DOLAR 32,5149 -0.09%
EURO 34,9559 0.32%
GBP 40,7390 0.33%
ALTIN 2.430,780,33
BITCOIN 2081928-0,96%

Halk “reform”u Bekliyor

ABONE OL
21 Temmuz 2015 12:13
0

BEĞENDİM

ABONE OL
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2023/03/alt.jpeg
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2024/03/300-x-250-1.jpg

Abbas ELMAS

 

20 Temmuz harekatını kutladık dün millet olarak. TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın açıklamaları barış tohumları serper nitelikteydi. İlk kez 20 Temmuz kutlamaları sırasında nefret söylemlerine girilmedi ve hain saldırılar yerine yumuşatılmış yuvarlak cümlelerle tarif edildi yaşananlar. Bence barış ateşinin körüklendiği şu günlerin en olumlu açıklamaları oldu her iki Cumhurbaşkanının söyledikleri.

Önceki gün Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın BRT ekranlarından yaptığı 20 Temmuz açıklamasında söylediği olayların söyleme şekli Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Lideri Nikos Anastasiadis’i çok memnun etti ve “mertlik göstergesi” diyerek karşı bir cevap vermeye ihtiyaç duydu.  Aslında bu açıklamalar her iki liderin barışa olan inancından kaynaklanmasından ve daha önceki yıllarda olduğu gibi statükoyu savunan karakterlerde olmamalarından kaynaklanıyor bence.

Akıncı, dün tören geçişi öncesinde yaptığı açıklamada da “20 Temmuz 1974 sonrasında Kıbrıs Türk halkı için doğan yeni durumla ilgili fırsatı ne kadar iyi kullandıklarının tartışılabilir. 1974’ten sonra Türkiye’den de alınan ciddi destekle belki de ok daha iyisini yapabilirdik. Ekonomiden kamu düzenine, eğitimden sağlığa her alanda çok daha iyi organize olabilir; yaşam kalitemizi çok daha yukarılarda tutabilirdik” demesi gerçekleri ortaya koyan bir açıklama niteliği taşıyor.

Demek ki 20 Temmuz 1974’ten bugüne kadar barışı istemeyenlerin çıkarlarının savunulduğu, Kıbrıs Türkünün uluslararası hukukun dışında tutulabilmesi için kurulan bir statüko içinde yaşamlarımızı sürdük. Demek ki Kıbrıs Türk halkının çıkarları yerine statükonun devamlılığı ve ganimetçiliğin meşrulaştırılmış düzeni içinde hala yaşıyoruz. 

İşte bu yüzden siyasete olan güven her geçen yıl dibe doğru gitti. İşte bu yüzden yeni bir lidere ihtiyaç duyuldu ve çorap değişir gibi lider değişti bu toplum istediğinin olması için. Daha yeni yeni uyanıyor siyasilerimiz gördükleri KKTC rüyasından. Toplumdan aldıkları tokat niteliğinde oylarla gözleri açıldı şimdi toplum için çalışacakları söylemiyle hükümet kuranlar.

Bugünden itibaren bu söylemlerin karşılığını almak isteyecek tabi ki Kıbrıs Türk toplumu. Yeni hükümetin reform programı merakla bekleniyor ve bu toplumun her bireyinin bu reform hükümetinin her değişim girişimine tam destek verecek bence. Ben de bu ülkenin saçından tırnağına kadar her düzeninin değişmesi gerektiği görüşündeyim ve bunun olmasını istiyorum.

Uluslararası hukuka uyan, insan sağlığını ve özgürlüklerini birinci planda tutan, hukuk devletinin özelliklerini taşıyan, üretimi güçlendiren bir sisteme ihtiyaç vardır bu ülkede. 40 yıldır bunları gözetmeyenler inşallah bugünden sonra toplumun bu beklentilerine cevap verebilirler. Önümüzdeki günlerde açıklanacak olan hükümet programında da bunların yer alması en büyük ümidimdir.

Kimsenin zaman kaybetmeye tahammülü kalmamıştır artık. Ne bakkal Hüseyin’in, ne ciğerci Ahmet dayının, ne de asgari ücretle çalışıp 4 kişilik ailesini geçindiren Hüseyin’in. Bugünden sonra topluma korku tohumları atan değil, uluslararası hukuka dahil edecek ve barışı inşa edebilecek bir hükümet beklentisinde herkes.

Umarım ilerleyen günlerde de bu son bir iki gün içinde barışa doğru atılan adımları destekleyecek bir hükümetimiz olur. Neler yaşanacağını ve neler yapılacağını hep birlikte göreceğiz tabi ki ancak, bu sürecin birinci takipçisi biz olacağız ve daha önce yapılan fiyaskoları yüzlerine vurduğumuz gibi, bugünden sonra da vurmaya devam edeceğiz. 

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ

kıbrıs reklam