Hayvanseverlerden vekillere mektup

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Meclisteki vekillere mektup yazan hayvanseverler, sokak hayvanlarının yaşam haklarına dikkat çekti. Sokak hayvanları konusunda taleplerini de açıklayan hayvanseverler mektupta şu ifadelere yer verdi:

“Sayın Vekillerimiz, seçmenleriniz olarak sizlerden yerel seçimler öncesi bir talebimiz bulunmaktadır: ‘Sokak hayvanlarının yaşama hakkı’ altı çizilerek vurgulanmalıdır. Hayvanlar alınıp satılabilecek bir eşya değildir. 5199 Sayılı Hayvan Hakları Kanunu ve özellikle Kanun’un altıncı maddesi titizlikle korunmalıdır.

“YAŞAM ALANLARINA GERİ BIRAKILMALIDIR.”

*Hayvanlar arasında sahipli-sahipsiz ayrımı ortadan kaldırılmalıdır. On dokuz yıldır görevini yerine getirmeyen belediyeleri seçimler öncesi göreve çağırmak, hem halk olarak bizim hem de özellikle siz vekillerin yapması gerekendir. Sokak hayvanları için yapılması gereken, bir vergi devleti olarak bu vergilerin doğru yerlere harcanmasına öncelik vermektir. Sokak hayvanları belediyelerce aşılatılmalı (yalnızca kuduz da değil, tüm hayvanlar için önemli olan karma aşı), kısırlaştırılmalı ve alındıkları yaşam alanlarına geri bırakılmalıdır.

“İNSANLIK VİCDANINDA YERİ YOKTUR”

*Sokak hayvanları yaşam alanlarının birer sakinidir. İnsan, doğanın bir parçasıdır ve doğadaki canlılar insana hizmet etmesi adına değil ekosistemin dönmesi adına yaratılmıştır. Hayvana eziyetin, yaşam hakkını elinden almanın hiçbir kutsal kitapta ve insanlık vicdanında yeri yoktur.

“YAPILAN YASA DIŞI İŞLERE MÜDAHALE ETMEK GÖREVİNİZDİR”

*Saldırı haberlerinde genellikle üçlü beşli köpek gruplarının birlikte hareket ettiği görülmekte ve bu görseller çoğunlukla büyük sanayi şehirlerinden paylaşılmaktadır. Oysaki bu köpekler alınıp toplanıp özellikle video çekmek adına buralara bırakılmaktadır. Çünkü doğaları gereği bir arabanın bile zor gireceği sokaklarda hayvanların çiftleşerek her geçen gün bu daracık alanlarda sayılarının artması imkânsızdır.

*Sizler sadece insanların değil seçildiğiniz bölgelerin de milletvekilisiniz. Dolayısıyla o bölgede her canı korumak, her canın yaşam hakkını savunmak, yapılan yasa dışı işlere müdahale etmek görevinizdir.

*Bizler ne yazık ki insanlar olarak gezegeni hayvanlarla paylaşmıyor, onların yaşam haklarına saygı duymuyoruz. Oysa ki bu bilinç küçük yaşlardan itibaren çocuklara aşılanmalıdır. MEB müfredatlarına “hayvan hakları” dersi konmalı ve uygulamalı olarak anlatılmalıdır.

“HAYVANLAR SÜS EŞYASI DEĞİLDİR”

*Hayvanlar süs eşyası değildir. Hediye olarak alınan hayvanların çoğunun sonu sokaklardır. Üretimin önüne geçilmelidir, hayvan popülasyonunun bu bağlamda ilk sorumlusu ticarete izin veren devlet mekanizmasıdır.

*Hayvan ticaretinin yasaklanması, petshoplar ve veteriner kliniklerinde ücretli hayvan satışı ve ilanları konusunda denetim sağlanması, cins kedi/köpek satışına sınırlama getirilmesi gerekmektedir. Hayvanlarının bakımını yerine getirmeyenlere, sokaklara terk edenlere ve şiddet gösteren hayvan sahiplerine de ciddi yaptırımlar uygulanmalıdır, hayvan popülasyonunun önüne geçmenin bir yolu da budur.

“HAYVANLAR İÇİN AYRILAN BÜTÇE, ONLAR ADINA KULLANILMALI”

*Belediyeler halktan aldıkları vergileri doğru yerlere harcamalıdır. Hayvanlar için ayrılan bütçe, onlar adına kullanılmalı; kısırlaştırma merkezleri kurulmalı, hayvan bakımevleri devlet görevlileri için bir sürgün yeri olarak görülmemeli, buralar gerçekten hayvansever ve hayvan haklarına duyarlı kişilerin denetimine verilmeli, hayvanlar aşılatılmalı, hayvan bakımevleri şehir dışına değil tüm vatandaşların rahatlıkla ulaşacakları alanlara kurulmalıdır.”

“CAYDIRICI CEZALAR UYGULANMALIDIR”

*Güvenli sokaklar adı ile masumları hedef gösteren, halkı kin ve nefrete sürükleyen “Zehirleyelim, öldürelim, Çin’e satalım yesinler” şeklindeki kanun ve insanlık dışı beyanların evrensel insanı değerlere, Türk insanının toplum, aile ve vicdan yapısına ters düştüğü, ayrıca çocukları da öfke dolu bir toplum yaşamı içinde bıraktığı unutulmamalı, bu tarz söylem ve oluşumların önüne geçilmeli, sebebiyet verenlere caydırıcı cezalar uygulanmalıdır.

“İNDİRİMSİZ HAPİS CEZASI YAPTIRIMI GETİRİLMELİ”

*Hayvana yönelik gerçekleşen öldürme, zalimce davranış, işkence, cinsel istismar, hayvan dövüştürme, bir hayvan neslini yok etme fiillerine, ertelemesiz ve indirimsiz hapis cezası yaptırımı getirilmeli, ceza alt sınırı 3 yıl olarak belirlenmelidir. Hayvana şiddet içeren fiiller için ceza miktarı belirlenirken, Türk Ceza Kanunu’nun 62. maddesi kapsamında takdiri indirim yapılmamalıdır.

*Hayvana şiddet içeren fiiller, Tarım ve Orman Bakanlığı ile belediye görevlileri ve hayvana bakmakla yükümlü olan kişiler tarafından gerçekleştirilirse bu durum “nitelikli hâl” kabul edilerek ağırlaştırılmış ceza uygulanmalıdır.

“KISIRLAŞTIR, AŞILAT, YAŞAT EYLEMİ SÖZDE KALMASIN VE HAYATA GEÇSİN İSTİYORUZ”

*Bizler zaten hayvanların sokaklarda acı içinde ölmesini, bir trafik kazasına kurban gitmesini veya haberlerde köpek saldırılarına ilişkin görselleri görmek istemiyoruz. Belediyeler görevini yapsın, veterinerler, büyük mama şirketleri, dernekler ve tüm hak savunucuları iş birliği içinde olsun; hayvanlar gönüllü, onları seven insanlara bırakılsın; sahiplendirmeler yapılsın, “Kısırlaştır, Aşılat, Yaşat” eylemi sözde kalmasın ve hayata geçsin istiyoruz.

Sizlerden taleplerimiz bunlardır ve yerel seçimler öncesi 25 milyon hayvan hakkı savunucusu ve hayvansever vatandaşın sesi olmanızı bekliyoruz”