DOLAR 32,4752 -0.21%
EURO 34,9784 0.35%
GBP 40,7425 0.36%
ALTIN 2.435,500,52
BITCOIN 21024430,89%

Gelinlikle Başlıyor Cübbeyle Bitiyor

ABONE OL
19 Mayıs 2015 08:42
0

BEĞENDİM

ABONE OL
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2023/03/alt.jpeg
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2024/03/300-x-250-1.jpg

Son yıllarda Aile Mahkemeleri’ne taşınan “şiddetli geçimsizlik” nedeniyle her yıl yüzlerce evli çift anlaşmazlık ve geçimsizlik yaşadıkları gerekçesiyle boşanıyor. Mahkemeler 2014 Faaliyet Raporu’na göre geçtiğimiz yıl da evlilik ve boşanmalarda artış yaşandı. Boşanmaların başlıca nedeni ise yine “Şiddetli geçimsizlik” oldu.

Sosyolog ve Aile Danışmanı Ayça Kurnaz, son 8 yılda yaşanan boşanma nedenlerini Yeni Bakış’a değerlendirdi. Kurnaz, çiftleri boşanmaya götüren en büyük nedenin şiddetli geçimsizlik olduğunu ifade ederek, şiddetli geçimsizliğin ise çiftlerin birbirlerini tanımadan evlilik yapmasından kaynaklandığını söyledi.

Toplum baskısı nedeniyle ailelerin çiftler üzerinde baskı kurduğunu ve bu durumun gençlerin birbirlerini tanımadan evlenmelerine yol açtığını ifade eden Kurnaz, gençlere birbirlerini tanımaları için daha fazla zaman tanınması gerektiğini kaydetti.  Kurnaz, gençlerin evliliği gündemlerine almadan önce birbirlerini iyice tanımalarının şart olduğu uyarısında bulundu.

Abbas ELMAS

KKTC’de her geçen yıl evlilikler artış gösterirken, buna bağlı olarak boşanmalarda da artış yaşanıyor. Mahkemeler 2014 Faaliyet Raporu’na göre geçtiğimiz yıl bin 294 evlilik yaşanırken, Aile Mahkemeleri’ne açılan bin 77 davanın 829’u boşanma ile sonuçlandı.

Son yıllarda Aile Mahkemeleri’ne taşınan “şiddetli geçimsizlik” nedeniyle her yıl yüzlerce evli çift anlaşmazlık ve geçimsizlik yaşadıkları gerekçesiyle boşanıyor. Mahkemeler 2014 Faaliyet Raporu’na göre geçtiğimiz yıl da evlilik ve boşanmalarda artış yaşandı. Boşanmaların başlıca nedeni ise yine “Şiddetli geçimsizlik” oldu.

Uzman Sosyolog ve Aile Danışmanı Ayça Kurnaz, her yıl artış gösteren boşanmaları Yeni Bakış’a değerlendirdi. Kurnaz’ın son 8 yıl içinde mahkemeler tarafından boşanmayla sonuçlanan davaları esas alarak yaptığı değerlendirmede boşanmaların başlıca nedeni olan  “Şiddetli geçimsizlik” unsurunun kişilerin birbirini tanımadan evlendik yapmasından kaynaklandığını söyledi.

Kurnaz, “Geçmişte daha uzun yıllar evli kalan çiftler bugünlerde neden kalamıyorlar? Bu sorunun birçok nedeni var, birkaç nedene bağlı kalmak, bu sorunu ‘sığ’ görmemize neden olur. Evlilik yemininde ‘iyi günde, kötü günde, hastalıkta ve sağlıkta’ diyorlar ve her türlü koşulda birbirlerinin yanında olacağına söz veren çiftlerin, bazen 3 ay sonra, bazen 1 yıl sonra, bazen daha uzun yıllar sonra, evlilik sarayında başlayan hikâyeleri Aile Mahkemeleri’nde son buluyor” diye konuştu.

