DOLAR 32,3803 -0.15%
EURO 34,6498 -0.5%
GBP 40,5522 -0.69%
ALTIN 2.392,55-1,73
BITCOIN 1959072-4,04%
Kızamık vakalarına dikkat çeken iddia: Sahadan ölüm bilgileri geliyor

Kızamık vakalarına dikkat çeken iddia: Sahadan ölüm bilgileri geliyor

Kızamık vakalarına dikkat çeken iddia: Sahadan ölüm bilgileri geliyor - Kızamık vakalarının hızla artması üzerine yapılan oplantıda konuşan ATO Yönetim kurulu üyesi Doçent Dr. Figen Sarıgül Yıldırım; 'Kızamık salgınının başladığı 2010 Aralık yılından itibaren değişmemiştir. Öte yandan Kızamık nedeniyle ölümler olduğuna dair sahadan bilgiler alınmaktadır.' dedi.

ABONE OL
21 Haziran 2023 14:55
Kızamık vakalarına dikkat çeken iddia: Sahadan ölüm bilgileri geliyor
0

BEĞENDİM

ABONE OL
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2023/03/alt.jpeg
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2024/03/300-x-250-1.jpg

Antalya Tabip Odası, oda binasında düzenlediği basın açıklamasında kızamık vakalarının artışına ilişkin uyarılarda bulundu.

“SAĞLIK BAKINLIĞI ETKİN BİR ROL OYNAMAKTA İSTEKSİZ”

Basın açıklamasını okuyan ATO Yönetim kurulu üyesi Doçent Dr. Figen Sarıgül Yıldırım, sağlık otoritesinin kızamık salgınının duyulmasını engelleyecek girişimlerde bulunduğunu, önlemek için etkin bir rol oynama konusunda da isteksiz davrandığını belirterek, şunları söyledi;  “Sağlık Bakanlığı’nın reddiyeci ve şeffaflıktan uzak tutumu ülkemizde Kızamık salgınının başladığı 2010 Aralık yılından itibaren değişmemiştir. Öte yandan Kızamık nedeniyle ölümler olduğuna dair sahadan bilgiler alınmaktadır. Oysa kızamık aşı ile önlenebilir bir bulaşıcı hastalık olup on yıllardır milyonlarca çocuğun ölümünün aşı ile engellendiği bilinmektedir.

Bugün içinde bulunduğumuz durum ise son kızamık ölümünü yaşamamızdan 13 yıl sonra yeniden ölümlerin başladığı kaygısıdır. Ülkemizde de sağlık emekçileri başarılı bir bağışıklama programı ile kızamık hastalığını eliminasyon aşamasına kadar getirmeyi başarmıştı. 2007-2010 yılları arasında Kızamık olgu sayısı 10’u geçmiyordu. Ne oldu da yeniden kızamık salgını ve kızamığa bağlı ölümlere tanık olmaya başladık? TTB olarak, halk sağlığına gönül verenler olarak bunun nedenini çok iyi biliyoruz: Sağlıkta Dönüşüm Programı (SDP) ile koruyucu hizmetlerden tedavi edici hizmetlere evrilen birinci basamak ve aşı karşıtlarının yarattığı aşı kararsızlığının/tereddüdünün büyümesi ve ülkenin sağlık otoritesinin bu tereddüdü giderecek hiçbir etkili girişimde bulunmaması, sorumluluğu bireylere yüklemesidir”

“AŞISIZ ÇOCUKLARIN BU KADAR YÜKSEK OLMASI SÜRPRİZ OLMAKTAN ÇIKMAKTADIR”

Deprem nedeniyle artan nüfus hareketliliği, birinci basamak hizmetlerde ciddi aksamalar aşısız ve eksik aşılı çocukların sayısını daha da artırdığını dile getiren Yıldırım;  “Tüm bunlara aşılamaları düzenli olarak yapılmayan sistem dışı bırakılan mülteci nüfusu ve mevsimlik tarım işçileri de eklenmelidir.

Sağlık Bakanlığı’nın pandemi döneminde daha da görünür hale gelen aşı konusundaki ilgisizliği ve aşı karşıtlarına karşı suskunluğu ve aşı kararsızlığını önlemeye yönelik ciddi bir çalışma yürütmemesi dikkate alındığında aşısız çocukların bu kadar yüksek olması sürpriz olmaktan çıkmaktadır. Dahası ailelerin aşı reddi ile ilgili karar sürecini kolaylaştırma, aile hekimlerini de aşı yaptırmayan çocuklarla ilgili yorucu bir süreç yerine ret butonunu işaretleme kolaycılığı sorunun boyutunu büyütmektedir.

Bölge tabanlı hizmet yerine liste tabanlı hizmet, geniş ekip yerine dar ekip, sahada hizmet yerine polikliniğe daralma, aile sağlığı hemşire sayısındaki ciddi açık ve açlık sınırındaki ücretleri, artan iş listesi ve performans baskısı ile cebelleşen aile hekimliği sisteminin yapısal sorunları aşısız nüfusun gittikçe yükselmeye başlaması ile yakından ilişkilidir” dedi.

 “ÖLÜMCÜL KÖRLÜK GİBİ SAKATLIKLARA NEDEN OLABİLİR”

Kızamığın, ölümcül, körlük gibi sakatlıklara neden olabilen, salgınlardan 7-10 yıl sonra ortaya çıkan santral sinir sisteminin kalıcı kızamık virüs enfeksiyonu Subakut sklerozan panensefalit (SSPE) gibi kalıcı sağlık sorunlarına yol açan bir hastalık olduğunu, iki doz aşı ile önlenebildiğini söyleyen ATO Yönetim kurulu üyesi Doçent Dr. Figen Sarıgül Yıldırım; “Daha önce kızamık geçirmemiş veya kızamık aşısı ile korunur hale gelmemiş birisi kızamık ile karşılaşırsa, neredeyse yüzde 100 hastalanır ve bu bir hasta ile karşılaşıldığında o hastalığı geçirme riskinin ve bulaştırıcılığın en yüksek olduğu hastalıklardan biridir.

Ülkemiz, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Avrupa Bölgesi Kızamık ve Kızamıkçık Raporuna göre, son bir yılda 457 Kızamık vakası ile Rusya ve Tacikistan’ın ardından üçüncü ülkedir. Nisan 2022-Mayıs 2023’te bildirilen 457 vakanın 343’ü 2023 yılının Ocak ve Şubat aylarına ait olup salgının boyutu özellikle 2023 yılında gitgide artmıştır. Ülkemizde 2023 yılı ilk dört ayında Kızamık ön tanısıyla 2005 kişi incelenmiş ve bunların 1440’ında Kızamık laboratuvar tanısıyla doğrulanmıştır. Kızamık vakalarının büyük çoğunluğu 1-9 yaş grubundadır.  Kızamık nedeniyle 242 kişi hastaneye yatmıştır, bu olgular içerisinde 1-9 yaş çocuklar en yüksektir.

İleri yaş kızamık olguların varlığı uzun dönem aşı ile ilgili sorun ile yüz yüze olduğumuzu göstermektedir. Kızamık ön tanısıyla incelenen olgularda aşısız ve eksik aşılılar çoğunluktadır. Özellikle Kızamık komplikasyonları ve ölüm açısından en riskli 5 yaş altında aşılanma durumu açısından vakalar değerlendirildiğinde: 1 yaş altında vakaların neredeyse tümü, 1-4 yaşta ise yarısından fazlası aşısızdır” diye konuştu.

 

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ

kıbrıs reklam