Üyelerden Çağrı: Artık Toparlanmalıyız!

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Hülya ÖZKOYUNCU

Basın Emekçileri Sendikası , 19. Olağan Genel Kurulu’nu dün Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası Lokali’nde gerçekleştirdi. Genel kurulda açılış konuşmasını Basın-Sen Genel Sekreteri Canan Onurer yaptı. açılışın ardından divan oluşturuldu. Divan başkanlığını deneyimli gazeteci Hasan Kahvecioğlu yaparken, divan sekreterliklerini Mehmet Davulcu ve Hüseyin Yalyalı yaptı. Yeni yönetim kurulunun belirlendiği genel kurulda Sendika Başkanı Kemal Darbaz’ın konuşması yer aldı.

Darbaz: Mücadele insanları kolay yetişmiyor

Sendika Başkanı Kemal Darbaz, görevini devretmezden önce genel kurulda yaptığı konuşmada, “Sendikacının ve mücadele insanlarının yetişmesinin kolay olmadığını” ifade ederek, sendikanın faaliyetleriyle ilgili bilgiler verdi. Darbaz, Basın-Sen’in kuruluşundan bugüne kadar geçen sürede kendilerinden birçok şey verdiklerine inandığını, Basın-Sen’e de bu süre içerisinde birçok şey kazandırdıklarını düşündüğünü ifade etti. Darbaz, “Basın emekçileri kitlemize birçok şey kazandırdığımıza inanıyorum” dedi.

Statükoya karşı mücadele

BRTK’da yaşanan süreci “Statükoya karşı mücadele” olarak nitelendiren Darbaz, gelinen noktanın kendilerini haklı çıkardığını savundu. Basın-İş Yasası’nın uygulanması için denetimler yapıldığını söyleyen Darbaz, yine de hukuksuzluğun önüne geçilemediğini kaydetti. Çeşitli kurumlarda yürütülen toplu iş sözleşmesi çabasına da değinen Darbaz, bunun işini kaybetme korkusu yaşayan çalışanlar nedeniyle başarısızlığa uğradığını kaydetti. Geride kalan süreçte demokrasi ve barış mücadelesinin içinde yer aldıklarına vurgu yapan Darbaz, ‘iyi’den yana olduklarını belirtti.

 “TAK Yasası’na büyük katkı koyduk”

TAK Yasası’na değinen Kemal Darbaz şöyle konuştu: “Geride bıraktığımız dönem içinde TAK Yasası sendikamızın yoğun katkılarıyla 10 yıl aradan sonra yeniden hazırlanmış ve yürürlüğe girmesi sağlanmıştır. Bir devlet ajansına yakışır bir çerçeve sunan bu yasayla yıllarca sözleşmeli ve geçici statüde çalışan basın emekçilerinin tümü de en adil bir biçimde kadroya alınmış ve daha güvenli bir çalışma yaşamına kavuşturulmuştur”  

Darbaz, TAK Yasası süresince yaşanan olumsuzluklara da şöyle değindi: “Yasanın ajans çalışma biçimini düzenleyen bir takım maddelerinin uygulanması sırasında yıllarca belirsizlikten rant elde eden birkaç kişinin sistemli saldırısına maruz kalınmıştır. Sendikamıza karşı aylarca yürütülen ve başını eski müdürlerden Emir Ersoy’un çektiği ekip çalışanlar üzerinde kurdukları baskıyla birçok arkadaşımızın sendikadan istifa etmesini sağladı. Böylelikle yıllarca tüm yasal haklarını sonuna kadar savunduğumuz, yeni yasayla birlikte kadrolamalarını sağladığımız arkadaşlarımız gönderdikleri istifa yazısıyla sendikamızı ödüllendirmişlerdir”

BRT’de yaşanılanlar

Kemal Darbaz, BRTK’da yaşanan olumsuzluklarla ilgili “TAK’da yaşanan sürecin bir benzeri de BRTK’da yaşanmıştı. Özer Kanlı’nın müdürlük yaptığı ve 3 yıl süren süreçte kurum çalışanları üzerinde kurulan baskıcı anlayışla sadece sendikamız mücadele etmiştir. Özer Kanlı’nın görevden alınmasıyla sonlanan bu sürecin ardından kurumda yaşanan sorunlar karşısında her dönem en gerçekçi en akılcı ve hakkaniyete dayalı çözüm önerilerini sunan sendikamız bu dönemde de ilkelerinden taviz vermemiştir” dedi.

Darbaz sözlerini şöyle tamamladı: “Egolarından arınmış, insanı ve toplumu merkezine koyan, insanlığın güzel değerlerini çoğaltan ve yayan emekçi ordusunu yaratmak mümkündür. Bilinmelidir ki iyiler bir adım öne çıkıp ben varım demediği sürece kötüler boy göstermeye devam edecektir.”

