DOLAR 32,2053 -0.22%
EURO 35,1156 -0.22%
GBP 41,0337 -0.05%
ALTIN 2.498,171,32
BITCOIN 21620480,30%

Eylemlerin nedeni ekonomik ve siyasi

ABONE OL
4 Ocak 2018 08:46
0

BEĞENDİM

ABONE OL
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2023/03/alt.jpeg
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2024/03/300-x-250-1.jpg


“Lideri olmayan, belirsiz ve kendiliğinden başlayan gösterilerin, İran Devrim Muhafızları Ordusu ile istihbarat servisinin bu denli güçlü olduğu bir ülkede olması oldukça ilginç. Bunu tetikleyen sebepler tek bir nedene dayanmıyor. Bunları ekonomik ve siyasi nedenler olarak ikiye ayırabiliriz”


“Yükselen enflasyon, yükselen işsizlik oranı ve yolsuzluklar protestoların ilk nedeni olarak ortaya çıktı. Ülkede işsizlik bu yıl resmi rakamlara göre yüzde 12,4’e çıktı. Temel besin ürünleri ve petrol oranları ciddi oranda arttı. Böyle olunca hükümet politikalarına yönelik tepki öfkeye dönüştü. Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, yükselen enflasyonu, artan fiyatları kontrol edememekle eleştirildi”


“Enflasyon son 4 yılda yüzde  35’den yüzde 9’a indi. 2011-12 de yüzde 11 düşen ekonomik büyüme (yüzde 4’den yüzde eksi 7’ye) 2016 da yüzde 6.5 oldu. Ancak Ruhani’nin kemer sıkma politikaları, enflasyonu kontrol altına almak ve kur sorunlarını çözerek İran’ı yatırımcılar için daha çekici hale getirme çabası doğal bir ekonomik kriz ortamı yarattı”


“Bir yandan ABD ve diğer dış güçler İranlıların daha çok demokrasi ve insan hakları isteğiyle gösteri yaptığının üzerinde dururken kimse muhafazakârların rolünden bahsetmiyor. Protestoların ülkedeki sertlik yanlısı muhafazakârların kalelerinden Meşhed’de başladığına dikkat etmek gerekir”


“Ruhani’nin, protestolar karşısında güçlü görünme baskısı altında sert bir şekilde karşılık vermesi olayları büyütebilir ve ABD ve İsrail’in eline, İran’a yüklenmek için koz verebilir. 

Bu noktada özellikle vurgulamak isterim ki yakın geçmişte Batı’daki diaspora gruplarının bu tür protestolarla ilgili abartılı ve uydurma haberler yaptığını fazlasıyla gördük. 

Ben İran’ın derin devlet geleneğini de göz önünde bulundurduğumuzda bu krizin Trump’ın sandığının aksine büyük sonuçlar getireceğini düşünmüyorum”


Eniz ORAKCIOĞLU

YDÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doçent Dr. Hüseyin Işıksal, iran’da yaşanan olaylarla ilgili Yeni Bakış’a değerlendirmelerde bulundu. Işıksal, 2009 yılında reform yanlılarının düzenlediği eylemlerden sonra, halkın yönetimle ilgili memnuniyetsizliğini dile getirdiği en büyük gösterilere tanık olunduğunu belirterek, “Bu gösterileri tetikleyen sebepler tek bir nedene dayanmıyor. Bunları ekonomik ve siyasi nedenler olarak ikiye ayırabiliriz” dedi.

“Sebepler ekonomik ve siyasi”

Işıksal, İran’da geçen hafta perşembe gününden bu yana süren ve 2009 yılında reform yanlılarının düzenlediği eylemlerden sonra, halkın yönetimle ilgili memnuniyetsizliğini dile getirdiği en büyük gösterilere tanık olunduğuna dikkat çekerek, “Lideri olmayan, belirsiz ve kendiliğinden başlayan gösterilerin, İran Devrim Muhafızları Ordusu ile istihbarat servisinin bu denli güçlü olduğu bir ülkede olması oldukça ilginç. Bunu tetikleyen sebepler tek bir nedene dayanmıyor. Bunları ekonomik ve siyasi nedenler olarak ikiye ayırabiliriz” dedi.

“Protestoların ilk sebebi enflasyon, işsizlik ve yolsuzluk”

Yaşananların birinci nedeninin ekonomik olduğunu vurgulayan Işıksal, “Yükselen enflasyon, yükselen işsizlik oranı ve yolsuzluklar protestoların ilk nedeni olarak ortaya çıktı. Ülkede işsizlik bu yıl resmi rakamlara göre yüzde 12,4’e çıktı. Temel besin ürünleri ve petrol oranları ciddi oranda arttı. Böyle olunca hükümet politikalarına yönelik tepki öfkeye dönüştü. Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, yükselen enflasyonu, artan fiyatları kontrol edememekle eleştirildi” şeklinde konuştu.

“Protestocuların tamamı alt sınıftan değil”

İran’ın 1979 İslam Devriminden beri uzun süredir ağır ekonomik yaptırımlar altında olduğunun dikkate alınması gerektiğini belirten Işıksal, “Daha sonrasında oldukça masraflı ve ağır faturası olan 8 yıllık İran-Irak Savaşı’nıda unutmamak lazım. Batı ile yapılan nükleer anlaşma sonucu ekonominin kısa sürede düzeleceği tahmin ediliyordu ama öyle olmadı. Ayrıca Ahmedinejad döneminde yasal olmamasına rağmen serbest bırakılan kredi sağlayan finans kuruluşlarının da ülkeye sağladığı yıkımlar da bu krizde rol oynadı. Protestocuların tamamı alt sınıftan değil. Patlayan inşaat ve finans sektöründe ellerindekilerini kaybeden orta sınıflar da var” diye konuştu.

