DOLAR 32,2053 -0.22%
EURO 35,1156 -0.22%
GBP 41,0337 -0.05%
ALTIN 2.498,171,32
BITCOIN 2160103-0,24%

Tehlikeli Oyunlar

ABONE OL
18 Kasım 2015 17:04
0

BEĞENDİM

ABONE OL
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2023/03/alt.jpeg
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2024/03/300-x-250-1.jpg

Sucuoğlu: Güney’de Kıbrıslı Türklere yapılan bu saldırılar buz dağının sadece görünen tarafıdır. Bir de Güney’de saldırıya uğrayıp bunu saklayan Kıbrıslı Türkler var. Kuzey’e geçtiklerinde arabalarını tamir ettirip olayın üstünü kapayanların olduğunu da biliyorum

Uluçay: Umarım devam etmekte olan müzakereler yakın bir gelecekte olumlu sonuçlanır. Kıbrıs Türk halkının özlem duyduğu Kıbrıs sorununun çözümü ve dünyada hak ettiğimiz yeri alma mücadelemiz başarıya ulaşır. Görüşmelerde yakalanan olumlu havanın bu tarz bölücü kışkırtıcı girişimlerle gölgelenmemesi gerektir

Gürçağ: Yapılan saldırı çok çirkin bir saldırı. Bizim barıştan, uzlaşmadan söz ettiğimiz bir dönemde bunların yaşanması gerçekten çok üzücü ve güven kırıcıdır

Kanatlı: Bu tarz saldırılara bazı önlemler geliştirilmesi şart, kendi tarafının şoven politikasını ileriye taşıma adına bu tarz saldırıları kullananlara prim verilmemesi gerektir

 Bıçaklı: Çok tehlikeli bir oyun oynanıyor. Bir kıvılcımla ateş başlar ve yangına döner. Gerçekleşen olaylar basit şeyler değildir. Her insan başka bir insanın, insan hak ve özgürlüklerine müdahale etmeden herhangi bir konuda tepkisini ortaya koyabilir. Bu olayda da bir gurubun, bir konuda kendi tepkisini ortaya koyarken başka insanların hak ve özgürlüklerine müdahale etme hakkı yoktur

Özlem ÇİMENDAL-Eniz ORAKCIĞLU

Güney Kıbrıs’ta önceki gün Kıbrıslı Türklere yapılan saldırı adanın kuzeyinde büyük tepki topladı. Yeni Bakış’a konuşan siyasiler ve sendikacılar, bu ve benzeri olayların ilk olmadığı üzerinde dururken bu tür olaylara tevessül edenlerin mutlaka cezalandırılmaları gerektiğini vurguladı. Açıklamalarda, yaşananlar karşısında sağduyulu davranmanın önemine de dikkat çekildi.

 

CTP-BG Milletvekili Teberrüken Uluçay:

“Yakalanan olumlu havaya yardımcı olmuyorlar”

Güney Kıbrıs’ta KKTC plakalı araçlara yapılan saldırıyı kınadığını söyleyen İçişleri ve Çalışma eski Bakanı ve CTP Mağusa Milletvekili Teberrüken Uluçay, özellikle içinde bulunulan dönemde ve müzakerelerin geldiği aşamada bu tür olayların, yakalanan olumlu havaya yardımcı olmadığının açıkça görüldüğünü ifade etti.

“Bölücü, kışkırtıcı girişimler gölge düşürmemeli”

Böyle ırkçı ve faşizan saldırılara teşebbüs eden kişileri şiddetle kınayan, bu tarz kışkırtıcı eylem ve saldırılara prim verilmemesini temenni eden Uluçay, “Umarım devam etmekte olan müzakereler yakın bir gelecekte olumlu sonuçlanır. Kıbrıs Türk halkının özlem duyduğu Kıbrıs sorununun çözümü ve dünyada hak ettiğimiz yeri alma mücadelemiz başarıya ulaşır” diyerek, görüşmelerde yakalanan olumlu havanın bu tarz bölücü kışkırtıcı girişimlerle gölgelenmemesi gerektiğini vurguladı.