“Sendikalaşma sekteye uğruyor… Umutsuzluk olmasın”

Genel kurulda söz alan Gazeteci Hasan Kahvecioğlu, sendikalaşmanın sadece basın sektöründe değil ülkedeki bütün iş kollarında sıkıntıları olduğunu söyleyerek, basın emekçilerinin bu bağlamın dışında değerlendirilemeyeceğini ifade etti. Özel sektördeki sendikalaşmanın süre gelen sorunlardan dolayı sekteye uğradığına dikkat çeken Kahvecioğlu bunun bir umutsuzluğa sebep olmaması gerektiğini kaydetti.

“Basın çok güçlü bir sektördür… Sendika artık toparlanmalı…”

Kahvecioğlu’nun ardından söz alan TAK çalışanı Hurside Baybora gelinen aşamadan duyduğu sıkıntıyı dile getirdi. Baybora, sendikaların hak arayışı için var olduğunu söyleyerek, geçmişte TAK’ta verilen mücadeleyi ve TAK Yasası’nın hazırlanmasında sendikanın katkılarını örnek verdi. Sonrasında bir kan kaybının yaşandığını ve yeni yönetimin hak arayışlarında nasıl bir yol izleyeceklerinin önemine değinen Baybora, Basın-Sen’i emekçilerin yanında olmasının elzem olduğunu kaydetti. Basın-Sen’i her zaman ayakta görmek istediğini ancak sendikanın daha da güçlenerek, basın emekçilerinin sorunlarının çözümü için mücadele etmesi gerektiğini söyleyen Berbora, 10 yıl boyunca çalıştığı kurumda işine son verilen bir kameramanın sorunlarından da bahsetti. Basın-Sen’in işinden olan bir çalışan için ortalığı ayağa kaldırması gerektiğini ifade eden Beybora, “Bunu biz duymadık, bu bir eksikliktir” dedi. Baybora, “Basın çok güçlü bir sektördür. Diğer sendikalar seslerini çıkarırken bizim basın sendikası olarak aslında en güçlü sendika olmamız gerekmez miydi. Birçok şeye hakim olan bir sektör olarak diğer sendikaların peşinde gidersek bu çok üzücü olur” dedi. Bir Basın-Sen üyesi olarak kalmak istediğini dile getiren Baybora, “Üyelerinize yardımcı olun lütfen artık toparlanılsın. Sendika kendine özeleştiri getirsin” dedi. Baybora, sendikanın üyeleri arasındaki iletişimin geliştirilmesi temennisinde de bulundu.

Kişmir: “Toplu sözleşme eksikliği örgütsüzlük doğuruyor”

Baybora’nın ardından konuşma yapmak üzere kürsüye çıkan Kıbrıs Genç TV Haber Müdürü Fatma Kişmir sözlerine “Örgütlenmenin olmadığı yerde hak arama mücadelesi de olamaz” diyerek başladı. Kişmir Toplu İş Sözleşmesi’nin olmamasından kaynaklı örgütsüzlük yaşandığını kaydederek, “Basın-Sen olarak sendikalaşmanın yasalaşması için mücadeleyi başarabilmeliydik” dedi. Kişmir “Protokol haberlerini görmezden gelerek taleplerimizin kabul edilmesi için uğraşabilirdik” dedi. Diğer sektörlerdeki ‘sigortasız işçi çalıştırılamaz’ prensibinde olduğu gibi işçilerin sendikasız da çalışmasının önlenmesi için mücadelenin gerekli olduğuna değinen Kişmir, “Bültenlerimiz diğer sendikaların mücadele haberleriyle dolu ancak biz bunu onca yıldır başaramadık” şeklinde konuştu. Basın emekçilerinin haklarını arayacaklarında işlerini kaybetme korkusu yaşadığını söyleyen Kişmir, Beybora’nın da değindiği, işten durdurulan kameramanın gasp edilen haklarına vurgu yaptı. Hatayı sadece sendikada aramadığını  belirten Kişmir, sendikanın bilinçlendirme toplantılarını mesai saatlerinde yapılmasını  istedi. Kişmir, “İşyerleri çalışana izin vermek zorundadır” dedi.

Görev dağılımı bu hafta içinde yapılacak!

Faaliyet raporunun onaylanmasının ardından ise mali rapor genel kurula sunuldu. Okunup onaylanan mali rapor sonrasında yönetim kurulunun seçimine geçildi. Canan Onurer, Çağdaş Öğüç, Beran Dağtaş, Ali Kurtoğlu, Ali Ruhluel, Lisani Kalkanlı, Filiz Seyis ve yedek üyeler Yusuf Alkım ile Hurşide Baybora’dan oluşan yeni yönetim kurulu, görev dağılımını hafta içerisinde gerçekleştireceği ilk yönetim kurulu toplantısında yapacak.