“Kemer sıkma politikası birçok kişiyi zor durumda bıraktı”

Verilere bakıldığında İran’daki ekonomik göstergelerin çok da fena olmadığının altını çizen Işıksal, “Enflasyon son 4 yılda yüzde 35’den yüzde 9’a indi. 2011-12 de yüzde 11 düşen ekonomik büyüme (yüzde 4’den yüzde eksi 7’ye) 2016 da yüzde 6.5 oldu. Ancak Ruhani’nin kemer sıkma politikaları, enflasyonu kontrol altına almak ve kur sorunlarını çözerek İran’ı yatırımcılar için daha çekici hale getirme çabası doğal bir ekonomik kriz ortamı yarattı. Bir başka ifade ile uzun yıllar boyunca süren yaptırım döneminden sonra kemer sıkma politikalarına geçmek pek çok kişiyi zor durumda bıraktı” şeklinde konuştu.

“Dış politikaya ağırlık verilmesi eleştirildi”

Kötüleşen ekonomik şartlar ve yolsuzluk karşıtı başlayan gösterilerin kaçınılmaz olarak siyasi taleplere dönüştüğünü anlatan Işıksal, “Yalnızca Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’ye değil, aynı zamanda İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney’e karşı da sloganlar atıldı. Burada öne çıkan veya en azından dış medya tarafından öne sürülen temel argüman hükümetin iç politika sorunları yerine dış politikaya ağırlık verdiği eleştirisi. Yani İran’ın Suriye’de Esad’a, Lübnan da Hizbullah’a, Yemen’de Şii Husi milislerine verdiği yardımlar protesto ediliyor. Bir başka ifade ile kamu bütçesinin dış ülkeler ve Şii İslam’ın dünya geneline yayılması yerine kendi hayat şartlarının iyileştirilmesi için kullanılması gerektiğini düşünüyor sokaktaki kesimler. “Suriye’yi bırak bizi düşün” sloganları da bunu özetliyor” dedi.

“Dış güçlerde etkili”

Işıksal, sözlerine şu şekilde devam etti; “İkinci olarak dış güçlerin etkisinden de bahsedebiliriz. Dış güçler denince tabii akla ilk olarak ABD ve Batı geliyor ama İran özelindeki birinci dış güç aslında Suudi Arabistan. İki ülke arasında neredeyse bir asırdır yani Suudi Arabistan’ın var olmasından beri hiç bitmeyen mezhep ve liderlik kavgası var. İran ile ilgili sosyal medyada yer alan haberlerin yüzde 27’si Suudi Arabistan kökenli. Bu noktada ABD, İsrail ve bazı Batı Avrupa ülkelerinin büyük bir hevesle İran’ı karıştırmak için beklediğini söylemek yanlış olmaz. Burada Trump ve İsrail’in bir başka önemli hedefi de İran ile imzalanan nükleer silah anlaşmasını iptal ettirmek.” 

“Muhafazakarlar başlatmış olabilir”

Ülke iç siyasetinin de yayananlarla ilgili payı olduğunu anlatan Işıksal, “Bir yandan ABD ve diğer dış güçler İranlıların daha çok demokrasi ve insan hakları isteğiyle gösteri yaptığının üzerinde dururken, kimse muhafazakârların rolünden bahsetmiyor. Protestoların ülkedeki sertlik yanlısı muhafazakârların kalelerinden Meşhed’de başladığına dikkat etmek gerekir. Muhafazakârlar, geçen yıl küçük bir farkla yeniden seçilen ve ılımlı olarak görülen Ruhani’yi zayıflatmak için gösterileri başlatmış da olabilir. Ruhani’nin dış dünyaya yönelik daha uzlaşmacı tutumu ve ülke içindeki daha liberal politikalarının başarısız olduğunu göstermek muhafazakârların elini güçlendirebilir” diye konuştu.


“Ekonomik sebeplerle sokakta olanlar bundan vazgeçecektir”

Işıksal, sözlerine şu şekilde son verdi; “Ruhani’nin, protestolar karşısında güçlü görünme baskısı altında sert bir şekilde karşılık vermesi olayları büyütebilir ve ABD ve İsrail’in eline, İran’a yüklenmek için koz verebilir. Bu noktada özellikle vurgulamak isterim ki yakın geçmişte Batı’daki diaspora gruplarının bu tür protestolarla ilgili abartılı ve uydurma haberler yaptığını fazlasıyla gördük. Ben İran’ın derin devlet geleneğini de göz önünde bulundurduğumuzda bu krizin Trump’ın sandığının aksine büyük sonuçlar getireceğini düşünmüyorum. İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin de pazartesi günü bir araya geldiği milletvekillerine hitaben yaptığı konuşmada, protestoların bir tehdit olarak değil, insanların sorunlarını görmek için bir fırsat olarak ele alınması gerektiğini söylemesi, bence oldukça önemli bir teşhis. Kanaatimce ekonomik gerekçelerle sokakta olanlar bundan yakın zamanda vazgeçecektir. Evet İran ekonomik bir dar boğazdan geçiyor olabilir ancak siyasi bir ayaklanma ülkenin ekonomik durumunu olduğundan da kötüleştirecek ve dış güçlerin İran üzerindeki baskılarını artıracaktır.”


Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ

kıbrıs reklam