DOLAR 32,2646 -0.04%
EURO 35,1241 0.09%
GBP 41,0010 0.17%
ALTIN 2.503,251,51
BITCOIN 21475812,72%

Emek karaborsası oluştu

ABONE OL
8 Ekim 2017 09:24
0

BEĞENDİM

ABONE OL
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2023/03/alt.jpeg
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2024/03/300-x-250-1.jpg

KKTC’de statü ya da yapılan işin önemine bakılmaksızın çalışanların yatırımlarının standart asgari ücret üzerinden gösterilmesinin yanlışlığına dikkat çeken Şafaklı, farklı asgari ücret belirleme önerisinin KKTC için uygun bir model olmadığı gibi, kaçak ve kayıt dışı ekonomiye kılıf uydurma anlamına geldiğini kaydetti

 

Türkiye dahil birçok ülkede yatırımların asgari ücret üzerinden gösterilmesine cezai yaptırımlar uygulandığına da dikkat çeken Şafaklı, “Denetleme mekanizması işletmelere girip kontrolleri sağlıyor. Müdür ya da üst rütbeli kişilere asgari ücret yatırım gösterildiğinde bu sorgulanıyor. Bizim ülkemizde bir profesör maaşı bile 2 bin TL’den gösteriliyorsa, farklı meslek gruplarına ve bölgeye göre farklı asgari ücret mantığı olamaz” dedi

Şafaklı, “Yurt dışından gelen insanların geldikleri ülkede düşük maaş aldıkları ve KKTC’de asgari ücretin çok altında maaş almayı kabul etmeleri sonucu bu insanlar, yatırımları ya asgari ücretten ya da kaçak çalışma noktasında sürünüyorlar. Sanayi Odası’nın önerisi de-facto olan bu durumu meşrulaştırmaya çalışmaktır” diye konuştu

Dolaylı vergilendirme sisteminin hız kazandığı KKTC’de ekonomiye katkının önünün açılması yanında adaletsiz vergi sistemini de beraberinde getirdiğinin de unutulmaması gerektiğini vurgulayan Şafaklı, herkesten eşit şekilde vergi alma oranının artarken, kazanca göre vergi alma oranının azaldığını ifade ederek, bunun da vergi adaleti bakımından olumsuzluk teşkil ettiğini vurguladı

 

 

Özlem ÇİMENDAL

KT Sanayi Odası’nın, Türkiye dışından gelen yabancı işçilere TC ve KKTC kökenli işçilerden farklı ve onların altında bir asgari ücret uygulaması önerisini eleştiren Ekonomist Okan Veli Şafaklı, “Bunun dünyada örneği olmadığı gibi farklı uygulama türleri var. Farklı sektör, bölge ve eğitim gruplarında olanlara farklı ücret uygulaması var dünyada örnekleme yapacak olursak. Uluslararası Çalışma Örgütü bunu destekliyor ancak eşit işe eşit ücret prensibinden kesinlikle feragat edilemeyeceğini söylüyor. Aynı işi yapanlar arasında ayrımcılık yapılmayacak diyor. İnsan haklarına aykırılık teşkil etmemeli. Bizim ülke bu yapıya uygun değil. Büyük ülkelerde bölgelerdeki iş gücü piyasasının farklılığı, alım gücünün düşüklüğü gibi nedenlerle farklı asgari ücret uygulamasına gidilebilir. Ancak uyruk farklılığında ayrımcılığa kimse gidemez” ifadelerini kullandı.

 

“Sektörel ve bölgesel mesleğe dönük asgari ücret belirleme suiistimal getirir”

KKTC’de statü ya da yapılan işin önemine bakılmaksızın çalışanların yatırımlarının standart asgari ücret üzerinden gösterilmesinin de yanlışlığına dikkat çeken Şafaklı, mevcut yapı ve sistemin devam ettiği sürece sektörel ve bölgesel mesleğe dönük asgari ücret belirlemenin suistimallere yol açacağı uyarısında bulundu. Şafaklı, farklı asgari ücret belirleme önerisinin KKTC için uygun bir model olmadığı gibi, kaçak ve kayıt dışı ekonomiye kılıf uydurma anlamına gelebileceğine değindi.

 

“Yüksek maaşlıyı asgari ücret üzerinden göstermeye cezai yaptırımlar uygulanıyor”

Türkiye dahil birçok ülkede yatırımların asgari ücret üzerinden gösterilmesine cezai yaptırımlar uygulandığına da dikkat çeken Şafaklı, “Denetleme mekanizması işletmelere girip kontrolleri sağlıyor. Müdür ya da üst rütbeli kişilere asgari ücret yatırım gösterildiğinde bu sorgulanıyor. Bizim ülkemizde bir profesör maaşı bile 2 bin TL’den gösteriliyorsa, farklı meslek gruplarına ve bölgeye göre farklı asgari ücret mantığı olamaz” dedi.