 

“Görüşmeler bazı çevrelerde hoşnutsuzluk yarattı”

Uluçay, müzakerelerin olumlu gitmesinin belli çevrelerde hoşnutsuzluklar yaratmış olabileceğini belirterek, her ne pahasına olursa olsun Kıbrıs Türkü’nün dünyada hak ettiği yeri alması için barışa ulaşma mücadelesinin sürdürülmesi gerektiğini söyledi.

“Taraflar sağduyulu, çözüm odaklı olmalı”

Önümüzde müzakerelerle alakalı daha çetrefilli bir süreç olduğunu, tarafların bu süreç içerisinde sağduyulu bir şekilde çözüm odaklı çalışmasının en büyük temennisi olduğunu dile getiren Teberrüken Uluçay,  faşist, bölücü ve nifak odaklı eylemlere itibar edilmemesi gerekliliğini de ifade etti.

Turizm Bakanı Faiz Sucuoğlu:

“Kuzey’de saldırıya uğrayan bir Rum var mı?”

Turizm Bakanı ve UBP Lefkoşa Milletvekili Faiz Sucuoğlu ise, bu tarz faşist saldırıların kabul edilebilir olmadığını belirterek, “Benim merak ettiğim 12-13 yıldır bu kapılar açık. Kuzey Kıbrıs sınırları içerisinde bu süre zarfında Güney’den Kuzey’e geçenler arasında gerek alışverişe, gerek eğlenmeye gezmeye gelenler içinde saldırıya uğramış bir Rum var mı? Ya da Kuzey’e geçen herhangi bir Rum arabasına bir saldırı, taciz var mı?” diye sordu ve “Bildiğim kadarıyla olmadı” dedi.

“Güney’deki saldırılar, buzdağının görünen kısmı”

Sucuoğlu, “Belki bireysel ufak anlamda bir sürtüşme olmuştur ama bunun daha ilerisi hiçbir zaman olmadı” ifadelerini kullanarak, bunun Güney Kıbrıs’ta tam tersi şeklinde gerçekleştiği savundu. “Güney’de Kıbrıslı Türklere yapılan bu saldırılar buz dağının sadece görünen tarafıdır. Bir de Güney’de saldırıya uğrayıp bunu saklayan Kıbrıslı Türkler var” diyen Faiz Sucuoğlu, Kuzey’e geçtiklerinde arabalarını tamir ettirip olayın üstünü kapayanların da olduğunu savundu. “Benim bildiğim Güney’de saldırıya uğrayan onlarca aile var. İnsanlarımız sanmasın ki bunlar bir-iki kişidir. Bu şekilde saldırıya uğrayan kişiler maalesef arabasının çizilmesi, aynalarının kırılmasına rağmen bunu gizli tutmaya çalışıyor” diyen Sucuoğlu, bu tarz saldırıyı gerçekleştiren kişilerin azınlık dahi olsalar, müzakere süreci ve ardından gelecek referandum oylamasını olumsuz etkileyeceğini belirtti.

“Sadece kınama yetmez, cezai yaptırımlar gerekir”

Amaçlarının adaya  çözüm ve barışın gelmesi olduğunu vurgulayan Faiz Sucuoğlu, “Bu şekilde saldırı, hakaret, kaba kuvvet kullanılması kabul edilemez. Anastasiadis’in sadece kınamayla kalmalası, çok ciddi cezai yaptırımları uygulaması gerekiyor. Bu kişilerin mahkemeye verilmesi ve icap ederse de tutuklanması gerek ki bunlar örnek teşkil etsin” dedi. Kıbrıslı Türklerin Güney’de uğradıkları saldırılara cezai bir yaptırım uygulanmamasının bu tarz olayları teşvik edici sonuçlar doğurduğunu söyleyen Sucuoğlu, “Eğer Güney Kıbrıs, Kuzey’le birlikte yaşama konusunda ve ortak bir devlet konusunda samimiyse ve yaşama niyetindeyse, şimdiden bunun tedbirlerini almalı” diyerek, yapılan saldırılara cezai birtakım önlemler alınması gerektiğini söyledi.

