Karlı Kayın Ormanı

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

‘Karlı Kayın Ormanı’ eseriyle gönüllere taht kuran Artvinli sanatçı Zülfü Livaneli 2002 yılında bir yol yapımı için kurban edilen birkaç yüzyıllık bir kayın ağacı için, ‘Biz Türk’ün ateşle imtihanını kazandık, ama Türk’ün parayla imtihanında yenildik’ demişti.

Ama eksik söylemiş. Çünkü, bu kez söz konusu tek bir kayın ağacı değil! Dünyanın bir çok yerinde ‘kalkınma’ adı altında insanoğlu ‘parayla imtikan’ edilirken bunların en acımasız örneği şimdilerde Artvin ilinin Kafkasör Yaylası Cerattepe bölgesinde yaşanıyor.

***

Tüm dünyanın doğa korumada öncelikli en önemli 25 sıcak noktadan birisi ve bir doğa harikası olan Artvin Cerrattepe çok sayıda endemik türü, zengin yaban hayatı ve şiirlere konu olmuş yaşlı kayın ormanlarıyla kaplı muhteşem manzaralı dağ ve vadileriden oluşuyor.

Milli park ve tabiat koruma alanı olan bu denli önemli bir coğrafyada madencilik olası değildir. Bölgenin sürdürülebilir bir şekilde korunması gerekirken, madencilik nedeniyle milyonlarca ağaç kesilecek, erozyon tehdidi artacak, su varlığı tüketilecek ve kirlenecektir.

***

Bu tehdit 1990’lardan bu yana var. Daha önce de defalarca madencilik faaliyetlerine açılmak istenen Artvin ormanları katledilmeyi beklerken 21 Haziran 2015’dan bu yana Cerattepe’de nöbet tuttan çevreciler ve bölge halkı ise buna karşı mücadele veriyor.

Hal böyle iken, Türkiye’de koalisyon tartışmalarının yapıldığı bir ortamda bu boşluğu fırsat bilen madenciler 8 Temmuz 2015 günü saatler gece yarısını gösterdiğinde  iş makineleri ve adamlarıyla Cerattepe’ye doğru taarruza geçtiler.

***

Ama karşı cephe halktı ve gücünü kayın ağacının ruhundan alıyordu. Olmadı ters tepti plan, Kafkasör’de kesildi önleri ve tıpkı bir savaş taktiği gibi araçlarını geriye çekip tekrar uygun bir fırsat beklemeye koyuldular.

Bir yandan kayınlar iş makinelerinin tekrar geleceği anı beklerken bölge insanı ve çevreciler ise öte yandan mücadeleyi yükseltip bu savaşta kendi taraftalrını çoğaltmaya çalışıyor, dört koldan birşeyler yapıyorlar. 

***

Mesela, sivil toplum örgütleri ve çok sayıda vatandaşın yer aldığu 760’ı aşkın davacıyı temsilen 61 avukat adına, ‘ÇED olumlu’ raporunun iptali ve madencilik faaliyetlerinin durdurulması talebiyle 105 sayfalık dosya Artvin Adliyesi’ne teslim edildi.

Oysa, 2013 yılında Rize İdare Mahkemesi ‘ÇED olumlu’ kararını iptal etmişti. Ve, bu son 10 yıldaki 4. iptal kararıydı. Ama, maden şirketi yasaya, adalete ve vicdana aykırı bir şekilde bakanlık genelgesine dayanarak harekete geçmişti.

***

Artvin’li Zülfü Livaneli’nin bestelediği ve büyük usta Nazım Hikmet’in Artvin’deki kayın ormanlarını düşleyerek kaleme aldığı ‘Karlı Kayın Ormanı’nda yer aldığı gibi tam da efkarlı olma zamanın geldiği anlaşılıyor.

Şimdi ‘‘karlı kayın ormanında / yürüyorum geceleyin / efkarlıyım efkarlıyım /elini ver nerde elin’’ mısraları dillerden hiç düşmeden Artvin Cerrattepe’deki katliama karşı mücadele büyüyor ve ‘parayla imtikanı’ kaybedenlere bir ders daha veriliyor.

***

Ve, Can Dündar’ın dediği gibi “ormanımdan dal kesenin kafasını keserim” diyen ecdadın adını, orman kesip yaptığı köprülere vermesine de şaşmıyoruz artık, Artvin’deki karlı kayın ormanına göz dikmesine de…

Çünkü, ‘Gezi Ruhu’ sadece Taksim’in son ağaçlarına sahip çıkma mücadelesi değil, rant uğruna varını yoğunu harcayabilen bir anlayışa karşı mücadeledir. O zihniyet, dün  Taksim’de bugün Artvin’de hiç farketmez…