DOLAR 32,2234 -0.11%
EURO 34,9331 0.17%
GBP 40,5695 0.07%
ALTIN 2.445,790,57
BITCOIN 19736540,27%

Sıra "Güvenoylaması"nda

ABONE OL
26 Nisan 2016 10:08
0

BEĞENDİM

ABONE OL
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2023/03/alt.jpeg
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2024/03/300-x-250-1.jpg

UBP-DP Koalisyon Hükümeti’nin programı, dün Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda görüşüldü.

 

1974’ten sonra kurulan 39’uncu hükümet olan UBP-DP Koalisyon Hükümeti’nin programının geçtiğimiz cuma günü Cumhuriyet Meclisi’nde Başbakan Hüseyin Özgürgün ile Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş tarafından okunmasının ardından, dün de program üzerinde görüşmeler yapıldı.

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu bu amaçla, Meclis Başkan Vekili Hüseyin Avkıran Alanlı başkanlığında dün saat 10.30’da toplandı.

Toplantıda ilk olarak UBP’nin Meclis komitelerindeki üye değişiklikleriyle ilgili tezkereleri milletvekillerinin bilgisine getirildi.

Hükümet programıyla ilgili ilk sözü CTP Genel Sekreteri, Lefkoşa Milletvekili Tufan Erhürman aldı.

İç tüzüğe göre milletvekillerinin hükümet programı hakkında birer saat söz hakkı bulunuyor. İkinci kez söz istemeleri halinde ise 30’ar dakika söz hakkına sahip oluyor.

Hükümet programı görüşmelerinin bugün tamamlanması halinde güven oylaması çarşamba günü yapılacak.

50 sandalyeli Cumhuriyet Meclisi’nde, UBP 18, DP 5, CTP 20, TDP 3 sandalyeyle temsil edilirken, 4 de bağımsız yer aldı.

Meclis Başkan Vekili Hüseyin Avkıran Alanlı başkanlığında toplanan Cumhuriyet Meclisi’nde Ulusal Birlik Partisi (UBP)- Demokrat Parti (DP) Koalisyon Hükümeti’nin programı görüşülüyor.

Hükümet programı görüşülmeye başlamadan önce, onaya sunuşlar gerçekleşti.

 

UBP’nin komitelerde yaptığı değişiklikler

Bu bölümünde UBP Grup Başkanlığı’nın bazı komitelerdeki değişikliğe ilişkin tezkeresi okunarak oyçokluğu ile onaylandı.

Buna göre, UBP Milletvekilleri Hamza Ersan Saner ve Nazım Çavuşoğlu’nun bakan olması nedeniyle boşalan Dilekçe ve Ombudsman Komitesi üyeliğine Ali Pilli; AB Uyum yasalarını görüşmek üzere oluşturulan geçici ve özel komite ile KTHY uçuşlarının sonlandırılma sebeplerinin araştırılması hakkında meclis araştırma komitesi üyeliğine Ersin Tatar; Uyuşturucu madde bağımlıları ve kullanıcıları hakkında denetimli serbestlik yasa önerisini görüşmek üzere oluşturulan geçici ve özel komite üyeliğine Erdal Özcenk ve Ali Pilli; Cumhuriyet Meclisi Dış İlişkiler ve Yurtdışı Etkinlikler Kurulu üyeliğine Esat Ergün Serdaroğlu ve KKTC ile TC Parlamentosu arasında oluşturulan Dostluk Grubu Genel Kurulu üyeliğine Zorlu Töre görevlendirildi.

Sayıştay komitesi üyesi Ersin Tatar yerine Ali Pilli, KTHY uçuşlarının sonlandırılma sebeplerinin araştırılması hakkında meclis araştırma komitesi üyesi Dursun Oğuz yerine Zorlu Töre görev yapacak.

 

DP’yi komitelerde Arabacıoğlu temsil edecek

DP Grup Başkanlığı’nın bazı komitelerdeki değişikliğe ilişkin tezkeresi de okunarak, oy çokluğu ile onaylandı.

Buna göre DP Milletvekilleri Özdemir Berova, Serdar Denktaş ve Fikri Ataoğlu’nun bakan olması nedeniyle Hukuk, Siyasi İşler ve Dışilişkiler Komitesi; İdari, Kamu ve Sağlık İşleri Komitesi; Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi’nin yanı sıra oluşturulan diğer geçici ve özel komitelerde DP’yi Lefkoşa Milletvekili Mustafa Arabacıoğlu temsil edecek.

UBP Grup Başkan Vekilliklerine Dursun Oğuz ve Ersin Tatar’ın getirildiği milletvekillerinin bilgisine sunuldu.

Mecliste daha sonra hükümet programı üzerindeki görüşmelere geçildi.