“Sinek küçüktür ama mide bulandırır”

Gelecekte olası bir çözümde böyle bir olayın yaşanmasının neler doğuracağını tahayyül bile etmek istemediğini söyleyen Sucuoğlu,  “Yine de bunu tüm Güney Kıbrıs’a mal etmek istemiyorum yine de sinek de küçüktür ama mide bulandırır” ifadelerini kullanarak, olası bir çözüm halinde iki halk arasında bu tarz çatışmalar çıkmasının yol açacağı sorunları ve bırakacağı etkileri düşünmenin bile korkutucu olduğunu vurguladı.

 

 

 

UBP Milletvekili İzlem Gürçağ:

 “Barışta birinci ilke ‘güven’ unsurudur”

Yüreği doğru olan hiçbir insanın bu tarz çirkin bir saldırıyı gerçekleştirmesinin mümkün olmadığını  söyleyen UBP Girne Milletvekili İzlem Gürçağ da, “Yapılan saldırı çok çirkin bir saldırı. Bizim barıştan, uzlaşmadan söz ettiğimiz bir dönemde bunların yaşanması gerçekten çok üzücü ve güven kırıcıdır” dedi.  Umut edilen barışın hayata geçebilmesi için “güven” unsurunun çok önemli olduğunu vurgulayan Gürçağ, “Barışta birinci ilke güvenin var olmasıdır. Ama bu güvenin yitirildiği noktada Kıbrıs görüşmeleri çerçevesinde ne kadar sağlıklı bir barış süreci ve ne kadar sağlıklı bir yol kat edileceği elbette ki düşündürücüdür” ifadelerini kullandı.

“Barış söylemlerimizi inanarak yapalım”

Bu tarz ırkçı saldırıların artık geride kalması gerektiğini belirten İzlem Gürçağ, “Umarım bu tarz olaylar artık geride kalır. Gerçekten söylediklerimizi inanarak söylemiş olalım. Ve bu söylemleri de doğru bir şekilde hayata geçirelim. Yaşanan bu olaylar çok üzücü ve şiddetle kınıyorum” diyerek, saldırıların kınanmasının da barışa ithafen yapılan olumlu söylemlerin de lafta kalmaması gerektiğini belirtti.

YKP Yürütme Kurulu Sekreteri Murat Kanatlı:

 “KKTC’nin ilanına tepki olarak her yıl yapılıyor”

Güney Kıbrıs’ta Kıbrıslı Türklere yapılan saldırının yeni bir süreç olmadığına değinen Yeni Kıbrıs Partisi Yürütme Kurulu Sekreteri Murat Kanatlı da, “KKTC’nin ilanıyla ilgili her yıl düzenlenen saldırılardan bir tanesidir yaşanan bu saldırı. Ve çok hassas olunması gereken bir konu” dedi.

“Aşırı ırkçı, faşist saldırılar kabul edilemez”

Önceki gün Kuzey’de de Güney’de de benzer gerginlikler yaşandığını kaydeden Murat Kanatlı, aşırı ırkçı, faşist örgütlenmelerin dahil olduğu DAÜ’de yaşanan olayları da kınadığını söyledi. Bu tür olayların hem Kuzey’de hem Güney’de maalesef zaman zaman istenmeyen şekilde yaşandığından bahseden Kanatlı,  “Ama bu yeni bir şey değil. İlk olayda 2003 yılında Sadık Bozkırlı’ya saldırılmıştı. Maalesef bu tip saldırılar çok takip edilmiyor” diye konuştu.

