https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2023/03/alt.jpeg
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2024/03/300-x-250-1.jpg
Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi (UKÜ) Uluslararası İlişkiler Öğretim Görevlisi Sertaç Sonan, Ada’nın Kuzeyi’nde 2004 yılında yaşanan çözüm istencinin bir benzerinin şimdi Güney’de yaşanmaya başladığına dikkat çekti. Sonan, 2004’te Güney’deki “Çözüm ekonomik sıkıntı yaşatır” yönündeki algının bugün yavaş yavaş ortadan kalktığını söyledi.
Sonan, 2004 referandumuna Kıbrıslı Türklerin “Evet” demesinin altında yatan başlıca nedenlerin ekonomik krizler olduğuna işaret ederek, bugün bu sıkıntıların benzerlerinin Güney’de yaşandığını belirtti. Sonan, “Aynı filmin Rum versiyonu sahnede” dedi.
Ada’da yaşayan halkların çok duygusal olduğuna ve milliyetçiliğin duygulara hitap edilen bir silah olarak kullanıldığına dikkat çeken Sertaç Sonan, siyasilerin bazı stratejik noktalarda bu milliyetçilik duygusunu kullanarak insanların fikirlerini değiştirebildiklerini kaydetti.
Sonan, şu anda benzeri bir durumun yaşanmaması için hareketlenmenin tabandan başlamasının çok önemli olduğunu belirterek, her iki toplumda da bu yönde ciddi hareketlenmeler olduğunu ve iki toplumlu eylemlerde gözle görünür artış yaşandığını vurguladı.
Abbas ELMAS
Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Öğretim Görevlisi Sertaç Sonan, yeni başlayan müzakerelerle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
“Algı değişmeye başladı”
Sonan, Ada’nın Kuzeyi’nde 2004 yılında yaşanan çözüm istencinin bir benzerinin şimdi Güney’de yaşanmaya başladığına dikkat çekti. Sonan, 2004’te Güney’deki “Çözüm ekonomik sıkıntı yaşatır” yönündeki algının bugün yavaş yavaş ortadan kalktığını söyledi.
“Filmin Rum versiyonu devrede”
Sertaç Sonan, 2004 referandumuna Kıbrıslı Türklerin “Evet” demesinin altında yatan başlıca nedenlerin ekonomik krizler olduğuna işaret ederek, bugün bu sıkıntıların benzerlerinin Güney’de yaşandığını belirtti. Sonan, “Aynı filmin Rum versiyonu sahnede. Güney’deki kriz elbette iyi bir şey değil ancak, bu süreçlerden olumlu bir sonuç çıkar ve bir sonraki krizleri iki toplum birlikte atlatmaya çalışmayı becerirsek bu iyi bir şey olur” diye konuştu.
“Son sözü halklar söyleyecek”
Ada’da varılacak çözümde liderlerin uzlaşmasına karşın son sözü referandumlarda halkların söyleyeceğine dikkat çeken Sonan, 2004 Annan Planı’nın da çok kötü bir anlaşma modeli olmamasına karşın Güney’den “Hayır” kararı çıktığını hatırlattı. Sonan, 2004’te alınan sonucun özellikle Güney’deki siyasi partilerin tavrı ile ilgili olduğunu ve çıkan sonuçta Tasos Papadopulos’un referanduma günler kala televizyon ekranlarına çıkarak ağlamasının büyük payı olduğunu söyledi.
“Halklar çok duygusal”
Ada’da yaşayan halkların çok duygusal olduğuna ve milliyetçiliğin duygulara hitap edilen bir silah olarak kullanıldığına dikkat çeken Sertaç Sonan, siyasilerin bazı stratejik noktalarda bu milliyetçilik duygusunu kullanarak insanların fikirlerini değiştirebildiklerini söyledi. Sonan, şu anda benzeri bir durumun yaşanmaması için hareketlenmenin tabandan başlamasının çok önemli olduğunu belirterek, her iki toplumda da bu yönde ciddi hareketlenmeler olduğunu ve iki toplumlu eylemlerde gözle görünür artış yaşandığını vurguladı.
“Artık yemiyoruz noktasına gelindi”
Sonan, “İnsanlar birlikte hareket noktasında yayın organlarında milliyetçi açıklamalar yapan siyasileri gördüğünde ‘Artık yemeyin bizi bu yalanlarla’ diyebilecek noktaya ulaşıyor” dedi.
News