 

Erhürman: “Sadece 2 konuda takvim öngörülmüş”

İlk sözü alan CTP Lefkoşa Milletvekili Tufan Erhürman, yeni hükümete başarılar dileyerek, ülkeye hayırlı olması temennisinde bulundu.

Bir önceki hükümet programına kıyasla göze çarpan farklılığın, sadece iki konuda takvim öngörülmüş olması olduğuna dikkat çeken Erhürman, bunun sebebini anlayamadığını dile getirdi.

Tufan Erhürman, müşavirler konusuna da değinerek, kendilerinin uyguladığı yeni müşavir yaratılmaması uygulamasının bu hükümet programında net bir şekilde görülmediğini savundu.

Erhürman, müşavir atamaları konusunda, “dönem sonu ifadesi” yer aldığına işaret ederek, bunun ne anlama geldiğinin açıklanmasını istedi.

Yeni müşavir atanması durumunda, çok şiddetli bir muhalefet sergileyeceklerini vurgulayan Erhürman, bu devletin yeni müşavirleri kaldıracak gücü bulunmadığını kaydetti.

Ombudsman yasasında, Polis Genel Müdürlüğü ile Kamu Hizmeti Komisyonu’nun işlem ve eylemlerinin Ombudsman’ın yetki alanı dışında bırakılmasını eleştiren Erhürman, yasada değişiklik yapılmasının şart olduğunu vurguladı.

Polisin sivile bağlanması konusunda da değinen Erhürman, CTP-DP, CTP-UBP hükümet programında yer alan konunun, neden bu programda yer almadığını sordu.

Basın kuruluşlarının haksız rekabete maruz kalması konusuna da değinen Ehürman, UBP ile olan hükümet döneminde bu konudaki öngörülerin programlarına yansıdığını ancak yeni hükümet programında bunun da bulunmadığına işaret etti.

 

“Su konusunda hemen hemen hiçbir şey yok”

Su konusunda ise, programın son derece tasarruflu olduğuna işaret eden Erhürman, programda bu konuda hemen hemen hiçbir şey olmadığını kaydetti.

Kendi adına su konusunda şartname ve sözleşmeyle ilgili konularda bir şeyler görmek istediğini vurgulayan Erhürman, Anayasal yetkilerin korunup, uygulanacağını içeren bir şeyler görmek istediklerini dile getirdi.

 

Çakıcı: “Program çelişkilerle dolu”

Erhürman’dan sonra söz alan TDP Lefkoşa milletvekili Mehmet Çakıcı da, bir önceki hükümetin döneminin 8 ay olduğunu ve son üç yılda 3 hükümet değiştiğini anımsattı.

Yeni bir hükümet döneminin görüldüğünü, kendisinin bunu küçük ortaklar hükümeti olarak nitelediğini dile getiren Çakıcı, CTP-UBP ve CTP-DP döneminden sonra küçük ortaklar olan UBP-DP’nin yeni hükümeti kurduğunu kaydetti.

Hükümet programının çelişkilerle dolu olduğunu ileri süren Çakıcı, bakanların koltuklarına ısınamadan ve vizyon ortaya koyamadan, başka bakanlıklara atanmasını eleştirdi.

Söylenenlerin bir kısmının süre yetmeyeceği için yapılamayacağını da ileri süren Çakıcı, kadın bir bakan olmamasını da eleştirdi.

 

“Federal kelimesini kullanmaya korktular”

Kıbrıs konusuna değinen Çakıcı, hükümet programında federal kelimesinin yazılmadığını, hükümetin bu kelimeyi kullanmaya korktuğunu savundu.

Çakıcı, “özellikle yazmadılar, çünkü konfederal bir çözüme inanıyorlar, bu hem UBP’nin kurultay kararı, hem de DP’nin babadan kalan mirasıdır” dedi.

Mehmet Çakıcı, hükümetin KKTC’yi tanıtma politikası olup olmadığını da sordu.

Programda, Telekomünikasyon Dairesi’nde yap işlet devret modelinin uygulanacağının söylendiğini, yani bir anlamda buranın özelleştirileceğinin söylendiğine işaret eden Çakıcı, bu programdan limanların da özelleştirileceği anlamının çıktığı görüşünü dile getirdi.

Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’nun da özelleştirileceği anlamının çıktığına işaret eden Çakıcı, eğer hal böyle değilse, hem Başbakan Hüseyin Özgürgün, hem de Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş’ın Meclis kürsüsünden bunu söylemesini istedi.

 

“Dış güçler çaba sarf etti”

TDP Milletvekili Mehmet Çakıcı’dan sonra söz alan CTP Milletvekili Ferdi Sabit Soyer, yeni hükümete başarılar diledi.

