Soma’da 301 madencinin hayatını kaybetmesinin üzerinden tam 6 ay geçti. Günlerce ağladığımız, tüm Türkiye’yi yasa boğan olaydan sonra herkes hayatına geri döndü. Ama madencilerin aileleri, evlatları, hayat arkadaşları, madende arkadaşlarını kaybeden işçiler, arama kurtarma çalışmalarına katılanlar ve hatta onlara psikolojik destek veren psikiyatri hekimlerinin bile yaraları hala kanıyor.
Bu yıl 50’incisi düzenlenen Ulusal Psikiyatri Kongresi’nde Soma raporu açıklandı. Türkiye Psikiyatri Derneği’nden Psikiyatri uzmanı ve Ruhsal Travma ve Afet Psikiyatrisi Çalışma Birimi Koordinatörü Dr. Feyza Çelik, olaya dair çarpıcı tespitler açıkladı.
Antalya’da düzenlenen kongreden çarpıcı başlıklar;
SOMA’DAKİ FACİADAN ETKİLENENLERİN SAYISI 11 BİN
– 13 Mayıs 2014’te meydana gelen Soma maden faciasında 301 hayatını kaybetti, 487 kişi ise sağ olarak kurtuldu.
– Faciadan sadece vefat edenlerin aileleri değil kurtulan 487 madenci, onların aileleri, arama kurtarmada görev yapanlar, aynı madende farklı vardiyalarda çalışanlar ve madencilere destek verenler olmak üzere toplamda 11 bin kişi
etkilendi.
DEVLETE VE ŞİRKETE ÖFKE GELECEK KAYGISI HAD SAFHADA
Facianın ardından Türkiye Psikiyatri Derneği’nin de aralarında bulundu 6 dernek bölgeye hemen giderek Afetlerde Psikososyal Hizmetler Birliği bünyesinde destek verdi. 233 gönüllü uzman faciadan etkilenen yetişkin, çocuk ve gençlerle bireysel görüşme ve grup çalışmaları yaptı.
Derneğin sunduğu rapora göre madenci yakınlarında görülen etkiler ise giderilmesi zor ve destek isteyen uzun bir süreci işaret ediyor. Yakınlarını kaybedenlerin yanı sıra maden işçisi olarak çalışanlarda yas, üzüntü, devlete ve şirkete karşı duyulan öfke, gelecek kaygısı, işsizlik ve maddi konularla ilgili endişeler, yaşanılan facianın yeniden yaşantılanması, madene girmekten korkma, sinirlilik, uykusuzluk, mutsuzluk, üzüntü, intihar düşünceleri, çaresizlik, değersizlik düşünceleri ortaya çıktığı gözlemlendi.
İNSAN ELİYLE YAPILAN FACİALAR ÇOK DAHA YIKICI
– İnsan eliyle yaratılmış felaketler
– Kazayla dolaylı olarak insan eliyle yaratılan felaketler
– Doğal afetler
Türkiye Psikiyatri Derneği Ruhsal Travma ve Afet Psikiyatrisi Çalışma Birimi üyesi ve Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Burhanettin Kaya, travmaların bu şekilde 3’e ayrıldığını ve en ağır etkiyi yapanların ise Soma’daki gibi insan eliyle yaratılmış felaketler olduğunu belirtti.
Psikiyatrist Dr. Feyza Çelik’in açıkladığı raporda bir diğer dikkat çeken konu ise faciadan etkilenenlere destek veren ruh sağlığı çalışanlarında tükenme ve ikinci dereceden travma belirtileri olması. Dr. Feyza Çelik, Soma’da destek veren psikiyatri uzmanlarının, sosyal hizmet uzmanlarının, psikologların vb. sağlık çalışanlarının da destek görmesi gerektiğini, travmatik görüntülere maruz kaldığı ve destek görmezlerse travma sonrası stres bozukluğu ve tükenme durumu ortaya çıkabileceğini belirtiyor.
YARDIMLAR ADİL DAĞITILMADI
Soma faciasının insanları derinden etkilemesi sonucu bireysel yapılan çok miktarda yardım da yapıldı ancak yardımların eşit ve adil dağıtılmaması yakınlarını kaybedenler mağdur olduklarını hissetmelerine neden oldu. Diğer taraftan yardımlar sadece olayda yakınlarını kaybedenlere verildi. Oysaki madenden yaralı kurtulanlara, arama kurtarma çalışmalarına katılan ve tanık oldukları facia nedeniyle kaygı bozuklukları ortaya çıkan ve madene girmekten korktuğu için çalışamayanlara yardım ulaştırılmadığı belirlendi.
Dr. Çelik, Soma’da devlet tarafından dağıtılan yardımların yanı sıra belediyeler ya da bazı özel yardımların herkese ulaşmadığını ve bu durumun insanlarda “Bana yardım ulaşmadı” gibi bir algının ortaya çıkmasına neden olduğunu ve bunun da kişilere değersizmiş gibi hissettiren bir durum olduğunu belirtti. “Yardımlarla ilgili bir diğer önemli nokta da bu yardımların belli bir süre sonra, 5-6 ay sonra bitmesinin yine aynı mağduriyete neden olacak. Daha önemlisi bu yardımlar insanları bir yere muhtaç etmek yerine, uzun vadede kendi ayakları üzerinde durmalarını sağlayacak bir yardım türü olmalı.”
MADENCİLER “TÜKENDİ”
Soma faciasından sonra yapılan değerlendirmeler; facia öncesinde gerekli önlemlerin alınmadığını, iş güvenliğinin yeterli düzeyde sağlanmadığını ve facianın hemen sonrasında dar ihmallerin devam ettiğini gösterdi. Soma faciasından kısa bir süre sonra Zonguldak’ta meydana gelen göçük ve arama kurtarma ekiplerine haber verilmemesi, 28 Ekim tarihinde meydana gelen Ermenek maden faciası halen gerekli önlemlerin alınmadığını, iş güvenliğinin sağlanmadığını gösterdi. Diğer taraftan madencilerin ekonomik güçlükler ve işten çıkarılma korkusu ile güvensiz koşullarda çalışmaya devam etmek zorunda kalması hem maden işçilerinde hem de yakınlarında sürekli bir ölüm kaygısına neden oluyor. Buna ek olarak çalışma koşullarının güçlüğü, üslerinin olumsuz tutumları madencilerde tükenmişlik ve çeşitli ruhsal sorunlara yol açıyor.
Kaynak: TAK