Erdoğan’ın “yeni ekonomi modeli” tutmadı: Reuters aracılığıyla “Vazgeçiyoruz” mesajı

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Türkiye'de kritik seçimlere hazırlanan Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AK Parti) seçim beyannamesinde mevcut ekonomi politikalarından geri adım atmaya hazırlandığı bildirildi.

AK Parti'nin daha geleneksel, serbest piyasa ekonomisi politikalarına geri döneceği ve eski Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'i ekonomi yönetiminde söz sahibi bir konuma getirmeyi planladığı kaydedildi.

AK Parti'nin taslak seçim programıyla ilgili uluslararası haber ajansı Reuters'a bilgi veren kaynaklara göre, beyannamede Recep Tayyip Erdoğan yönetiminin son dönemdeki ekonomi politikalarına atıfta bulunulmayacak, bunun yerine partinin daha önceki geleneksel yaklaşımına geri dönülecek.

Konu hakkında konuşma yetkileri olmadığı için isimlerini vermek istemeyen kaynaklar, "Ekonomiye yaklaşım 2002 AK Parti seçim beyannamesine çok benziyor. Başka bir deyişle, AK Parti kökenlerine dönüyor" diye konuştu.

Üst düzey AK Parti yetkilisi manifestoda "Yeni Türkiye Ekonomi Modeli"ne atıfta bulunulmadığını ancak enflasyonla mücadele, kamu sektöründe hesap verebilirlik ve ihalelerde şeffaflık gibi daha önce AKP tarafından savunulan ilkelerin vurgulandığını söyledi.

Yetkili, taslağın öncelikleri arasında serbest piyasa ekonomisi kuralları ve küresel ekonomide uygulananlara paralel uygulamaların yer aldığını ve "piyasa dışı uygulamalara dair herhangi bir işaret bulunmadığını" belirtti.

Yetkili, Erdoğan'ın programı nihai olarak onaylaması gerektiğini ve şu ana kadar herhangi bir karşı fikir iletmediğini de sözlerine ekledi.

Adı yeni dönem için anılan eski Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in ekonominin yönetiminde aktif olarak yer aldığı 2012 yılında, lira cinsinden tahvil piyasasındaki yabancı payı yüzde 25'e ulaşmıştı. 

Hazine verilerine göre bu oran ocak ayı sonunda yüzde 0,8 olarak gerçekleşti. Şimşek 2018 yılına kadar başbakan yardımcısı olarak görev yaptı.

Reuters'ın yorum almak için görüştüğü TWC yatırım grubundan bir varlık yöneticisi "Ortodoks ekonomi politikasına geri dönüşün yatırımcılar tarafından memnuniyetle karşılanacağı ancak yabancı yatırımcıların bu tür haberlere temkinli yaklaşacağının" altını çizdi.

YENİ EKONOMİ MODELİ NEYİ HEDEFLEMİŞTİ?

AK Parti hükümetinin uygulamada olan yeni ekonomi modelinde en önemli hedef cari işlemlerde fazla vermek olarak ortaya konulurken, yüksek enflasyonun da bu yöntemle düşmesi bekleniyor.

Türkiye, 2021 yılında yükselen enflasyon karşısında geleneksel para politikalarının aksine, borçlanma maliyetlerindeki küresel artış eğilimine karşı çıkarak faiz indirim döngüsüne girdi.

Bu durum, Rusya'nın Şubat 2022'de Ukrayna'yı işgal etmesiyle tetiklenen enerji ve gıda fiyatlarındaki artışla birleşince, Türkiye'de enflasyonun geçen yıl yüzde 85'in üzerine çıkmasına neden oldu.

Recep Tayyip Erdoğan, Türk Lirası'ndaki (TL) tarihi gerilemenin de yeni ekonomi modelinin istenen sonucu olduğunu, Çin’in de böyle büyüdüğünü savunarak, dövizin değerlenmesi ile birlikte ithalatın azalıp ihracatın artacağını söylemişti. Bu yolla hedeflenen cari fazla verilmesi ve enflasyonun düşmesi bekleniyordu. Ancak beklentiler karşılık bulmadı. 

Türkiye'nin mali sıkıntıları, 6 Şubat'ta binlerce kişinin ölümüne, milyonlarca kişinin evsiz kalmasına ve milyarlarca dolarlık hasara neden olan depremlerle daha da kötüleşti.

Depremlerin ardından bütçe açığı şubat ayında 171 milyar liraya yükselirken, ticaret açığı da aynı ayda yaklaşık yüzde 53 artışla 12,2 milyar dolara çıktı.