Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, kısa bir süre önce ortada herhangi bir sebep yokken “Türk savaş gemileri Rumlara ait gemileri gerekirse vurur” diyerek siyasi çevrelerin ve toplumun tepkisini toplayan, bir arkadaşının oğluna ait olduğunu söylediği Bet Ofisin izinleriyle ilgili girişim başlatan ve lobi faaliyetlerinin ilerlemesi için çaba sarf etmeyen bir bakan olarak gündemde kaldı
Bakan Ertuğruloğlu’nun icraatlarından bazı başlıklar;
Ercan Havaalanı İşletmecisi, Taşyapı Grup Direktörü Emrullah Turanlı ile arasında geçen rüşvet iddialarıyla ilgili Ombudsman raporunda yer almak
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Kıbrıs konusunda çatışmak ve Akıncı için “Benim Cumhurbaşkanım değil” ifadelerini kullanmak
Bir arkadaşının oğluna ait olduğunu belirttiği Bet Ofisin izinleriyle ilgili girişim başlatmak
Ortada herhangi bir sebep yokken “Türk savaş gemileri Rumlara ait gemileri gerekirse vurur” diyerek siyasi çevrelerin ve toplumun tepkisini toplamak
Temsilciliklerde çalışan kişi sayısını artıramamak
Lobi faaliyetlerini geliştirememek
Bakanlık kadrosunu artıramamak
Bakan Berova ile birlikte Dışişleri Bakanlığında açılan sekreter münhaline kendi diledikleri kişinin istihdam edilebilmesi için özellikler seviyesini düşürmekle suçlanmak
Deniz ABİDİN
Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, kısa bir süre önce ortada herhangi bir sebep yokken “Türk savaş gemileri Rumlara ait gemileri gerekirse vurur” diyerek siyasi çevrelerin ve toplumun tepkisini toplayan, gizli ortağı olduğu bir Bet Ofisin izinleriyle ilgili girişim başlatan ve lobi faaliyetlerinin ilerlemesi için çaba sarf etmeyen bir bakan olarak gündemde kaldı.
Ertuğruloğlu, ayrıca
göreve geldiği günden itibaren Cumhurbaşkanı Akıncı ile Kıbrıs konusunda ortak görüşe varamayan açıklamaları ve Ercan
Havaalanı İşletmecisi,
Taşyapı Grup Direktörü Emrullah Turanlı ile arasında geçen rüşvet iddialarıyla öne çıktı.
Ercan’la ilgili iddalar
Ercan Havalimanı ihalesini 250 milyon euro karşılığında 25 yıllığına alan Taşyapı İşletmecisi Emrullah Turanlı’ya göre Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu kendisinden 11.5 milyon dolar istediğini, toplam 450 bin dolar gönderdiğini iddia etmişti.
Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu’nun bir arkadaşının oğluna ait olduğunu
belirttiği bet ofisin izinleriyle ilgili girişimler yaptığı da kısa bir süre önce gündeme bomba gibi düşmüş, konuyla ilgili Yeni Bakış’a bilgi veren bir kaynak,
izinleri onaylanması beklenen bet ofisin ortakları olan Hüseyin Tantura ve Bayar Piskopulu’nun görülmesine karşın, Bakan
Ertuğruloğlu’nun da işletmenin gizli ortağı
olduğunu ileri sürmüştü.
Bakan
Ertuğruloğlu’nun
icraatlarından bazı
başlıklar;
Ercan Havaalanı İşletmecisi, Taşyapı Grup Direktörü Emrullah Turanlı ile arasında geçen rüşvet
iddialarıyla gündeme gelmek.
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Kıbrıs konusunda çatışmak.
Gizli ortağı olduğu bir Bet Ofisin izinleriyle ilgili girişim başlatmak.
Ortada herhangi bir sebep yokken “Türk savaş gemileri Rumlara ait gemileri gerekirse vurur”
diyerek siyasi çevrelerin ve toplumun tepkisini toplamak.
Temsilciliklerde çalışan kişi sayısını artıramamak.
Lobi faaliyetlerini geliştirememek.
Bakanlık kadrosunu artıramamak.
Bakan Berova ile
birlikte Dışişleri Bakanlığında açılan sekreter münhaline kendi diledikleri kişinin istihdam edilebilmesi için özellikler seviyesini düşürmekle suçlanmak.
Meclis Eski
Başkanı Bozkurt:
“Dış temsilcilikler
yıllardır
çalıştırılamadı”
Dış temsilciliklerdeki lobi faaliyetlerinin yıllardır gelişememesinin nedenlerini Yeni Bakış ile paylaşan Meclis Eski Başkanı İsmail Bozkurt, yıllardır dış temsilciliklerin çalıştırılamadığına dikkat çekerek, birçok dönemde görüştüğü temsilcilere atıfta bulunarak, temsilcilerin en büyük şikayetlerinin bu merkezlerin çalışmamasının arkasındaki nedenin Dışişleri Bakanlığı olan merkezden beslenememesi olduğunu belirtti. Bozkurt, temsilciliklerin kendi kendilerine yapacaklarının çok az olduğunu ifade ederek, bu konuda şikayetin büyük olduğunu söyledi.
