‘ilahi Adalet’

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Yeryüzünde hayat bulup yaşayan herkes günün sonunda yaptıklarıyla anılacaktır. İyilik yapanlar iyilikleriyle, kötülük yapanlar ise kötülükleriyle . Mahşer gününde ise ilahi adalet divanı karşısında herkes yaptıklarının hesabını verecek ve ya cennete ya da cehenneme gönderilecek.

İnsanlar çoğu zaman uğradıkları haksızlıkları yargıya taşır, çoğu zaman ise haksızlık yapanları Allah’a havale ederler. Bazı insanlar yeryüzünde yaşadıkları hayatta hep beklentilerini ve egolarını tatmin etmek için sanki de hiç bir gücün kendilerini yargılayamayacağı veya yaptıklarının yanına kalacağı düşüncesiyle hareket ederler. Ancak kimsenin yaptığı yanına kalmıyor, ya yaşamı sırasında alıyor yaptıklarının karşılığını, yada diğer dünyada.

Hayatını polislik mesleğine adayan ve en sonunda Polis Genel Müdürlüğü’nü vekaleten yürüten Pervin Gürler’de yaşadığı hayat içinde ilahi adaletten yaptığı haksızlıkların karşılığını aldı bence. Her konuşmasında Polis Genel Müdürü olmayı hak ettiğini beyan eden Pervin Hanım, polislik yaşamı boyunca yaptığı haksızlıkların karşılığını bulunduğu mevkiden emekli olmakla aldı.

Evet, dün Pervin Gürler veda ziyaretlerine başladı. Ya ağlaya ağlaya, ya da ayaklı geri gider vaziyette çıktı Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın yanına. Gürler 42 yıllık polislik hayatında yaptıklarını anlatırken, son 6 yıldır polise yeni eleman alınmamasından yakındı. Yani hala Pervin Gürler kendini övmekten vazgeçemedi veda ziyaretlerinde bile. Ben ne yanlış yaptım diye düşünmeden suçu polisteki personel eksikliğine bağladı hemen.

Pervin Gürler bilmelidir ki poliste yaşanan sıkıntıların ve zafiyetlerin tek nedeni kendisidir. 19 aydır yürüttüğü Polis Genel Müdür Vekilliği döneminde birçok faili meçhul soygun, birçok aydınlatamayan hırsızlık olayları yanında, yeterli soruşturma yapılmayan tahkikatlarda yargılama sırasında delil yetersizliğinden beraat eden kişiler olduğu herkes bilmektedir ve bunların hepsini Polisteki otoritesizlikten kaynaklanmıştır. Yani Pervin Hanım bu noktada hak ettiğini elde edemediğini düşünmek yerine son 19 ayda neleri yanlış yaptığını oturup düşünmelidir. Yapılan işkenceleri düşünmelidir, sivil halka yapılan eziyetleri düşünmelidir, toplumun en doğal hakkı olan eylemlerde vatandaşlara uygulanan polis şiddetlerini düşünmelidir bence emeklilik süresince.

Pervin Hanım bilmelidir ki, bu noktada Kıbrıs Türk Toplumu o’nu anarken yaptıklarıyla anacaktır. Toplumun huzurunu sağlaması gereken bir kurumun toplumu tedirgin edecek kadar yanlış icraatlar yapmanızla hatırlayacak sizi insanlar maalesef. Gönül isterdi ki bu satırlarda size iltifat edelim Sayın Gürler ancak, maalesef bu işi beceremediniz ve toplum çıkarları yerine kendi makamınızı düşündünüz her zaman.

Poliste yaşanan sıkıntılar sadece personel eksikliğinden değil, son 19 ayda Polis teşkilatında yaşanan başıboşluk, yanlış icraatlar, polisin hatalarının ört pas edilmesi, polisin emeğinin değersizleştirilmesi nedeniyle yaşandı. İşte tam da bu noktada Pervin Gürler 19 ay boyunca toplumun her kesiminden topladığı tepkilerin karşılığını alıyor şu anda. 42 yıldır hizmet ettiği polis teşkilatından Genel Müdür olmadan ayrılıyor. Polislik yaşamı boyunca topladığı tepkiler, Allah’a havale edilen haksızlıkların cezası bu dünyada buluyor Sayın Gürleri. ‘İlahi adalet’ sayın Gürler için biraz erken yerini buldu ve yıllardır elde etmeye çalıştığı makama ulaşamadan emekli olmak zorunda kaldı.

Ne diyebiliriz ki bu noktadan sonra, Allah Sayın Gürler’e uzun ömürler versin ve  taksiratını affetsin…