En çok anlaşarak ayrılıyoruz

Son 8 yılın mahkeme verileri incelendiğinde boşanmalarda her geçen yıl artış yaşandığının görüldüğünü ifade eden Kurnaz, mahkemeye sunulan boşanma nedenlerine bakıldığında ise en fazla ‘Evlilikleri en az bir yıl sürmek koşuluyla bir taraf öteki tarafın davasını kabul etmişse’ ifadesine rastlandığını söyledi.

Bu ifadenin, boşanmaların büyük bir kısmının anlaşarak yapıldığını ve boşanma nedeni olarak herhangi bir neden ileri sürülmediğini gösterdiğini aktaran Kurnaz, anlaşarak ayrılan çiftlerin genellikle birbirleriyle anlaşamadıkları, geçimsizlik yaşadıkları için birbirlerini ikna ederek boşanma yoluna gidebildiklerini kaydetti. Başka bir ifadeyle bu çiftlerin neden anlaşamadıklarını açıklamak yerine, anlaşarak ayrılmayı tercih ettiklerine dikkat çeken Ayça Kurnaz, bu nedenden sonrasında gelen boşanma gerekçesinin ‘şiddetli geçimsizlik’ olduğunu ve bu durumun birçok evliliği bitirdiğini söyledi

Yanlış tercih veya mizaç farkı

Kurnaz, “Boşanmanın nedenlerinden biri ‘yanlış tercih veya mizaç farkı’ olabiliyor, kişilik olarak birbirlerine uygun olmayan, aynı zevkleri paylaşmayan, birbirlerini yeteri kadar tanımayan çiftlerin evlilik kararı alması da sağlıklı olmuyor. Bazen de çiftlerin ‘ileride değişir’ düşüncesiyle evlilik kararı aldıkları görülmektedir. Ama maalesef kimse değişmiyor ve bu ümitle evlenen çiftler, ortak bir yaşam alanı paylaşamadıkları için boşanabiliyor. ‘Birbirini yeteri kadar tanıyamama’ noktasında devreye aileler giriyor. Aileler, çevre ve kültürel baskılardan dolayı gençlerin yeteri kadar birlikte zaman geçirmelerine izin vermiyor ya da nişanlanmak kaydıyla izin verebiliyor. Bu durumda bırakılan gençler ise erken kararlar verip bilmedikleri ve tahmin etmedikleri bir yolda kendilerini yalnız ve mutsuz bulabiliyorlar. Yani bir başka sebebimiz ‘toplum baskısından ve aile baskısından kaçmak’ için evlilik kararı alınabilmesi… İnsan değişen bir varlık. 20 yaşındaki bir gencin beklentileri ile aynı gencin 30 yaşındaki beklentileri çok farklıdır. Bu yüzden erken yaşlarda yapılan evliliklerde bireylerin beklentilerinin değişip farklı yönlere gitme ihtimalleri daha yüksektir” diye konuştu.

Stresin artması

Boşanmaların başka bir nedenin ise modernleşen dünyada gelişen teknolojiyle beraber stres faktörlerinin artması ve bireyin tahammül seviyesinin çok düşmesi olduğunu ifade eden Kurnaz, “Evlilikle beraber sadece kendinden sorumlu olan birey, bir ailenin sorumluluğunu almakta ve bazen bu sorumluluk altında ezilebilmektedir. Özellikle ailelerin çocuklarını fazla korumacı büyütmeleri ve almaları gereken sorumlulukları zamanında vermemeleri bunun en büyük nedenidir. Yani ‘ailelerin çocuklara yeterli sorumluluk vermemesinden dolayı’ evlilik sorumluluğunun altında ezilen kadınlar ve erkeklerin evlilikleri sona erebilmektedir. Bütün işi ve sorunları ailesi tarafından çözülmüş bir birey aile sorumluluğunu kolay kolay kabullenemez, kaldıramaz ve bu onun suçu değildir. Bu yüzden aileler zorluk çekmemeleri için çocuklarının sorumluluklarını kendi üzerlerine almamalı ve çocuklarını “gerçek hayata” hazırlamalıdırlar. Aksi takdirde sağlıklı ilişkiler, sağlıklı evlilikler ve sağlıklı aileler kurulamaz” dedi.

