DOLAR 32,3791 -0.36%
EURO 34,8388 -0.02%
GBP 40,6449 -0.25%
ALTIN 2.400,57-0,90
BITCOIN 19206790,49%

‘Ya imza ya erken seçim!’

ABONE OL
18 Aralık 2018 08:38
0

BEĞENDİM

ABONE OL
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2023/03/alt.jpeg
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2024/03/300-x-250-1.jpg

Meclis dışında temsil edilen muhalefet parti lerinin temsilcileri, Türkiye ile KKTC’yi kapsayan Ekonomik ve Mali İş birliği Protokolü’nün çok yakında açıklanacağını ifade ederek, ülkede geriye kalan kurumların özelleştirilmesinin yeniden gündeme geleceğini iddia ettiler

BKP Genel Başkanı İzcan, 4’lü koalisyon hükümetinin Türkiye ile özelleştirmeleri  içeren bir protokolü imzalaması durumunda bunun işsizliğin artması anlamına geleceğini savunarak  yeni yıl ile birlikte hükümete böyle bir dayatmanın geleceğini, bunun görüşülmekte olduğunu, ancak toplumdan gizlendiğini ileri sürdü


İzcan, “Trafik kazaları yaşanıyor, patlamada çocuklar ölüyor. Çünkü burası askeri bölgedir. Patlamayan mermiler vardır. Küçük işletmeler kapanıyor, üretici iflas ediyor. Üretici üretemiyor ya da ürettiğini satamıyor. Şimdi Türkiye’den çok yakında gelecek olan protokol dayatılacaktır. Kamuya ait geriye ne kalmışsa hepsini özelleştirme adı altında dış güçlere ve dış sermayeye Ercan Havaalanı’nda yaptıkları gibi peşkeş çekecekler” diye konuştu


YKP Genel Sekreteri Kanatlı da telefon dairesi’nin Türk Telekom’a olan borcunun herkes tarafından bilindiğini, tüm bunlara rağmen Ulaştırma Bakanının “iyileştireceğiz” dediğini belirtti. Kanatlı, bunun adının TC protokollerinde açıkça belirtilmiş olduğunu ifade ederek, “adı özelleştirmedir” dedi


TKP Yeni Güçler Genel Başkanı Çakıcı ise, ekonomik mali protokolün imzalanmadığını, söz konusu protokolü hükümetin kendisinin hazırlaması gerektiğinin altını çizerek, “şimdi bu hazırlık yapılmadan nasıl bir ekonomik anlayışla Türkiye’nin karşısına çıkılacak bilemiyorum” dedi

Deniz ABİDİN 

Yeni Bakış’a konuşan muhalefet partilerinin temsilcileri, yeni yılla birlikte Türkiye ile KKTC’yi kapsayan Ekonomik ve Mali İş birliği Protokolü’nün dayatmalarla geleceğini belirterek, “hükümet bütçe açığını kapatmak için protokolü ya imzalayacak ya da erken seçime gidecek” ifadelerini kullandı. Meclis dışında temsil edilen muhalefet partilerinin temsilcileri, Türkiye ile KKTC’yi kapsayan Ekonomik ve Mali İş birliği Protokolü’nün çok yakında açıklanacağını ifade ederek, ülkede geriye kalan kurumların özelleştirilmesinin yeniden gündeme geleceğini belirtti. 

BKP Genel Başkanı İzcan: Dayatma paket çok yakında geliyor

Birleşik Kıbrıs Partisi (BKP) Genel Başkanı İzzet İzcan, ülkenin geneline bakıldığında görülmekte olanın kaos olduğunu belirterek, ekonomik ve siyasi anlamda bir kaosun yaşanmakta olduğunu söyledi. İzcan, ülkede uygulanmakta olan siyasetin neoliberal politikalara göre düzenlenmiş olduğunu ifade ederek, Türkiye ve buradaki hükümetin hayata geçirecekleri yeni bir paketin beklenmekte olduğunu kaydetti. İzcan, Türkiye ile KKTC’yi kapsayan yeni ekonomik paketin çok yakında gündeme geleceği duyumları aldığını belirterek, muhtemelen paketle birlikte özelleştirmelerin de yeniden konuşulmaya başlanacağını vurguladı. İzcan elektrik kurumu, telefon dairesi ve diğer kamu kuruluşlarıyla ilgili bugüne kadar izlenen neoliberal, sat, ver, kurtul siyasetinin devamının söz konusu olduğunu belirtti. İzcan, 4’lü koalisyon hükümetinin Türkiye ile bu maddeleri içeren bir protokolü imzalaması durumunda bunun işsizliğin artması anlamına geleceğini söyledi. İzcan, yeni yıl ile birlikte hükümete böyle bir dayatmanın geleceğini, görüşülmekte olduğunu, ancak toplumdan gizlendiğini belirtti. 

