Yusuf Kısa yazdı: “Hangi yüzle aday olacaklar ?”

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Serdar bey ise buna hiddetlenip “Ne ben zurnanın son deliğimiyim de kimse bana bir şey sormadan tarih belirledi” diyerek zaten koltuk değnekleriyle ayakta duran azınlık hükümetinin altından halıyı çekmeye karar verdi. Siz seyreyleyin cümbüşü bugünden itibaren. Ülkenin yeni bir seçim rayına girmesine kimi çevreler olumlu bakarken bazı çevreler ise zaten ağır aksak yürüyen işlerin seçim nedeniyle darmadağın olacağı görüşünde. Herkesin düşünce yapısı saygı duymakla birlikte bizim seçimlerle ilgili gailemiz bambaşka.

***

UBP-DP Azınlık hükümetinin dışardan 4 vekil destekli koalisyonu birbuçuk yılını tamalarken arkasında  rüşvet, peşkeş, akrabalara arsa, yandaşlara T izinleri gibi birçok  iddia ile aydınlatılmaya muhtaç bir yığın konu bıraktı. Bu aşamadan sonra seçimden  geri dönme veya ertelenmesinin  imkanı yok. Şimdi esas olan kimin çıkıp da vatandaştan hangi yüzle oy talep edeceğidir. Örneğin Ercan havaalanını bir 13. Maaşa peşkeş çekenler mi?. Yine Ercan konusunda Türkiye’den denetleyici getirecek diye devleti Binlerce dolar zarara uğratmaya çalışanlar mı?.  Nerdeyse memleketin yarısının tapusunu ailesi ve çocuklarına tapulayanlar mı?.  Memleketi T izinleriyle doldurup bundan rant sağlayanlar mı?. Kumarhane izinlerinin arkadaşlarına dağıtanlar mı?.  Kalkınma Bankası kredilerini çar çur edenler mi?. Sosyal Sigortaları ve İhtiyat Sandığı paralarının çar çur edildiğinden bir haber bakanlar mı?. Bu örnekleri çok daha fazla uzatmak mümkün.

***

Vatandaş dün Yeni Bakış’ta açık açık dillendirdi. Bu ülkenin başına bugüne kadar ne geldiyse bunda UBP’lisi, CTP’lisi ve DP’lisinin de günahı ve suçu büyük. Vatandaş bu aşamadan sonra mecliste yeni ve temiz vekilleri görmek istiyor. Bu ülkenin öz değerlerini hatta geleceğini bir sülük misali emenlerin vatandaşın ajandasında bundan sonra yeri yok. Ocak’ta gerçekleşeşecek erken seçim birçok olumsuzluğu beraberinde getirme riskine karşın vatandaşın değiştirme geleneği açısından çok çok iyi olacak aslında. Akbaba misali toplumun başına çöküp yıllarca sadece ve sadece kendi istikbal ve ceplerini düşünüp siyaseti adeta bir rant ve meslek olarak görenler bu seçimlerde vatandaşı “Kandırmak” için çok taklalar atacak.

***

Milletvekilliği adı üstünde milletin takdiri ve oylarıyla meclise gönderdiği bir şahsın aldığı vatandaş gücüyle halkına yönelik her anlamda hizmeti vermek için seçilmiş bir kişi. Litaratürde bir vekilin görev ve işlevi bu yönde belirtilmesine karşın bizim bu küçük ülkemizde  milletvekilliğiyle başlayıp bir iki yıl sonra bakanlık aşkına dönüşen bu kutlas görev bakanlık koltuğuna ısınıldığı andan itibaren nasıl menfaat sağlarım, nasıl çevremi ve geleceğimi garantiye alabilirim ve nasıl bir ömür vekil seçilirimin hesaplarına dönüşmekte. Kıbrıs Türk Siyasi tarihi kendi menfaatlerini her zaman halkının çıkarlarından önde tutan bakan ve vekillere maalesef çok şahit olmuştur. Özellikle son yıllarda ayyuka çıkan bu şaibeler karşısında ise ne acıdır itham edilenlerden bir tekinin bile yüzü kızarmamış ve halktan özür dileyerek görevi bırakan olmamıştır.

***

Siyaset kurumunu bu kadar güven erezyonuna uğratan bu şahısların ise böbürlene böbürlene halkın arasında hala dolaşması ise yüzsüzlüğün dik alasıdır. Seçim takvimi bu saatten sonra tıkır tıkır işlemeye başlamıştır ve bundan geri dönüş mümkün değildir. Burdada as olan ise isimleri bizde saklı bu yetenekli isimlerin hangi yüzle aday olup vatandaşın karşısına çıkıp oy isteyecekleridir. Tabi burda unutulaması gereken bir başka gerçek de mevcut hükümey bir buçuk yıl boyunca koltuk değneği görevi yapıp halkın inim inim inletilmesine vesile olanlar da en az mevcut hükümette yer alanlar kadar sorumludur.