Yolsuzluğu Kıbrıs sorunuyla örtecekler

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Angolemli: Yapılan yolsuzluklar ve kıyaklar gündemden düşürülmeye çalışılacak. Seçim dönemi yaklaştıkça Kıbrıs konusu öne çıkarılarak arsa, arazi, yandaşlarına geçtikleri peşkeşleri ve kıyakları unutturmaya çalışacaklar. Kıbrıs’ta çözüm isteyen istemeyen, sıfır garanti isteyen istemeyen gibi bir takım söylemlerle toplumu gruplara ayırarak oylarını almaya çalışacaklar.

Soyer: Çöküş olur olmaz ortaya çıktılar. Sahte bir kahraman edasıyla hava atmaya kalkıyorlar. Bugünkü hal ne Kıbrıs sorununda ne de iç sorunlarda sürdürülemez. Sorumlusu UBP-DP hükümetidir. Ülkede 50 milyon lira iç borç yaparak en son maaşları ödediler. Bu çerçevedeki ilişkiler çıkmaza girdi. Şimdi Kıbrıs sorununu öne sürerek Türkiye ile olan ilişkileri hamaset üstünden gidermeye kalkacaklar. Tüm yolsuzlukları, halkın önüne Kıbrıs sorununu atarak örtmeye çalışacaklar. Bu tahammül edilebilecek bir durum değildir.

 Soyer, bir Kıbrıslı Türk ve bu ülkeyi seven biri olarak TC Büyükelçisi Kanbay’ın  Facebook hesabından hükümetle ilgili  yazdıklarını okuduğu zaman utandığını belirtti.

Deniz ABİDİN

TDP Milletvekili Hüseyin Angolemli ve CTP Milletvekili Ferdi Sabit Soyer, İsviçre’deki Kıbrıs konferansının başarısızlıkla sonuçlanmasını UBP-DP Hükümetinin seçim döneminde öne çıkararak son dönemde yapılan yolsuzluk ve kıyakları unutturmaya çalışacağını belirtti.

TDP Milletvekili Hüseyin Angolemli, hükümetin ilk önce karşı görüşlere yakınlık yapar gibi davrandığını, aldığı kararları iptal edeceğini açıkladığını, sonrasında ise hiçbir resmi yazıda buna rastlanmadığını belirtti. Angolemli, Metehan Bölgesinde Rauf Denktaş üniversitesi yapılması için verilen 200 dönümlük arazi konusunda büyük bir şüphenin söz konusu olduğunu söyledi. Angolemli, iptal edildiğine dair bir kararın ortada olmadığını ifade ederek, kamuoyunun tepkisini yatıştırmak için Bakanlar Kurulu’nun gerçek dışı bir takım söylemlerde bulunduğunu belirtti. Angolemli, Resmi Gazete başta olmak üzere söz konusu arazinin geri alındığına dair bir habere rastlanmadığına dikkat çekerek, Meclis’teki Milletvekillerinin de kimisinin alındığını kimisinin ise alınmadığını ifade ettiğini kaydetti.

Angolemli:  Cumhurbaşkanı görevini yaptı

Angolemli, hükümetin Anayasa tanımadığını belirterek, aldığı kararların neredeyse tümünün mahkemelerden geri döndüğünü söyledi. Angolemli, Din İşleri Yasa Tasarısına da değinerek, Cumhurbaşkanının görevini yaptığını belirterek, yasanın hukukçular tarafından incelendiğini ve Meclis’e geri iade edildiğini kaydetti.

Nadir de olsa zaman zaman Cumhurbaşkanından gelen itirazların dikkate alındığını belirten Angolemli, yasanın değiştirilmeden oylanması durumunda Cumhurbaşkanının mecbur kalıp imza atmasının da söz konusu olduğunu söyledi. Angolemli, şöyle devam etti, “Bundan sonraki süreçte ise, herhangi bir siyasi parti veya Meclis’teki isteyen milletvekilleri söz konusu yasayı Anayasa Mahkemesine taşıyabilir”

“Hem Kuzeydeki hem de Güneydeki seçimleri etkileyecek”

