DOLAR 32,6032 0.27%
EURO 34,7829 0.33%
GBP 40,3050 0.36%
ALTIN 2.412,79-0,81
BITCOIN 21609250,47%

Kur’an Kursları İnanç Özgürlüğü Değil

ABONE OL
17 Temmuz 2015 17:36
0

BEĞENDİM

ABONE OL
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2023/03/alt.jpeg
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2024/03/300-x-250-1.jpg

‘Eğitim bireyde istendik davranışlar meydana getirme ve istenmeyen davranışları sonlandırma sürecidir’. Bu tanımdaki  ‘istendik davranışlar’ ve ‘istenmeyen davranışlar’ ifadeleri anahtar niteliğinde kabul edilebilir.

Kimin istediği davranışlar? Kimlerin ne amaçla değiştirmek istediği davranışlar?

Peki ya, istenmeyen davranışlar nelerdir? Bunları kimler ve  neden sonlandırmak ister?

İslamcı ve muhafazakar olarak tanımlanan ve son 13 yıldır iktidarda bulunan AKP ideolojisi için islami değerlerle donatılımış, gelenek ve göreneklere körü körüne bağlı, kaderci bireylerin yetiştirilmek istenildiği açıktır.

***

Kıbrıs’ın kuzeyindeki eğitim sisteminin  tamamına yakın kısmının Türkiye’den ithal edildiğini düşündüğümüzde bu istenilenler Kıbrıs Türk halkı için hiç de kabul edilebilir şeyler değildir.

Son günlerde kamuoyunun gündeminde olan kuran kurslarını da bu bağlamda yorumlamalıyız. Yasaları hiçe sayarak şeriat eğitiminin temelini oluşturan kuran kursları “Dini Bilgiler Öğretimi Kursları” maskesi altında başlatılmış ve geçmişten günümüze tüm eğitim bakanları da buna göz yummuştur.

Özellikle okulların kapalı olduğu dönemde, çocukların oyun oynması gereken yaz tatilinde eğitim verme yetkisi olmayan kişilerce okullarda ve hatta camilerde dini eğitime tabi tutulması kabul edilemez.

***

Her geçen yıl katılımcı sayısının çoğaldığı ve geçtiğimiz yıl 4 bin olan sayının bu yıl 5 bini aştığı açıklanmıştır. Ülkemizde hiç alışık olmadığımız bu manzara bazılarımızı endişelendirirken, bunu inanç özgürlüğü olarak tanımlayanlar da  mevcuttur.

18 yaşından küçük bireylerin ‘çocuk’ olarak tanımlandıklarını ve  12 yaşından küçük çocukların da soyut kavramları algılayamadıkları birer gerçektir.Sözgelimi, Kur’an yerine İncil, Tevrat ve benzeri kutsal kitaplardan herhangi birisi ya da ateizm empoze edilirse çocuk sorgulamadan kabul edecektir.

Peki ama bu isteyen her ailenin çocuğuna verebileceği bir özgürlük değil midir?

***

Kesinlikle hayır, olay özgürlük değildir! Çünkü, burada özgür iradeyle seçim söz konusu değildir.  Din gibi soyut bir kavramı içselleştirip özgürce karar veremeyecek çocuklar için olay tam anlamıyla çocuk istismarıdır.

Öyle ki, 20 Kasım 1959’da Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda  kabul edilen “Çocuk Hakları Bildirgesi” 10. ilkede şöyle der:  “Çocuk ırk, din ya da başka bir ayrımcılığı teşvik eden uygulamalardan korunacaktır. Anlayış, hoşgörü, insanlar arası dostluk, barış ve evrensel kardeşlik ortamında enerji ve yeteneklerini diğer insanların hizmetine sunulması gerektiği bilinciyle yetiştirilmelidir.”

***

Konuyla  ilgili açıklama yapan KTÖS Başkanı  Semen Saygun da “Çocukların ekonomik, siyasi ve dinsel olarak sömürüldüğünü” ifade etmiştir.

Peki okullarda din eğitimi nasıl verilebilir? 12 yaşından sonra öğrencilere tüm dinlere eşit mesafede bir din eğitimi verilerek, dinleri tanımasına olanak sağlanabilir. Din felsefesi gibi derslerle ufkunu genişleterek 18 yaşından sonra kendi özgür seçimini yapma olanağı verilebilir.

Özgür, düşünen, sorgulayan bireyler bizim eğitim sistemimizin ‘istendik’ davranışları olmalıdır ve kağıt üstünde de olsa bizim ‘milli eğitim’ yasamızda bu ilkeler vurgulanmaktadır.  Bunu en iyi bilmesi gereken ise bu ülkede eğitimi yönettiğini idda edenler olmalıdır.

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ

kıbrıs reklam