“Temsilciliklerin
çoğu karardan haberi bile olmaz”
Bozkurt, şöyle devam etti, “KKTC olarak eğer ki ortaya bir tavır konulacaksa Dışişleri Bakanlığı’nın bilgilendirme yapması gerekir. Son zamanlarda bir değişiklik var mı bilmiyorum ama çoğu zaman ortaya bir tavır konur, ancak temsilciliklerin haberi bile olmaz. Bunu basından izlerler. Dolayısıyla temel sebebin yapısal olduğunu düşünüyorum. Temsilcilikler kuruldu fakat önem vermiyoruz gibi. Örneğin, İstanbul’daki Başkonsolosun en büyük görevi gelip gideni karşılamaktır. Yapabilecekleri başka işler de vardır. Lobi çalışmaları yapabilirler. Ancak devreye sokulmuyorlar.”
“Mısır’daki sağır
sultan bile duydu”
Bozkurt, bir başka sorunun Cumhurbaşkanlığı ile Dışişleri arasındaki kopukluk olduğunu ifade ederek bunun geçmişten beri böyle olduğunu söyledi.
Bozkurt, bu sorunun son günlerde had safhaya ulaştığına dikkat çekerek, “bunu Mısır’daki sağır sultan bile duydu” dedi.
“Bu durum anayasal ile fiili durumun yarattığı bir çelişkidir” diyen Bozkurt, anayasal olarak bakıldığında Cumhurbaşkanlığının yetkilerinin sınırlı olduğunu söyledi.
YKP Genel
Sekreteri Kanatlı:
“Keskin çıkışlarla gündemi
değiştirmeye
çalışıyor”
Yeni Kıbrıs Partisi (YKP) Genel Sekreteri Murat Kanatlı ise, Bakan Ertuğruloğlu’nun keskin açıklamaların çoğunun en çok rüşvet tartışmalarının gündeme taşındığı zeminde olduğuna dikkat çekti.
Kanatlı, “Ne zaman ki Bakan Ertuğruloğlu ile ilgili bir iddia ortaya koyulur, Ertuğruloğlu keskin çıkışlar yaparak gündemi değiştirmeye çalışır” diyerek, araştırma komisyonunun yeteri kadar bir araştırma yapamadığına vurgu yaptı.
Kanatlı, araştırma komisyonunun içinde UBP’nin çoğunlukta olduğunu belirterek, Meclis Araştırma Komisyonu’nun bir rapor çıkarttığını söyledi. Kanatlı, bu rapora bile bakıldığı zaman aslında Bakan Ertuğruloğlu’nun siyasi hayatının bitmiş durumda olduğunu kaydetti.
Kanatlı, Bakan Ertuğruloğlu’nun söz konusu rapora rağmen hala keskin çıkışlar yapmaya devam ettiğini ve bunun üzerini örtmeye çalıştığını kaydetti.
“Meclis Araştırma
Komisyonu ciddi
suçlar ortaya
attı”
Kanatlı, şöyle devam etti, “Meclis Araştırma Komisyonu’na göre Ertuğruloğlu hakkında ciddi suçlar ortaya koymaktadır. Bunlar mutlaka mahkeme süreçlerinde tartışılmalıdır. Rapor çıkmadan önce de birçok kez ispatlanmıştı. Tahsin Bey istifa etmeli ve mahkemenin önünü açmalıdır. Burada sadece Tahsin Bey değil, buna benzer iddialarla suçlanan bütün bakanlar yargılanmalıdır. Biraz demokrasisi çalışan bir ülkede olmuş olsaydık Tahsin Bey çoktan istifa etmiş ve soruşturma başlamıştı.”
“Usulsüzlüklerin
üzerini örtmeye
çalışıyor”
Kanatlı, bunun en bariz örneğinin Bakan Ertuğruloğlu’nun Kıbrıs konusunda yaptığı açıklamalar olduğuna dikkat çekerek, Kıbrıs konusunun Cumhurbaşkanı’nın doğal yetkisinde olmadığını, yürütmenin yetkisinde olduğunu belirtti.
Kanatlı, “UBP de Tahsin Bey de bu kadar çok iddialıysalar ve hoşlanmıyorlarsa, Akıncı’yı görüşmeci görevinden almaları gerekirdi” diye konuştu. “Hem bu yapılmıyor hem de muhalif olmayı sürdürüyorlar” diyen Kanatlı, bunun doğal ve gerçekçi olmadığını söyledi. Kanatlı, şunları kaydetti, “Eroğlu’nun daha önce böyle bir açıklaması olmuştu. Denktaş görüşmeye gideceğinde bize bağırın denilirdi demişti.
Sanırım Ertuğruloğlu ya böyle bir politika izliyor ya da bir takım usulsüzlüklerin üzerini örtmek için keskin çıkışlarda bulunuyor.”