“Kıbrıslı Türklere yapılan saldırılar geçiştiriliyor”

“Saldırılar, belli dönemlerde özellikle Kıbrıslı Türklere yapıldığında ufak tepkilerle geçiştiriliyor” diyen Kanatlı, yine 2010 yılında Larnaka’da Rainbow Festivali’ne yapılan saldırıda Kuzey’dekilerin bir iki açıklama ile Sertunç Akdoğu üzerinden olayı yorumladığını, Güney’dekilerin ise geçiştirdiğini anımsatarak, bu tarz saldırıların bir iki altı boş kınamayla geçiştirilmesini doğru bulmadığını ve tabloya geniş açıdan bakılmadığını söyledi.

“Düşünce özgürlüğüyle, yaşam hakkına müdahale ayırt edilmeli”

Hem Güney’de hem Kuzey’de faşist örgütlerin bir şekilde zemin kazanmayla ilgili çalışmalarını sürdürdüğünü ve bu tarz tartışmaları, düşünce özgürlüğü-örgütlenme özgürlüğü üzerinden yanlış okuduğunu vurgulayan Kanatlı, “Bu faşist örgütlerin en büyük zararları yaşam hakkına müdahale etmeleridir. Yaşam hakkıyla düşünce özgürlüğünü birbirine karıştırmamak gerekiyor” diyerek düşünce özgürlüğü kavramıyla yaşam hakkı kavramının birbirinden ayrı iki kavram olduğu üzerinde durdu.

 

“Her iki taraf da ‘barış’ söylemlerinde samimi değil”

Bu tarz saldırılara bazı önlemler geliştirilmesi gerektiğini, kendi tarafının şoven politikasını ileriye taşıma adına bu tarz saldırıları kullananlara prim verilmemesi gerektiğini vurgulayan Kanatlı, “İki tarafta yaptıkları açıklamalarda samimi değil, kınama ya da ayıplayıcı söylemler lafta kalmamalı. Bu bakımdan Kıbrıs’ın iki tarafındaki faşist örgütlenmelere önlem alınmalıdır” dedi.

 

Arslan Bıçaklı TÜRK-SEN Başkanı:

“Bir kıvılcımla ateş başlar”

Türk- Sen Başkanı Arslan Bıçaklı, Rum öğrencilerin KKTC’nin kuruluş yıldönümünü kınamak gerekçesiyle düzenledikleri protesto yürüyüşü güzergâhı üzerinde gördükleri KKTC plakalı 3 araca saldırıp ve iki Kıbrıslı Türk’ü yaraladıkları olayları kınadı. Bu saldırıların tartışılacak ve kabul edilebilecek bir mesele olmadığını vurgulayan Bıçaklı, “Çok tehlikeli bir oyun oynanıyor. Bir kıvılcımla ateş başlar ve yangına döner. Gerçekleşen olaylar basit şeyler değildir. Her insan başka bir insanın, insan hak ve özgürlüklerine müdahale etmeden herhangi bir konuda tepkisini ortaya koyabilir. Bu olayda da bir gurubun, bir konuda kendi tepkisini ortaya koyarken başka insanların hak ve özgürlüklerine müdahale etme hakkın yoktur” şeklinde konuştu.

 

Açıklama doğru ama yeterli değil”

 Bıçaklı, “Bu konuda Rum Lideri Anastasiadis’in açıklamaları oldukça yerinde ve doğruydu ve Anastasiadis’in demeye çalıştığı da bunları yapanların geri zekâlı ve beyinsiz olduklarıdır. Ama sadece söylemlerle bu iş çözülmez. Yapılması gereken bu saldırıları gerçekleştiren kişilerin tespit edilerek, en ağır biçimde cezalandırılmasıdır. Çünkü bu ceza aynı şekilde hareket etmeyi düşünenlere caydırıcı olmalıdır. Kısacası Rum liderinin açıklaması doğru, ilgilenip gerekli açıklamayı yaptı ama bana göre yeterli değildir” dedi.

 

 

 

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ

kıbrıs reklam