Angolemli, Kıbrıs sorunun geldiği durumun Kıbrıs Türk ve Rum toplumunun gündemine oturduğunu belirterek, Güney’de Şubat ayında seçimin olacağını anımsatarak, şöyle devam etti, “Bizdeki seçimin Nisan gibi yapılacağını tahmin ediyorum. Kıbrıs konusunun İsviçre’de olumsuz sonuçlanması hem Kuzeydeki hem de Güneydeki seçimleri etkileyecektir.  Partiler bu gelişmeyi alarak kendilerine göre yorum yapacaktır. İç konulardan çok Kıbrıs konusu seçim sonuçlarını etkileme potansiyeli taşımaktadır. Bu da çok düşündürücüdür. Hükümet Kıbrıs konusunu kullanarak iç konularda yaptıklarını unutturabilir. Arsa, arazi, yandaşlarına geçtikleri peşkeşleri ve kıyakları unutturmaya çalışacaklar. Kıbrıs konusu öne çekilecektir. Kıbrıs’ta çözüm isteyen istemeyen, sıfır garanti isteyen istemeyen gibi bir takım söylemlerle toplumu gruplara ayırarak oylarını almaya çalışacaklar”

“Yapılan kıyaklar gündemden düşürülmeye çalışılacak”

Angolemli, “Yapılan yolsuzluklar ve kıyaklar gündemden düşürülmeye çalışılacaktır” diyerek, “Kıbrıs sorunu ön plana çekilecektir. Güney bunu kullanmaya başladı. Anastasiadis sağın adayı. Sıfır garanti, sıfır asker diyerek öne geçmeye çalıştı. İsviçre’yi kendi seçim sonuçlarını etkileyecek şekilde propaganda aracı olarak kullandı” diye konuştu.

CTP Milletvekili Soyer:

“Bugünkü hal ne Kıbrıs sorununda ne de iç sorunlarda sürdürülemez”

CTP Milletvekili Ferdi Sabit Soyer de, bir Kıbrıslı Türk ve bu ülkeyi seven biri olarak TC Büyükelçisi’nin Facebook hesabından yazdıklarını okuduğu zaman utandığını belirtti. Soyer, “Kendi yakınlarına arsalar ve kaynak dağıtan hükümet” ifadelerinin yer aldığını söyleyerek, TC Büyükelçisi’nin mevcut DP-UBP hükümeti için söyledikleri karşısında “bir Kıbrıslı Türk olarak utandım” dedi. Soyer, bunu hükümetin tam bir sukutla karşıladığını ifade ederek, söyleyecek hiçbir sözleri olmadığını kaydetti. Soyer, hükümetin kaynakları peşkeş çektiği ve partizanca dağıttığının çok açık ortada olduğunu belirterek, bu durumun Kıbrıs sorununun kritik olan  aşamasında bu durumun arkasına saklanarak  gizlemeye çalıştığını söyledi. 

“En son maaşları 50 milyon iç borç yaparak ödediler”

Soyer, şunları kaydetti, “Çöküş olur olmaz ortaya çıktılar. Sahte bir kahraman edasıyla da hava atmaya kalkıyorlar. Bugünkü hal ne Kıbrıs sorununda ne de iç sorunlarda sürdürülemez. Bugünkü halin en önemli sorumlusu UBP-DP hükümetidir. Ülkede 50 milyon lira iç borç yaparak en son maaşları ödediler. Bu çerçevedeki ilişkiler çıkmaza girdi. Şimdi Kıbrıs sorununu öne sürerek Türkiye ile olan ilişkileri hamaset üstünden gidermeye kalkacaklar. Tüm yolsuzlukları, halkın önüne Kıbrıs sorununu atarak örtmeye çalışacaklar. Bu tahammül edilebilecek bir durum değildir. Memleketin ekonomisini, umudunu ve bin bir emekle oluşan tüm pozitif noktalarını bu hükümet 9 ayda tüketmiş durumdadır. Bu nedenle kendilerini  gizleyemezler. Büyükelçinin bu ifadeleri Kıbrıs Türk toplumunun kendi iradesi ve kendi dinamiğiyle, kendini yönetme arzusuna dönük olarak gelişen en kötü olaylardan biridir. Çünkü tepki gösterecek halleri bile kalmamıştır. Çünkü söylenilen doğrudur”

“İptal olmuş olsaydı Bakanlar Kurulu kararında bunu görürdük”

Hükümetin miladını doldurduğunu vurgulayan Soyer, bir an önce seçime gidilmesi gerektiğini savundu. Soyer, Kıbrıs Türk halkının, kendi iç güvenini demokrasi ve hukuk devleti temelinde adada siyasi eşitlik içinde federal bir yapıda yaşayabilme hedefinde olan bir düzene sokulması kanaatinde olduğunu belirtti.

“Rauf Denktaş’a verilen 200 dönümlük araziyi iptal ettik” lafının yalan dolandan başka bir şey olmadığını ifade eden Soyer, “iptal olmuş olsaydı Bakanlar Kurulu kararında bunu görürdük. Bu durum şaibeli olmakla birlikte kendi tükürdüklerini yalar duruma düşmek istememe hoyratlığıdır” diye konuştu.