bir tarihi mirası, amacına uygun restore etmesini beklemenin hayal kırıklığı yaratacağı gerçeğini bir kenara bırakırsak, içinde bulunduğumuz olumlu atmosferde, Hristiyanlar için dini anlamı da olan bir mekana yapılan saygısızlığı açıklamak hiçbir şekilde mantıklı görünmüyor. İşinin ehli ve vizyon sahibi yöneticilerin eksikliğinin günahını ödeyen manastırın, bu kendini bilmezlik karşısında ne kadar dayanacağını da kestirmek mümkün değil.

Bakanlıkların işi ne?

Birçok tarihi mekanın benzer kaderlere mahkum edildiği Kuzey Kıbrıs’ta yaşanan her hayal kırıklığı, kızaran her yüz, saygısızlıktan nasibini alan her eser, “Kültür”, “Çevre” ve “Turizm” bakanlıklarının ne işe yaradığını sorgulatmaya devam ediyor. Kıbrıs’ın medeniyetlerine, halklarına karşı takınılan bu vurdumduymaz tutumun, KKTC’yi hem kendi vatandaşlarına hem de turistlere ne kadar daha rezil edeceği de merak konusu.

Girne Kalesi’nde atıl kablolar

Ülkenin önemli Tarihi ve Turistik duraklarından olan Girne Kalesi’nde geçen hafta bir vatandaşın objektifine takılan bir görüntü de tepkilere neden oldu. Kaledeki duvarların birinin dibine atılan elektrik kablolarının neden orada olduğu sorusunun mantıklı bir cevabı yok. Kullanılabilecek durumda olan kabloların dış etkilere maruz kalacak biçimde ortada bırakılması görenlerin şaşırmasına neden oldu. Görüntüyü paylaşan vatandaş elektrik kablolarının hem tarihi mekanda görüntü kirliliği yarattığını hem de israfa neden olduğunu kaydetti.