 

“De-facto olan durumu meşrulaştırmaya çalışıyorlar”

Yabancı üş gücünün geldikleri ülkeye kıyasla alacakları ücretin KKTC’de daha yüksek olmasının beraberinde KKTC yaşam koşullarına ve asgari ücrete göre daha düşük ücrete çalışmayı getirdiğini de dile getiren Şafaklı, “Yurt dışından gelen insanların geldikleri ülkede düşük maaş aldıkları ve KKTC’de asgari ücretin çok altında maaş almayı kabul etmeleri sonucu bu insanlar, yatırımları ya asgari ücretten ya da kaçak çalışma noktasında sürünüyorlar.  Sanayi Odası’nın bu önerisi de-facto olan bu durumu meşrulaştırmaktan öteye gidemiyor” ifadelerini kullandı.

 

“Kimse bu insanlara zaten 2 bin TL asgari ücreti vermiyor”

Şafaklı, “İllegal ve kaçak olan bu yapıyı meşrulaştıracak yollar aranıyor. Kimse bu insanlara zaten 2 bin TL asgari ücreti vermiyor. Kaçak çalıştırma durumunda bir tedirginlik yaşanıyor ve üstüne de yüksek maaş sonucu yatırımların da aratacağı tedirginliğini yaşıyor” diye konuştu.

 

Emek kara borsası oluştu

Şafaklı şöyle konuştu: “Bu nedenle talepler ne oluyor. Asgari ücretin sektörel olması ile kaçak çalışma yaşamının yasallaşması amaçlanmaktadır. Kara borsa sadece üründe oluşmaz. Emek piyasasında emek fazlası varsa doğal olarak asgari ücretin altında gösterilen ve verilen maaşlar da karaborsa oluşturur.”

 

“Kötü işletmeci iyi işletmeciyi boğar ve batırır”

Kayıt dışı ekonominin devletin gelirlerini azaltan ve finansman ihtiyacını artıran, borçlanmaya giden, fon maliyetlerini artırarak özel sektörü dışlayan bir ivme yarattığından da bahseden Şafaklı, “Piyasada kayıt dışılık, kaçak işçilik imkanını kullanmayan ya da tercih etmeyen yatırımcı ve işletmecilerle bunu yapanlar arasında bir haksız rekabet ortaya çıkmaktadır. Kötü işletmeci ve yatırımcılar; dürüst, sağlıklı kurumsal yapısı şirketleri tehdit ederek ekonomiye zarar veriri. İşte tam da bu noktada sağlıklı ekonomi tehdit altına girer. Ekonomide kötü para iyi parayı boğar mantığına benzer olarak, kötü işletmeci de iyi işletmeciyi boğar ve batırır. Devletin de finansman dengesini olumsuz etkiler” dedi.

 

“Kayıt dışı alanların vergilendirilmesinde artış var”

Kayıt dışı çalışma yaşamındaki tüm olumsuzluklara rağmen vergilendirmeyen alanların vergilendirilme oranlarının diğer yıllara göre arttığının da görüldüğüne dikkat çeken Şafaklı, ülkeye dıştan gelen katkı miktarının da son yıllarda arttırılmasına ihtiyaç duyulmamasını ise sevindirici bir gelişme olarak değerlendirdi.

 

Dolaylı vergi, beraberinde adaletsiz vergi sistemini getiriyor

Dolaylı vergilendirme sisteminin hız kazandığı KKTC’de ekonomiye katkının önünün açılması yanında adaletsiz vergi sistemini de beraberinde getirdiğinin de unutulmaması gerektiğini vurgulayan Şafaklı şöyle konuştu: “Türkiye’nin uyguladığı paket programlar ve işbirliği anlaşmaları neticesinde ülkemizde ekonomi alanında sistemsel bir ilerleme sağlanmıştır. Son yıllarda vergilendirilmeyen alanların daha fazla vergilendirilmesi noktasında başarılı olduğumuz söyleyebiliriz.”

 

“Eşit vergi alma oranı artarken, kazanca göre vergi alma oranı azalıyor”

Şafaklı, “Dolaylı vergilerin artması ile birlikte adaletli vergi sistemi de ön plana çıkmaktadır. Herkesten eşit şekilde vergi alma oranı artarken, kazanca göre vergi alma oranı azalmıştır. Bu vergi adaleti bakımından olumsuzluk teşkil etmektedir” şeklinde konuştu.

 

“Biz zaten bunu toparlayamayız, gelin bunu dolaylı vergi yaparak toparlamaya çalışalım” yanlışı

Dolaylı vergilerin oranı dolaysız vergilere göre arttığını anlatan Şafaklı, bunun da beraberinde vergi adaletsizliğini getirdiğini ifade etti. Şafaklı, “Serveti vergilendirmede başarılı değiliz. Havuzlu evler büyük evlere vergi konulmazken, bugün seyrüsefer afları ile lüks araçların bile neredeyse vergilerini kaldırarak, dolaylı vergilendirme sistemine gitmeye çalışıyoruz. Vergi adaletsizliğini tetikleyen genel bir tavrımız var. Ülkedeki insanların gerçek kazançlarını doğru olarak vergilendiren bir sistemin gerekliliği su götürmez gerçek ama maalesef dünyada da bunun önüne geçilemiyor. Ancak bizde hep kayıt dışı vergide biz kendimizi devlet olarak da yetersiz görüp, ‘biz zaten bunu toparlayamayız, gelin bunu dolaylı vergi yaparak toparlamaya çalışalım’ yanlışına düşüyoruz” dedi.  

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ

kıbrıs reklam