Geçmiş hükümet dönemini değerlendiren Soyer, solda ve sağda koalisyon denemesinin ciddi riskli bir olay olduğunu, ancak bu hükümetin bozulması için dış güçlerin çaba sarf ettiğini savundu.

Geçmiş hükümet döneminde su ve ekonomik protokol konusunda birçok sorun yaşandığını anımsatan Soyer, “Sonuçta düğmeye basıldı ve bu hükümet sonlandırıldı” dedi.

UBP’nin ekonomik program değişmeden imzalansın derken, DP’nin değişmesi gereken noktalar olduğuna dikkat çekmesini eleştiren Soyer, bu konuda topluma izahat verilmesi gerektiğini savundu.

Hükümet programı ile ekonomik program karşılaştırıldığında, hükümet programında yer almasına rağmen, yapısal sorunların çözümüne ilişkin hiçbir öngörü bulunmadığını ifade eden Soyer, buna kamu reformunu örnek gösterdi.

CTP’li hükümetler döneminde yerel gelirlerin cari giderleri karşılaması konusunda gelişme kaydedildiğini ifade eden Soyer, bu yılın başında protokolün imzalanmaması gerekçe gösterilerek savunma katkısının avans ödemesinin gerçekleşmediğini ve savunma ihtiyaçlarının maliye kaynaklarıyla ödenmesinin gündeme geldiğini belirtti.

“Maaş krizi”nin bundan kaynaklandığını söyleyen Soyer, sonuçta Merkez Bankası’ndan borçlanmaya kadar varıldığını ve iç borçlanmaya başvurulduğunu anlattı.

 

 

Soyer-Denktaş tartışması

Bu sırada Serdar Denktaş ile Soyer arasında Kıbrıs sorununda yaşanan süreçle ilgili tartışma yaşandı.

Soyer’in “Ben ortak belgeyi kendime göre okurum diyemezsiniz” şeklinde konuşması üzerine Denktaş, “Rumlar nasıl kendine göre okursa biz de kendimize göre okuruz” yanıtını verdi.

Garantiler konusunu mülkiyet konusu gibi en son görüşülecek konulardan olduğunu dile getiren Soyer, hükümet programında bu konuda yer alan ifadeleri eleştirdi.

Soyer, Kıbrıs sorununun çözülmemesi halinde bile, uluslararası arenada yer almak için mülkiyet meselesi için Rum tarafıyla AİHM’in de kabul edeceği bir anlaşma yapmanın şart olduğunu kaydetti.

CTP Milletvekili Ferdi Sabit Soyer, böyle bir konuda UBP-DP hükümetinin “saltanat yapma” hakkına sahip olmadığını ve AİHM’in kabul edeceği bir çözüme ulaşmak zorunda olduğunu dile getirdi. CTP Lefkoşa Milletvekili, eski Maliye Bakanı Birikim Özgür, UBP-DP Koalisyon Hükümeti programında birincil projenin Türkiye’nin desteğini sürekli kılmak olduğunu ifade ederek “Bu birincil proje hedefi ‘oldu olacak Meclis’i de feshedelim Türkiye vali atasın’ görüşüne zemin hazırlamıyor mu? Bu ‘birincil proje’, entegrasyoncu zihniyetin bir göstergesidir ve halkımızın hassasiyetlerini hiçe saymaktadır” dedi.

Genel Kurul’da Soyer’den sonra CTP Milletvekili Birikim Özgür kürsüye çıktı.

UBP’nin bir önceki seçimde topluma verdiği siyasi mesajı ne düzeyde algıladığının ele alınması gerektiğini belirterek, 2013 erken genel seçimlerinde öne çıkan temanın halkın kendi kendini yönetme istenci olduğunu söyledi.

“Başarısız bir icraat dönemi ardından 28 Temmuz 2013’teki erken genel seçimde 14 milletvekili ile Meclis’te temsiliyet hakkı kazanan UBP yeniden hükümet kurma görevi almıştır” diyen Özgür, UBP-DP hükümet programında birincil projenin Türkiye’nin desteğini sürekli kılmak olduğunu ifade ederek bu durumu eleştirdi.

 

“Program çala kalem hazırlandı”

CTP Milletvekili Birikim Özgür’den sonra CTP Milletvekili Özkan Yorgancıoğlu söz aldı. CTP milletvekili Özkan Yorgancıoğlu da, “yeni hükümetin ömrünün uzun olmasını, bir sonraki seçime kadar olmasını gönülden istiyorum ama hükümet programına ve oluş şekline bakınca ömrünün çok uzun olamayacağını görüyorum” dedi. Hükümet programından “büyük bir hayal kırıklığı” yaşadığını belirten Yorgancıoğlu, programın “çala kalem” hazırlandığını savundu.

