https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2023/03/alt.jpeg
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2024/03/300-x-250-1.jpg
Akıyor akıyor…
Sessiz sedasız, fiyatını beğenseniz de beğenmeseniz de akacak…
Rastlantı mı bu sizce?
Her türlü tartışmamızı olup bittikten, torba dolduktan sonra birkaç gün tartışıyoruz vesonunda ne için mücadele ettiğimizi unutup, bizimiçin zaten çok önceden karar verilenle kalıyoruz.
Ruhumuz bile duymuyor…
***
Mağusa’ya akan suyun şimdilik hatlardan dolayı içilmemesi gerektiği açıklaması gündemde.
E hani çok pahalıydı?
Hani anlaşmazlıklarımız vardı?
Kaça aldık şimdi bu suyu biz?
Bilmiyoruz ki…
Bizim yerimize karar verecekler; biz de her neyse ödenmesi gereken, katlanılması gereken ödeyeceğiz.
Şaşırmamak mümkün mü?
***
Bir dönemin başbakanına, hatırlayacaksınız, nüfusumuzu sormuşlardı ve “Epey kalabalığız” demişti. Maaşını da sormuşlardı: “7,5-8 demişti”…
Biz hiçbir şeyi tam olarak bilmeyiz. Her an koşullar bambaşka bir duruma dönüşebileceği için, hep yuvarlak konuşuruz.
Hayatımız başkalarını bekleyip,nihai kararlarımızı kendimiz alamadan geçtiğiiçin, kesin konuşamamak da bir geleneğe dönüşmüş. Sosyo-psikolojik konumumuz buna evril(til)miş.
İşte gene… Su Girne’den Mağusa’ya ulaştı, Türkiye Devlet Su İşleri ofisi kurulduğundan bu yana çok uzun zaman geçti… Suyun ulaşacağı yerlere giderken izlediği yollardaki toprak mı Türkiye’nin, su mu Türkiye’nin yoksa sadece borular mı meselesi ne oldu?
Yani şimdi kayıp mı ediyoruz, kazanıyor muyuz? Biri bize söylese de kurtulsak şu akıl bulanıklığından…
Birkaç haftaya koordinasyon ofisi direnişlerinin de sesleri kısıldığına, bir kez de anayasa mahkemesine gidip döneceğine göre, çalışmalar başalayıverecek kaşla göz arasında. Biz de “E napalım? Mücadelemizi verdik, başaramadık!” deyip yolumuza bakacağız.
Alışacağız.
Ta ki yeni mesele ortaya çıkana kadar… Bakın Mağusa lıkır lıkır kullanıyor…
***
Kıbrıslı’nın ağzında“talimli maymun” diye bir deyim vardır. Eğitilmiştir ve söyleneni iyi yapar. Yaptıkça ödüllendirilir ki gelecek defalarda yine istediğinizi yapsın. Ardından ödül geleceğini de bilsin.
Ne kadar da benzer durumdayız bu talimli maymun davranışlarındaki kalıba. Bize uygulanmaya çalışana karşı direniyoruz. Hükümet sarsılıyor. Bir parti alınıyor görevden bir diğeri getiriliyor; ya da aynı partiiçerisinde kabine üyeleri değişiyor…
Bir bakıyorsunuz aniden ekonomik, sosyal veyasiyasal bir rahatlama, ya da hepsi birdenyaşanıveriyor. Rahatlıyoruz azıcık. Sonra gene devam…
Rahatlayışımız, ödülümüz esasında…
***
Uzun lafın kısası:
Gözümüz aydın!
Suyumuz da geldi artık…
Yollarımız da yapılıyor.
Daha neler neler olacak bekleyin siz…
Hiçbirşeyden eksik kalmayacağız. Hiçbirşeyimiz yarım olmayacak. Ama sesimizi çıkarmayacağız. Ya da bizden istenilen kadar, ele güne karşı bir ayaklanıp geri oturacağız. Sıramızı, haddimizi bileceğiz. O zaman hiçbir şeyden de eksik kalmayız.
Parmağımızı kıpırdatmadan bir iki nesil daha eriye eriye yaşarız.
Kalan sağlar kim olduklarını bile bilemeden, geçmişi anımsayamadan başka bir kültür, başka bir toplum olarak yaşarlar.
Ne olmuş yani… Sonsuza kadar soyumuzu devam ettirmeye çalışmak da aşırı bir duruş değil mizaten?
Biz aşırılıkları sevmeyiz zaten. Orta karar, ortada yaşar gideriz…
News
