DOLAR 32,5900 0.35%
EURO 34,8761 0.39%
GBP 40,7060 0.26%
ALTIN 2.505,000,84
BITCOIN 20970440,87%

Rejim Yeniden Sorgulanmalı!

ABONE OL
8 Temmuz 2015 08:23
0

BEĞENDİM

ABONE OL
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2023/03/alt.jpeg
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2024/03/300-x-250-1.jpg

BKP Genel Sekreteri Korkmazhan: Her iki olayla da ilgili ciddi incelemelere yapılarak bu vakaların  yaşama son verme mi  yoksa başka bir şey mi olduğunun ortaya çıkması lazım.

“Askeri bir kurumda yaşanan olaylardan bahsediyoruz, dolayısıyla bu olaylar, bağımsız ve sivil kurumlar tarafından soruşturulmalı.”

 

“Bu rejimle de alakalı bir sorundur, askerin sivil otoriteye bağlı olmaması ve devletin esas erk sahibi olamaması bu tip konularda gerekli adımların atılması yönünde bir engel oluşturuyor”

YKP Örgütlenme Sekreteri Kanatlı: Bu tür üzücü olayların önüne geçebilmek için yapılması gereken 2 askerin birlikte nöbet tutmasıdır. Eğer bu yönde bir önlem alınsaydı böyle bir olayın önüne geçilebilirdi. Demek ki bu tip eski metotlarla nöbet tutma sıkıntılıdır ve bu sorunu ortadan kaldırmak için çağdaş yollar vardır.

“Bazı kurumlarda kamera sistemine geçilmiştir. Askerde kamera sistemiyle nöbet işi mantıklı bir hale getirilebilir ve insan ihtiyacı da buna göre yeniden şekillendirilebilir.”

 

“Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı ve Rum Milli Muhafız Ordusu artık miatlarını tamamladılar. Güven artırıcı önlemler içerisinde GKK ve RMMO’nun dağıtılması da yer almalıdır. Böylelikle bu tür sorunların köklü çözümü bulunmuş olur.”

 

Eniz ORAKCIOĞLU

Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı Dikmen Lojistik Destek Komutanlığı ile Mağusa’daki Gülseren Eğitim Taburu’nda 1 gün arayla yaşanan ve Özkan Yıldırımlar ile Mehmet Sarsar adlı askerlerin yaşamlarına son verdiği olayın yankıları sürüyor.

 

Korkmazhan: İntihar olduğu yönünde kuşkularım var

Yeni Bakış’a konuşan Birleşik Kıbrıs Partisi (BKP) Genel Sekreteri Abdullah Korkmazhan, Yıldırımlar ve Sarsar’ın yaşamlarına son vermelerini değerlendirdi. Korkmazhan, “Yaşanan olaylarla ilgili ciddi incelemeler yapılarak bu vakaların intihar mı yoksa başka bir şey mi olduğu yönünde araştırma yapılması gerektiğini düşünmekteyim. Askeri bir kurumda yaşanan olaylardan bahsediyoruz, dolayısıyla bu olayların bağımsız ve sivil kurumlar tarafından soruşturulması lazım, çünkü yaşanan olayların intihar olduğu yönünde kuşkularım var ve olayda şüpheler de görüyorum. Bunun yanında askeri yapının anti demokratik oluşu ve askerler üzerinde uygulanan baskı ve şiddet, askerlerin başta psikolojik olmak üzere birtakım sağlık sorunları yaşamalarına neden oluyor. Bu hem askerdeki gençler için, hem de askerlik yapmak istemeyip yurtdışına kaçan ve çeşitli yollarla askerliğini erteleten gençler için de sorundur. Dolayısıyla bu rejimle de alakalı bir sorundur, askerin memlekette sivil otoriteye bağlı olmaması ve devletin esas erk sahibi olamaması bu tip konularda gerekli adımların atılması yönünde bir engel oluşturuyor. Gençlerin askerde intihar etmesi, öldürülmesi, şiddete maruz kalması, dövülmesi, askerlik yapmak istememeleri ve askerliğin göçe neden olması çok ciddi olaylardır. Tüm bunların irdelenmesi ve bu yönde ilerici adımlar atılması gerektiğini düşünüyoruz. Talebimiz de bağımsız ve sivil bir kurum oluşturularak, askerde yaşanan olumsuzlukların denetlenmesi ve gün ışığına çıkarılması, sorumlular hakkında da gereken soruşturmanın başlatılabilmesidir.”

