Ekonomik kurtuluş yabancı sermayede

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Eniz ORAKCIOĞLU

Ada’nın Kuzeyinde  yabancı sermayeye ihtiyacın kaçınılmaz olduğuna vurgu yapan Toros, “ Yabancı sermaye yatırımlarını buraya cezbetmek için en başta gelen gereksinim buranın yatırım iklimini daha cazip bir hale getirmekte yatar” dedi

Toros, “Bu noktada öncelikle  bürokrasinin  sadeleşmesi ve çok daha verimli bir hale getirilmesi gerekmektedir. Diğer bir  önemli nokta ise  yabancı sermaye ve yatırımcıların önündeki  bir takım sınırlamaların kaldırılmasıdır. Bu sınırlamalar özellikle gayrimenkul alanında çok net olarak hissedilmektedir” diye konuştu

Toros, “Yabancı sermayeli yatırımcılara geldikleri ülkede olduğu gibi rekabetçi finans kaynakları sunulabilmeli ve bu yatırımcıların ilgi duydukları alanlara yönelik devletin teşviki olması gerekmektedir. Bu kriterler genel olarak yatırım iklimini daha cazip hale getirecek kriterlerdir.”

Ticaret Odası Başkanı Fikri Toros, “Gayrimenkul ve Yatırımlar Zirvesi”nden çıkan sonuçları Yeni Bakış’a değerlendirdi. Toros, “Zirvede genel yatırım alanları içinde gayrimenkul sektörüne özel bir atıf var. Çünkü şu anda dönemsel olarak gayrimenkul yatırımlarının dorukta olduğu ve diğer alanlara kıyasla bu  sektörün hareketli olması nedeniyle bu alana özel bir atıf yapıldı” dedi

“Yerel sermaye ekonomik büyüme ve kalkınma için yeterli değil”

Zirvenin sonuç bildirgesine atıfta bulunan Toros, şöyle konuştu; “Gerek yerel, gerekse yabancı sermayeli yatırımları ülkemizde cezbetmek hayati bir öneme sahiptir. Çünkü Kuzey Kıbrıs’ta uzun yıllardan beri süren siyasi sorunlardan dolayı yerel sermaye ekonomik büyüme  ve hedeflenen kalkınma için yeterli değildir. Dolayısıyla yabancı sermaye yatırımlarına ihtiyaç vardır. Yabancı sermaye yatırımlarını ülkeye cezbetmek için en başta gelen gereksinim buranın yatırım iklimini daha cazip bir hale getirmekte yatar. Bunun için de öncelikle bürokrasinin sadeleşmesi ve çok daha verimli bir hale getirilmesi gerekmektedir.

Diğer bir nokta yabancı sermayeci yatırımcıların önünde olan bir takım sınırlamaların kaldırılmasıdır, ki bu sınırlamalar özellikle gayrimenkul alanında çok barizdir. Yatırım iklimini daha cazip hale getirmenin diğer bir önemli unsuru ise, yabancı sermayeli yatırımcılara geldikleri ülkede olduğu gibi rekabetçi finans kaynakları sunulabilmeli ve bu yatırımcıların ilgi duydukları alanlara yönelik devletin teşviki olması gerekmektedir. Tüm bu kriterler genel olarak yatırım iklimini daha cazip hale getirecek kriterlerdir. Aslında, sonuç bildirgesindeki 65 maddede belirtilen detayları bu şekilde özetlemek mümkündür” dedi

“Bürokratik engeller öne çıkan engellerin en başında gelmektedir”

Bürokrasinin sadeleşmesi, hızlanması ve verimli olması gerekliliğine vurgu yapan  Toros, “Bir de yabancı sermayeli yabancılara uygulanan sınırların kaldırılması gerektiğini söylemiştik. Örneğin konut satın almak isteyen yabancı yatırımcı sadece 1 konut ya da bir dönüm toprak alabiliyor ve bu yabancı yatırımcıya bir sınırlamadır. Bu sınırlamaların kaldırılması şarttır.  Bürokratik engeller bu zirvede öne çıkan engellerin en başında gelenidir ve bu sonuç bildirgesinde de müdahale edilmesi gerekenler arasında en başta gelendir”

“Gayri safi milli hasılanın uluslararası toplumun seviyesine erişmeli”

Çözüm sürecinde veya  soruna bir çözüm bulunulmaması halinde de, Kıbrıs Türk ekonomisinin büyümesi ve gerek gayri safi milli hasılanın, gerekse kişi başına düşlen ortalama gelirin uluslararası toplumun seviyesine erişmesinin şart olduğunu belirten Toros, “Bunu da yaparken rekabet edebilirliğimizin buna yol açacak şekilde iyileşmesi gerekmektedir. Dolayısıyla bu sonuç bildirgesinde yer alan  65 madde aslında yatırım ikliminin en önemli içeriklerinden birisi olan rekabet edebilirliğin iyileşmesine de hizmet eden maddelerdir” diye konuştu.

“Değişken imar planı güvensizlik yaratır”

Açıklamalarının sonunda, İmar planlarının kesin ve kalıcı olması gerektiğine de dikkat çeken Toros, “Gerek hükümetler, gerek bürokratların değişmesiyle sürekli değişken bir imar planı istikrarsızlık, güvensizlik yaratır ve hem yabancı, hem yerel yatırımcıyı ürkütür. Dolayısıyla imar planı kalıcı ve kesin olmalıdır. Bu faktör de sonuç bildirgesinde yer alan önemli maddelerden bir tanesidir” dedi.