Yorgancıoğlu, “aslında bu bir metin. Çünkü programın, hedefi, ayrıntısı olur. Bu kadar yavan bir metin bir programı oluşturmaz” dedi.

Özkan Yorgancıoğlu, icraat hükümetinden çok, bir takım mesaj vermeye çalışan bir metin olarak nitelendirdiği hükümet programının, bakanlıkların nasıl bölüşüldüğünü gösteren bir yapıyı ifade ettiğini anlattı. Vergi sisteminde yapılması planlanan değişikliklere de değinen Yorgancıoğlu, “Eğer aklınızdaki çalışma izniyle çalışanlardan vergiler koymaksa, bunu ben de bilmek isterim, işverenler de bilmek ister. Defacto nüfustan vergi alınacaktır ne demektir bunun açık şekilde ifade edilmesi gerekir” şeklinde konuştu.

 

“İki yılda yapabilecekler mi?”

CTP Milletvekili Özkan Yorgancıoğlu’nun ardından söz alan TDP Milletvekili Zeki Çeler, hazırlanan hükümet programının, önceki hükümet programlarıyla benzerlik taşıdığını dile getirerek, “Bu vaat edilenleri, UBP tek başına iktidarda olduğunda bile yerine getiremedi. İki yılda yapabilecekler mi?” diye sordu. “Şahsım da, partim de Türkiye ile herhangi bir zıtlaşma içinde değildir” diyen Çeler, hükümet programında 31 defa Türkiye, 10 defa anavatan kelimesinin geçtiğini ifade ederek, “Çok güzel çekiyorsunuz yağınızı” dedi.

Çeler, hükümet programını bir şükran belgesi olarak nitelendirerek, “2 kuruş almak için düzmediğiniz methiye kalmadı” dedi. Türkiye ile ilişkilerin eşit olmasından yana olduğunu ifade eden Çeler, “İki devlet arasındaki statünün gerçek yerine oturmasıdır istediğimiz. Bunu söylemek Türkiye’yi istememek değil” dedi.

 

“Reform kaçınılmaz”

Şahali, programda yazım yanlışı yapılmasının kabul edilebilir olmadığını söyleyerek, içeriğin de, şeklin de güven teşkil etmediğini savundu. Yurttaşlık yasasıyla ilgili değişikliğin de, yapılan tasarıdan mı yola çıkılacağını soran Şahali, “Yurttaşlık siyasi istismar konusu olmamalıdır “dedi.

Erkut Şahali, yerel yönetimlerde de reformun kaçınılmaz olduğunun belirtildiği programda dile getirilen “coğrafi temelli belediyeler” konusunda da sayısız sorunun ortaya çıktığını belirtti.

Kırsal kesim arsalarının nasıl dağıtılacağı konusunda net bir bilgi olmadığını kaydeden Şahali, tarım konusunda ise programda yer alanların, hükümetin bir beklentisi olmadığını gözler önüne serdiğini savundu.

 

“İstikrardan bahsetmek mümkün değil”

CTP Milletvekili Erkut Şahali’nin ardından söz alan CTP Milletvekili Armağan Candan ise, 40 senede 39. hükümetin kurulduğuna işaret ederek, böyle bir durumda siyasi istikrardan bahsetmenin zor olduğunu söyledi. Hükümet ve meclis olarak bu metni dikkate alarak hareket edilmesi gerektiğini dile getiren Candan, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’ya tam destek verilmesi gerektiğini söyledi.

 

“İlhak mı olacağız”

CTP milletvekili Doğuş Derya ise, programda bol bol anavatan kelimesi geçtiğini, anavatanın tezi olan federasyonun ise neredeyse hiç kullanılmadığını ifade ederek, programda yer alan “alternatif”in ne olduğunu bilmek istediğini söyleyerek “Türkiye’ye ilhak mı olacağız” dedi.

Derya, programda yer alan kalıcı delegasyon konusunu da doğru bulmadığını belirterek, CTP döneminde yurttaşlık yasalarının görüşülmesini UBP’nin engellediğini anlatarak, şimdi UBP’nin yeni yurttaşlık yasasından neyi amaçladığını açık bir dille ortaya koyması gerektiğini, muğlaklığın ortadan kaldırılmasını istedi.

 

“İdari yapı tartışılmalı”

Daha sonra söz alan CTP milletvekili Hüseyin Erçal, 40 yılda 39, 3 yılda 3 hükümet kuruluyorsa ülkede artık idari yapının tartışılması gerektiğini dile getirdi.

Başkanlık sisteminin ele alınması, başka bir yönetim şekli oluşturulmasının tartışılması gerektiğini belirten Erçal, hükümet programının tam bir şeçim bildirgesi niteliği taşıdığını ifade etti.

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ

kıbrıs reklam