DOLAR 32,3765 -0.38%
EURO 34,8001 -0.22%
GBP 40,6923 -0.23%
ALTIN 2.418,39-0,16
BITCOIN 1882226-3,83%

Kil dönmesi ve tehlikeleri

ABONE OL
7 Mayıs 2017 13:05
0

BEĞENDİM

ABONE OL
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2023/03/alt.jpeg
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2024/03/300-x-250-1.jpg

Yaz aylarında görülme sıklığı artan kıl dönmesi hastalığı,
özellikle genç erkeklerin sorunu. Medical Park Fatih
Hastanesi’nden Yrd. Doç. Dr. Önder Karabay, kıl dönmesinin daha çok ten-tüy
uyumsuzluğu nedeniyle meydana gelebildiğini ve bilgisayar ya da televizyon başında
sabit oturarak uzun zaman geçirenlerde daha sık görüldüğünü kaydederek, hastalıktan korunma ile ilgili önerilerde
bulundu.

Halk arasında “kıl dönmesi” olarak bilinen “pilonidal
sinüs”, cilt altında kıl topakçıklarının yuvalanıp, dönem dönem iltihaba neden
olduğu bir hastalıktır. Medical Park Fatih Hastanesi’nin Cerrahi Uzmanı Yrd.
Doç. Dr. Önder Karabay, mesleği gereği gün boyu saçlarla uğraşan
berberlerin parmak aralarında, sık kıl yapısına sahip kişilerde, uzun süre
bilgisayar ya da televizyon karşısında oturanlarda kıl dönmesinin daha çok
meydana geldiğini belirterek,
 şu bilgileri verdi.

Çıkamayan değil dökülen kıllar tehlikeli

Hastalığın neden oluştuğu ile ilgili
yıllar içerisinde birkaç teori ortaya atılmıştır. Var olan kılların çıkamayıp
olduğu yerde geri dönmesi sanılsa da hastalık; saç, ense, sırt gibi
kısımlardan dökülen tüylerin nemli deriye batması sonrası burada cilt altında
kronik bir yuva yapması sonucu oluşur. Peki neden bu hastalık daha çok kuyruk
sokumunda görülüyor? Kuyruk sokumunun sık terlemesi ve yapısı gereği tüyleri
buraya toplayan bir tür vakum etkisi olması nedeniyle bu kısımda daha sık
görüldüğüne düşünülmektedir.

Asıl neden “ten-kıl yapısı uyumsuzluğu”

Kıl dönmesi daha kıllı olmalarından dolayı daha çok erkeklerde
görülür. Sorunun asıl nedeni ten yapısı ile kıl
yapısı arasındaki uyumsuzluktur. Mesela sert ve siyah kıl yapısı ile nemli ve
açık renkli cilt yapısına sahip kişilerde sıklıkla ortaya çıkar. Bu nedenle
açık tenli ve çok kıllı olmayan bir kadında da kıl dönmesi meydana gelebilir.

Bilgisayar kıl dönmesinin de sorumlusu

Ağırlıklı olarak genç hastalığı olarak bilinen kıl dönmesi
hastalığı, en sık 15-35 yaş aralığında ortaya çıkar.
 Sık kıl yapısına sahip olmak, uzun süre
oturmak, oturma şekli olarak toplumdaki tabirle kaykılarak oturmak kıl
dönmesinin risk faktörleri arasında yer alır. Günümüzde bilgisayar ya da
televizyon karşısında uzun süre oturma süreleri arttığı için özellikle
şehirlerde kıl dönmesi sorununda artış görülüyor.

Apse tedavi edilmezse vücuda yayılır

Hastalığın olduğu bölgede küçük noktasal delikler bulunur. Bu
deliklerin içinde kıl yumakları ve iltihabi sıvı yer alabilir. Cilt altındaki
bu küçük kist denilen yuvada tekrarlayan enfeksiyonların olması sonucu
hastalık, karınca yuvası gibi cilt altında etrafa yayılır. Bir süre sonra
ciltteki deliklerin de tıkanmasıyla enfeksiyon ilerleyerek apse şekline
dönüşür. Tedavisi için de iltihabı cerrahi olarak
boşaltmak gereklidir. Aksi durumda her tedavi edilmeyen apsede olduğu gibi
iltihap vücuda yayılır.
 Başlangıç
döneminde hastalık tespit edilirse epilasyon, fırçalama ve ağda gibi
yöntemlerle kıl yuvacıkları temizlenebilir.

Tekrar yaşamak kabussa…

Bu hastalıkta en çok korkulan hastalığın tekrar etmesidir. Yeni
tekniklerle çok düşük oranlara indirilmiş olsa da özellikle genetik olarak kıl
yoğunluğu fazla olan toplumlarda tekrar etme ihtimali daha fazladır. Aynı
şekilde büyük oranda güneş alan ülkemizde sıcak etkisiyle terleme ve cildin nemli
kalma ihtimali yüksektir. Bu nedenle önlem olarak birinci şart; kuyruk sokumu
kuru tutulmasıdır. İkinci şart ise bu bölgeye dökülen kılların sık sık
temizlenmesidir. Hastalık daha çok başka kısımlardan buraya dökülen kıllardan
kaynaklandığı için epilasyon veya diğer tüy dökücü işlemler ne yazık ki yüzde
yüz koruyucu değildir.

kinci durum ise ameliyat ve sonrası dönemin ağrı
geçebileceği ile ilgili endişelerdir. Mikrosinüsektomi veya lazer uygulaması
gibi tekniklerle ameliyat süresi oldukça kısalmış hatta poliklinik şartlarında
bile yapılabilir hale gelmiştir. Aynı şekilde ameliyat sonrası dönem de
sanılanın aksine eskisi gibi çok ağrılı geçmez.

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ

kıbrıs reklam