 

“Askerlik tamamen kaldırılmalıdır”

Askerliğin başlı başına insan psikolojisine ve insanın kendi var oluşuna aykırı bir durum olduğunu belirten Korkmazhan, “Askerlik denilen olay birilerinin birilerine “siz benim askerimsiniz, ben ne dersem onu yapacaksınız, savaş dersem savaşacak, öldür dersem öldürecek, öl dersem öleceksiniz” şeklindeki yaptırımlarından oluşur. Siz bu yaptırımları reddedebilirsiniz ama reddettiğiniz noktada da şiddete maruz kalır, dayak yer, işkence görürsünüz veyahut bunu uygulama yönüne gidersiniz ama bunun psikolojik travmaları sizin bilinçaltınızda saklı bir şekilde durur ve zaman zaman ortaya çıkar. Travmanın ortaya çıkması da askeri ya intihara, ya başka bir askeri öldürmeye götürür ki bu vakalar geçmişte de yaşandı. Askerlik kurumu kesinlikle hem toplum, hem de bireyler için tehlikeli bir ortam yaratır. Askerliğin tamamen kaldırılması gerekiyor. Çünkü bu hem ülkemizin silahsızlandırılmasıyla ve askerden arındırılmasıyla ilgili bir taleptir hem de askerlik denen olaya kesinlikle karşı olduğumuzdan kaynaklanmaktadır. Zorunlu askerlik bu çerçevede kaldırılmalıdır ve vicdani ret hakkı tüm asker ve gençlere sunulmalıdır ve bu yönde adımlar atılmalıdır diye düşünüyorum” dedi.

 

Kanatlı: Bazı şeyler yeniden gözden geçirilmeli

YKP  Örgütlenme Sekreteri Murat Kanatlı ise, 2 askerin yaşamlarına son verişleriyle ilgili endişelerini ortaya koydu. Kanatlı; “Maalesef asker denetim altında değil. En önemli sorun da askerdeki sorunlar dışarıya yansıdığı anda verilen tepkidir. Hatırlayacağınız gibi bundan 2-3 yıl önce asker içerisinde yaşanan şiddet olaylarını Halil Karapaşaoğlu yazdığı için hapse mahkûm olmuştu. Kısacası yaşanan olaylardan da belli oluyor ki askerin içerisinde şiddet devam ediyor ve bu durum insanların yaşamını kötüleştirecek raddelere varıyor. Bu davranışlar dönem dönem intiharlara kadar varıyor. Söz konusu iki intiharda esas dikkat çeken unsur ise iki intiharın da birbirine benzer şekilde olmasıdır. İki askerin de silahın kayışını kullanarak kendilerini asmış olmaları söz konusudur ve iki intiharda da askerler yalınızdır. Bu benzerlikler nedeni ile bazı şeylerin yeniden gözden geçirilmesi gerekmektedir. Bu üzücü olaylar yaşanmadan önce olması gereken, 2 askerin aynı anda nöbete gönderilmesiydi ki yaşanacak böyle bir olayın bu şekilde önüne geçilebilirdi. Demek ki bu tip eski metotlarla nöbet tutma sıkıntılıdır ve bu sorunu ortadan kaldırmak için çağdaş yollar vardır. Örneğin; bazı kurumlarda kamera sistemine başlanmıştır. Kısacası askerde kamera sistemiyle nöbet işi mantıklı bir hale getirilebilir ve insan ihtiyacı da buna göre yeniden şekillendirilebilir.”

 

“Şüphe yaratan unsurlar var”

Kanatlı, her iki olayla ilgili de şüpheleri olduğunu vurgulayarak, “2 askerin olayında da asılma ve boğularak ölme söz konusudur ve elbette ki 2 olaydaki benzerlikler ciddi şüphe yaratan unsurlardır. Geçmişte buna benzer olaylar çok fazla araştırılmadı ve derin araştırılma yapılmasına fırsat verilmedi. Aynı şekilde yaşanan bu 2 olayın da üzerinin kapatılacağından korkuyoruz” şeklinde konuştu.

 

“Askerlik kurumu ortadan kaldırılmalıdır”

Askerin içerisindeki şiddet olaylarının devam ettiğini savunan Kanatlı, “Hem fiziki, hem de psikolojik şiddet devam ediyor. Kısacası askeri mantıkla kişileri şiddete tabi tutarak bir kalıba sokmaya çalışıyorlar. Bu olduğu sürece bu tip olaylar da olacak ve yaşanacak. Militarist rejim, askerlik kurumu içerisinde bunlar elbette ki yaşanacak, en kesin ve en kestirme çözüm askerlik kurumunun tamamen ortadan kaldırılmasıdır. Bize göre buna yönelik de girişimler yapılması gerekmektedir. Bu Annan Planı içerisinde de vardı.  Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı ve Rum Milli Muhafız Ordusu artık miatlarını tamamladılar. Güven Artırıcı Önlemler içerisinde GKK ve RMMO’nun dağıtılmasının da yer alması gerekiyor. Böylelikle bu tür sorunlara köklü çözümü bulunmuş olur.”

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ

kıbrıs reklam