ökçebel yazılı açıklamasında, Kıbrıs sorununun çözümünün gerçekçi, sağduyulu ve iyi niyetli bir siyasi iradeyle mümkün olduğuna işaret ederek, Kıbrıs’ta 1960 hukukunu, BM parametrelerini, karşılıklı anlaşmaları yok sayan, paylaşmak istemeyen, ayrılıkçı politikaların bu sorunu daha da betonlaştırdığını ve Orta Doğu’nun kangren olmuş çözümsüz sorununa eklemleyerek benzeştirdiğini dile getirdi.
Gökçebel, son günlerde yoğunlaşan uluslararası temaslar ve açıklamaların Kıbrıs sorununu çözmek niyetinden çok, paylaşım ve çıkar yaklaşımları taşıdığını ifade ederek, Kıbrıs sorununu gaz ve petrol paylaşımı sorununa dönüştürmeye çalışan uluslararası aktörlerin Kıbrıslıları tamamen devre dışı bırakmak istediklerine dikkat çekti.
Şu ana kadar Rum Lider Nikos Anastasiades ile Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun bu politikalara hizmet edecek şekilde davrandığını öne süren Gökçebel, şöyle devam etti:
Kıbrıs sorununun çözümü ve bir federasyona ulaşılması ancak ve ancak gerçekler ışığında mümkündür. Bunca acılar yaşanmıştır. Liderler bundan ders almamışa benzemektedir. Federasyonlar, tarafların tezlerini birbirine kabul ettirmesinden değil; ortak uzlaşıdan doğmaktadır. Dünyada bu böyledir, çözüm ve barışa ulaşılmak isteniyorsa burada da böyle olmak zorundadır.
ABD, AB, Rusya, Türkiye, Yunanistan, İngiltere uluslararası aktörler Kıbrıs’ta dalga geçmekten vazgeçmeli ve kararını vermelidir. Adada istikrara ulaşılması isteniyorsa yeni statükolar yaratılarak değil, gerçekçi, ulaşılabilir uzlaşılar zorlanarak başarılabilir. Çözümün önemli aktörlerden olması gerekenlerden bazıları resmen adanın bölünmesini önermekte, bazıları ise sadece hidrokarbondan başka şey konuşmamaktadır.
Gökçebel, Avrupa Parlamentosu’nun Kıbrıs sorununa münhasır ekonomik bölge yaklaşımıyla diplomatik açıklama yapması ve Türkiye Meclis Başkanı Cemil Çiçek’in AB Parlamentosu Başkanı’na yazdığı mektubun ibretlik olduğunu belirterek, konuyla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:
Sayın Çiçek Kıbrıs Türk toplumunun adanın tabii kaynaklar konusunda eşit ve ayrılmaz hakları olduğunu vurgulamaktadır. Yani Sayın Çiçek, Kıbrıs Türk toplumunun Kıbrıs Cumhuriyeti’nin eşit siyasi ortağı olduğunu bundan dolayı devredilemez haklar üzerinden savunma yapmaktadır. Sayın Çiçek’in gördüğü bu gerçeği herkes görmelidir. Türkiye ve diğer uluslararası aktörlerin, Rum ve Türk liderliğinin de bu gerçekten hareket etmesi Kıbrıs sorununu çözecektir. Sn. Çiçek ortaya koyduğu ve uzun zamandır dillendirilmeyen bu gerçeği herkes duymalıdır.
Bu adada barış ve çözüm istediğini her gün söyleyen BM, AB, ABD, TC, Yunanistan, İngiltere ve diğer aktörler bu gerçeği görmelidir. Kıbrıs sorunu yapay ve her gün şekil değiştiren bir virüs değildir. Kıbrıs sorunu Kıbrıs Türk toplumunu pas pas yapan bir araç hiç değildir. Adada kalıcı bir çözüm ve barışa ulaşmak isteniyorsa Sayın Çiçek’in gördüğünü ‘liderim, aktörüm’ diyenler de görmelidir. Çözüm ve barış belirsizliklerde değil gerçektedir.
Kaynak: TAK