İnternet çok fazla hayatımızda

Bunun yanında gelişen teknolojiyle beraber internet ve sanal ortamların insan hayatında çok fazla yer aldığını aktaran Ayça Kurnaz, bu durumun zaman zaman insanların gerçek ilişkilerine yeteri kadar önem vermesinin önüne geçtiğini, aile ile geçirilecek zamanın internette sanal ortamda geçirilmesiyle aile ilişkilerinin bozulduğunu söyledi. Yeteri kadar zaman geçiremeyen çiftlerin birbirlerinden uzaklaştığını ve ilişkileri bozulabildiğine dikkat çeken Ayça Kurnaz, yine benzer bir sebep olarak ‘ailelerin ilişkilere ve evliliklere fazla karışması’nın da sorunların daha da büyümesine ve çözülmez bir hale girmesine sebep olduğunu kaydetti. İlişkiyi yaşayan kişilerin sorunlarını sağlıklı iletişim kurarak çözmeye çalışması gerektiğine vurgu yapan Kurnaz, çözemedikleri noktada ise aile danışmanlarından destek almaları gerektiğini belirtti. Kurnaz, “Ailelerin sorunlara karışması kimi zaman olumlu sonuç verirken, çoğu zaman objektif yaklaşılamadığı için sorunların büyümesine neden olur” dedi.

Kadının iş yaşamına girmesi

Boşanmaları arttıran başka bir nedenin ise ‘kadının iş yaşamına girmesi’ olduğunu söyleyen Ayça Kurnaz, daha önceleri ekonomik bağımsızlığı olmayan kadınların mutsuz olsalar dahi evliliği sürdürmek zorunda kalmalarının söz konusu olduğuna ancak kadınların bu bağımsızlığı kazandıktan sonra boşanmaya daha kolay karar verebildiğine vurgu yaptı. Kurnaz, “Bunun yanında boşanmayla ilgili toplumsal baskının bir nebze de olsun azalması da toplum uğruna evli kalan çiftlerin ayrılma yolunu seçmesinin başka bir nedenidir” diye konuştu.

 Kurnaz konuşmasının devamında, “Kimi çiftler ise evliliğe hazır olup olmadıklarına bakmaksızın ‘toplumsal hayatın bir gerekliliği’ olduğunu düşündükleri için evlilik kararı alabilmekte; evlilik sorumluluğuna hazır olmadıkları zaman ise sorun yaşayabilmektedirler. Peki, boşanmalar nasıl azalabilir? Daha doğrusu sorulması gereken soru ‘sağlıklı aileler nasıl kurulabilir’ olmalıdır? Burada yine ailelere çok büyük roller düşüyor. Çünkü sağlıklı ailelerin kurulabilmesi, sağlıklı bireylerden oluşmasıyla ilgili… Aileler; sorumluluk alabilen, kendine güvenen, yardım sever ve ne istediğini bilen bireyler yetiştirirlerse ve gençlerin doğru zamanda ve emin olduktan sonra evlilik kararı vermelerini desteklerlerse, sağlıklı kararlar o zaman verilebilir. Amacımız boşanmaları azaltmak değil doğru kararlar verip sağlıklı evliliklerin kurulmasını sağlamak olmalıdır” dedi.

Aile  Mahkemeleri

1976 Mahkemeler Yasası’nın 32. maddesi gereğince, kişi, aile hukuku ve dini konular ile ilgili hukuk davalarına bakmak ve karara bağlamak üzere tek yargıçlı Aile Mahkemeleri kurulmuştur.  Aile Mahkemeleri, yetki alanları içinde ikamet eden yabancılar tarafından başlatılan dava ve müracaatlara da bakmaktadır.

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ

kıbrıs reklam