“Ekonomide ciddi anlamda bir daralma olacak”

İzcan, Türkiye’den bütçe gelmesi için hükümetin protokolü imzalayacağı görüşünde olduğunu söyleyerek, “çünkü CTP ve TDP’de irade kalmamıştır” dedi. İzcan, Meclis’te bütçe görüşmelerinin sürdüğünü, ancak açıklanan bütçenin geçeceğini belirterek, Ankara’dan beklenilen kaynağın da uzun süredir gelmemekte olduğunu söyledi. İzzet İzcan, ülkedeki Türk Silahlı Kuvvelerinin bile giderlerinin bugün ülkemiz üzerine yıkıldığına dikkat çekerek, Maliye Bakanı’nın aralık ayı sonuna kadar ülkeyi döndürebileceğini, ondan sonra döndüremeyeceğini belirttiğini anımsattı. İzcan, bu nedenle önümüzdeki yıl ekonomide ciddi anlamda bir daralma olacağını ifade ederek, Türkiye ekonomisinde de bunun olmakta olduğunu söyledi. İzcan, Türkiye’de eylül ayına kadar olan büyüme oranlarının 1,6 olduğunu belirterek, eksi büyümenin gerçekleşecek olmasının beklenmekte olduğunu söyledi. İzcan, KKTC’deki ekonominin Türkiye ekonomisine bağlı olmasından dolayı ve buradaki hükümetin de bir kukla niteliğinde olmasından eksi büyümenin burada da gerçekleşeceğini kaydetti. 

“Kriz ve kaosa sürükleniyoruz”

İzcan, işsizlik oranlarının artması yanında yeni iflasların da kapıda olduğuna vurgu yaparak, hükümetin bunlarla ilgili önlem alacak hiçbir tedbirinin olmadığını belirtti. İzcan, hükümetin ülkeyi günübirlik idare etmeye çalıştıklarına dikkat çekerek, “kriz ve kaosa sürükleniyoruz” diye konuştu. İzcan, şöyle devam etti, “Tüm bunlara bağlı olarak trafik kazaları yaşanıyor, patlamada çocuklar ölüyor. Çünkü burası askeri bölgedir, patlamayan mermiler vardır. 

Küçük işletmeler kapanıyor, üretici iflas ediyor. Üretici üretemiyor ya da ürettiğini satamıyor. Şimdi Türkiye’den çok yakında gelecek olan protokol dayatılacaktır. Yeni yıla Türkiye’den dayatılacak olan bir protokolle gireceğimizi düşünüyorum. Kamuya ait geriye ne kalmışsa hepsini özelleştirme adı altında dış güçlere ve dış sermayeye Ercan Havaalanı’nda yaptıkları gibi peşkeş çekecekler.” İzzet İzcan, hükümetin 2019 yılı başında açıklanacak olan ekonomik protokolü imzalayarak Türkiye’den para almanın yolunu deneyeceğini ifade ederek, burada reform adına bir şeyin olmadığını söyledi. İzcan, dolayısıyla sıkıntıların devam edeceğini, hükümette bulunanların da bu düzenin mimarlarından olduğunu kaydetti. İzcan, bu noktada yapılması gerekenin siyasi partiler, sivil toplum örgütlerinin halkla birlikte sokağa inmeleri olduğunu ifade ederek, “bu olmadığı sürece bu dayatmalar hep olacak, bu krizler hep yaşanacak. Bunun sonunda da halk bu krizler altında ezilecektir. Hükümetin varlığı ve yokluğu bir şey ifade etmiyor” dedi. 

YKP Genel Sekreteri Kanatlı: Türkiye bize para verecek ve hastane yapacağız diyorsak çok safız

Yeni Kıbrıs Partisi (YKP) Genel Sekreteri Murat Kanatlı, hükümete gelen siyasi partilerin hiçbirinin samimi olmadığını belirterek, sorunları bir tık ileriye attıklarında sorunu çözüyormuş gibi yaptıklarına dikkat çekti. Kanatlı,  telefon dairesi’nin Türk Telekom’a olan borcunun herkes tarafından bilindiğini, tüm bunlara rağmen Ulaştırma Bakanının “iyileştireceğiz” dediğini belirtti. Kanatlı, bunun adının TC protokollerinde açıkça belirtilmiş olduğunu ifade ederek, adının özelleştirme olduğunu söyledi. Kanatlı, bunlarla ilgili bir mali destek bekleniyorsa telefonun özeleşeceğinin farkında olunması gerektiğini kaydetti. Murat Kanatlı, “Küçük küçük başladılar” diyerek, denizcilik kurumunun özelleştirilmesi ile ilgili bir sürecin başlatıldığını belirterek, “çaktırmadan yapıyorlar” diye konuştu. Kanatlı, bunun yanında Mağusa Limanının özelleştirilmesinin gündemde olduğunu belirterek, hükümette olanların her iki tarafa da yaranmaya çalıştığını söyledi. Kanatlı, Türkiye hükümetinin dayattığı konunun, kendine yakın çevrelere belli kurumların özelleştirilmesi olduğunu belirtti. 

