Özyiğit, hükümetin yapması gerekenin; bir kriz masası oluşturarak, koruyucu önlemleri en kısa sürede hayata geçirmek olduğunu, ancak hükümetin “acizlik içinde yaşananları sadece seyrettiğini” savundu.
TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit, yaptığı yazılı açıklamada, ekonomide yaşanan sıkıntılar ile TL’nin yaşadığı değer kaybına işaret etti.
Özyiğit, Türkiye’deki seçimlerin ardından rekor üstüne rekor kıran dövizin, adeta vatandaşların kabusu haline geldiğini, uzmanların da TL’nin değer kaybının süreceği uyarısında bulunduğunu belirterek, “CTP-BG ile DP-UG hükümetinin görev ve sorumluluğu yükselen döviz karşısında yaşanan mağduriyeti giderici ve koruyucu önlemleri hayata geçirmektir” dedi.
Ancak hükümetin “ne bu yönde bir isteği, ne de kapasitesi bulunduğunu” savunan Özyiğit, vatandaşları ve iş dünyasını rahatlatacak adımları atmayan hükümetin, bu yönde gelen önerileri de reddettiğini öne sürdü.
Özyiğit, hükümetin yapması gerekenin bir kriz masası oluşturarak, koruyucu önlemleri en kısa sürede hayata geçirmek olduğunu belirterek, TL’nin döviz karşısında değer yitirmesinden dolayı özellikle asgari ücretle çalışanlar ile dar ve sabit gelirli vatandaşların gelirlerinde reel azalma yaşandığını işaret etti.
Bunun da alım gücünü düşürdüğünü, çek yasağına giren kişi sayısının büyük bir artışla 4 binlere yaklaştığını, vatandaşların geçinmek için borçlanmak zorunda kaldığını belirten Özyiğit, hükümete yönelik eleştirilerde de bulundu.
Özyiğit, vatandaşlar çok zor günler geçirirken, önlem alması gereken hükümet yetkililerinin ise “kimin başkan, kimin bakan olacağı” çalışması yaptıklarını savundu ve hükümet yetkililerinin önceliğinin vatandaşların sorunlarına çare üretmekten çok, kurultayda kimin seçileceği, kimin bakan olacağı olduğunu öne sürdü.
“DÜZENLEME ŞART”
Doların 2,18 seviyelerinde olduğu dönemde hazırlanan 2015 Mali Yılı Bütçesinin bugün dolar bazında yaklaşık yüzde 30 oranında küçüldüğüne dikkat çeken Özyiğit, hükümetin dolar bazında küçülen bütçeye yönelik mutlaka düzenleme yapması gerektiğini belirtti.
Ülkede hayatın büyük bir kısmını ithalata bağlı olduğunu belirten Özyiğit, bu konuda hayatı kolaylaştırıcı adımlar atılması gerektiğini ifade etti.
Ülkeye giren ürünlerde kurun sabitlenebileceğini, KDV, stopaj, fon, vergi ve harçlarla ilgili düzenlemeler yapılabileceğini ve Fiyat İstikrar Fonu’nun kuruluş amacına uygun kullanılması gerektiğini kaydeden Özyiğit, ayrıca geliri döviz olan ancak tüm ana giderleri TL olan özel ve vakıf okullarının harçlarında alınan döviz kurunun sabitlenebileceğini, bu ve benzeri birçok düzenlemenin daha hayata geçirilebileceğini anlattı.