Kanatlı, “Türkiye bugün bütün hastaneleri özelleştirirken ve özel sektöre şehir hastanesi olarak takdim ederken umudumuz bize para verecek ve hastane yapacağız ise çok safız” diye konuştu. 

“Sokakta mücadele ile kurumlarımıza sahip çıkmalıyız”

Kanatlı, tüm bunları bir paket içinde özel kamu ortaklığı gibi özelleştirmenin yeni isimleriyle takdim edeceklerini kaydetti. Kanatlı, Türkiye’nin sermayesine daha da dayalı olan bir sisteme doğru gidilmekte olduğunu belirterek, bunun yolunun sokakta bir mücadele ile kurumlara sahip çıkmaktan geçtiğini söyledi. Kanatlı, su konusunda bütün yerel yönetimlerin ciddi bir mali kriz içinde olduğunu ifade ederek, su dairesi’nin belediyelere faturalandırma yaptığını, kaynağından kesmekte olduğunu belirtti. Bu nedenle birçok belediyenin zorda olduğunu kaydetti.

“2019 yılı sonuna doğru bir seçim muhtemel”

Kanatlı, 2019 yılında yeni bir mali protokol yapılacağının hükümetin kurulduğu gün bilindiğini belirterek, bu nedenle YKP olarak daha önce de hükümet programının gerçek bir hükümet programı olmadığını anlatmaya çalıştıklarını söyledi. Kanatlı, AKP’nin yerel seçime giderken KKTC’de bir erken seçim krizi istemeyeceğini ifade ederek, bunun nisan ya da mayıs ayına ötelenecek bir kriz olacağını kaydetti. Kanatlı, KKTC’de 2019 yılı sonuna doğru bir seçimin muhtemel olduğunu belirterek, “mutlaka bir seçim olmasına da gerek yok. Geçtiğimiz dönem ortaya koyulan pozisyona bakıldığında ‘Özgürgün varsa koalisyon olmaz’ şeklindeydi. Şimdi UBP-HP koalisyonu da bir seçenek olarak ilerleyen zamanlarda gündeme gelecektir” dedi. 

TKP Yeni Güçler Genel Başkanı Çakıcı: Hükümet ekonomik protokolü kendisi hazırlamalıydı

Toplumcu Kurtuluş Partisi Yeni Güçler (TKP Yeni Güçler) Genel Başkanı Mehmet Çakıcı, 2018-2021 ekonomik mali protokolünün imzalanmadığını, bu nedenle Türkiye Cumhuriyetinin yardım yapmadığını söyledi. Çakıcı, hükümetin söz konusu protokolü kendisinin hazırlaması gerektiğinin altını çizerek, bunu Türkiye’nin hazırlamasını beklememek gerektiğini belirtti. Çakıcı, böyle bir hazırlığın yapılmadığını belirterek, bu nedenle de bu ekonomik paketin Türkiye’den gelmesinin beklenmekte olduğunu söyledi. Çakıcı, bu durumun eleştirisinin yıllarca Ulusal Birlik Partisine yapıldığını anımsatarak, “şimdi bu hazırlık yapılmadan nasıl bir ekonomik anlayışla Türkiye’nin karşısına çıkılacak bilemiyorum” dedi. Çakıcı, bu doğrultuda ekonomik mali protokol içinde hangi maddelerin olacağının şu an itibarıyla bilinmemekte olduğuna vurgu yaparak,  hükümetin bu konuda bir açıklama yapması gerektiğini söyledi. 

Mehmet Çakıcı, hükümetin imzalamaması durumunda ise erken seçimin kaçınılmaz olduğunu belirterek, “paket bazı kurumların özelleştirilmesini kapsıyorsa, geçmişte özelleştirmeye karşıyım diyen CTP ve TDP böyle bir protokolü imzalamaz” diye düşündüğünü kaydetti. Çakıcı, ancak hükümet “ben imzalamam, hükümetten de çekilmem diyorsa ve zamlarla bu halkı yıkmaya devam edecekse bunu da halka çıkıp açıklamalıdır” diye konuştu. 


“Teknik arıza yok, iş bilmezlik var”

Çakıcı şöyle devam etti; “Siz hükümet olarak ekonomik bir çalışma yapmadan kimse sizinle bir anlaşma imzalamaz. Bir süre önce Türkiye’den kaynaklı teknik bir arıza olduğunu söylediler. Bence böyle bir şey söz konusu değildir. Bu sadece hükümetin iş bilmezliğidir. Böyle bir açıklama gerçekten komiktir. Teknik arıza ne demektir? Bu makine mi ki teknik arıza yaşanacak. Hükümet üzerine düşeni yapmadı. Bu nedenle ülke zor durumdadır. Dolayısıyla da bunun bedelini halk ödüyor. 2018 yılının ortasında bu çalışmaların yapılması gerekirdi.”

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ

kıbrıs reklam