DOLAR 32,3400 -0.07%
EURO 34,8790 0.06%
GBP 40,6534 0.01%
ALTIN 2.392,77-0,15
BITCOIN 20666180,36%

“Dolaylı pazarlığın başlangıç noktası”

ABONE OL
3 Ağustos 2017 07:18
0

BEĞENDİM

ABONE OL
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2023/03/alt.jpeg
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2024/03/300-x-250-1.jpg

Akademisyen Prof. Dr. Erol Kaymak, Maraş’ın tek taraflı açılmasıyla ilgili Güvenlik Konseyi’nin görüşünün ne olacağının önem taşıdığını belirterek, Güvenlik Konseyi’nin Türk tarafının Maraş’ı tek yanlı yerleşime açmasını engelleyen bir kararı olduğunu hatırlatarak, bu kararın Maraş’ın eski sahiplerine değil başkalarına açılmasını engelleyen bir karar olduğunu ifade etti. 

 

Bugün önerilen modelin biraz daha farklı olduğunu belirten Kaymak, Maraş’ın eski sahiplerine devredilmesini engelleyen bir yöntemden söz edilmekte olunduğuna dikkat çekti. Kaymak, Maraş’ın tek taraflı açılmasının dolaylı bir pazarlığın başlangıç noktası olacağına dikkat çekerek, “Kapsamlı çözüm modeli ya çöktü ya da askıya alındı” dedi.

 

Kaymak, yeniden kapsamlı bir çözüm için masa oluşması durumunda Güzelyurt gibi Maraş konusunun da müzakere edilemez noktaya gelebileceğine dikkat çekerek, Rum tarafının en büyük beklentisinin önceleri sadece toprak iken zaman geçtikçe makul olmayan isteklere dönüşmesi olduğunu söyledi.

 

Deniz ABİDİN

 

Akademisyen Prof. Dr. Erol Kaymak, gündemde olan Maraş’ın tek taraflı açılmasıyla ilgili Güvenlik Konseyi’nin görüşünün ne olacağının önem taşıdığını belirterek, Güvenlik Konseyi’nin Türk tarafının Maraş’ı tek yanlı yerleşime açmasını engelleyen bir kararı olduğunu anımsattı. Kaymak, bu kararın eski sahiplerine değil başkalarına açılmasını engelleyen bir karar olduğunu ifade ederek, bugün önerilen modelin biraz daha farklı olduğunu kaydetti. Kaymak, bugün söz edilmekte olanın Türk tarafının tek taraflı tavrının Maraş’ın eski sahiplerine, yani tapu sahiplerine devredilmesini engellediğini içeriğini, o nedenle Güvenlik Konseyi’nin bu konuyu nasıl yorumlayacağının merak konusu olduğunu belirtti.

 

“Kapsamlı çözüm modeli ya çöktü ya da askıya alındı”

Kaymak, Rum tarafının Maraş konusunu farklı yönlere taşımak isteyeceğine dikkat çekerek, Güvenlik Konseyi’nin olumlu bakma ihtimalinin de söz konusu olduğunu söyledi. Kaymak, Maraş’ın tek taraflı açılmasının dolaylı bir pazarlığın başlangıç noktası olacağını belirterek, “kapsamlı çözüm modeli ya çöktü ya da askıya alındı” dedi. Kaymak, daha önce Maraş üzerine bazı önerilerin yapıldığına dikkat çekerek, Maraş’ın Doruk Anlaşmasının bir parçası olduğunu belirtti. Kaymak, 1990’lı yıllarda Gali Fikirler Dizisi döneminde kapsamlı bir çözümün olamayacağı üzerine BM’nin ara formül olarak paketler geliştirdiğini anımsattı.

 

“Ara formül aransa bile bulunmayabilir”

Kaymak, şöyle konuştu: “Bunlardan biri bir Rum önerisi olan Maraş’a karşılık Mağusa Limanının bir AB Limanı olmasıydı. Neticede iki tarafı da tatmin eden bir ara formül bulunamadı. Rumların ve uluslararası bazı çevrelerin beklentisi Maraş’ın Türk tarafının iradesinde açılması değil de BM’ye devredilip açılmasını öngörüyor.  O nedenle bir farklılık söz konusudur. Tek yanlı yapılacak olan hareketlerde bir karşılık beklenmiyor. Belki de dolaylı olarak bir müzakere süreci gündeme gelebilir. Bu noktada Rum tarafı bazı noktalarda bize istediğimizi vermeyecektir. Ara formül aransa bile belki de bulunmaz”

 

“Toprak vermemenin mali açıdan getirisi var”

Kaymak, yeniden kapsamlı bir çözüm için masa oluşması durumunda Güzelyurt gibi Maraş konusunun da müzakere edilemez noktaya gelebileceğine dikkat çekerek, Rum tarafının en büyük beklentisinin önceleri sadece toprak iken zaman geçtikçe makul olmayan isteklere dönüşmesi olduğunu söyledi. Kaymak, tapusu size ait olmasa bile toprak vermemenin mali açıdan getirisinin söz konusu olacağını ifade ederek, şöyle devam etti, “Masum bir paket varsa Türk tarafı geçmişte olduğu gibi Maraş üzerine bir pazarlık yapar. Ancak bugün itibarıyla böyle bir model söz konusu değildir. Muhtemelen Rum tarafı, Türk tarafının tek yanlı Maraş’ın açılmasını engellemek için yollar deneyebilir”

 

“Sadece Maraş değil, daha geniş bir paketten söz ediliyor”

Kaymak, son günlerde sadece Maraş değil, daha geniş bir paketten söz edilmekte olunduğunu belirterek, birbirine bağlantısız olsa dahi bağlantılı görülmekte olduğunu kaydetti. Kaymak, bunun yeni bir fikir olmadığını ifade ederek, Maraş konusunun 2004 yılından beri konuşulmakta olan bir konu olduğunu söyledi. Kaymak, 1960 Anayasasına bakılacak olunursa Maronitlerin Rum vatandaşı olduklarını ve tüm haklarını Güney’de aradıklarını kaydetti. Kaymak, burada Güney’de ikamet edip de Kuzey’e geçebilmekten ve bunun da ötesinde seçme seçilme hakkını da Kuzey’de  kullanabilmelerinden bahsedilmekte olunduğuna vurgu yaptı.

 

“Rum tarafı dışında kimse olumsuz bir tavır takınmaz”

Kaymak, konunun Maronitlerin konumunu bir şekilde devralma girişimi olduğunu ifade ederek, “Maronitler Kuzey’e geleceklerse siyasi haklarını da kullanacaklar” diye konuştu.

Kaymak, “Olumlu bir adımdır ve muhtemelen Rum tarafı dışında kimse olumsuz bir tavır takınmayacaktır” dedi.

 

“BM Güvenlik Konseyi raporunu etkileme çabası var”

Kaymak, şunları belirtti, “Masa tekrar oluşursa, bırakılan masadan mı devam edilir yoksa parametreler mi değişir bilinmez. Annan Planı çöktükten sonra müzakereler başlayana kadar birçok dolaylı müzakere yapıldı. Federasyon tezi taraflarca tekrar teyit edildi, ardından altı doldurulacaktı. Şimdi ise öyle bir noktaya gelindi ki Türk tarafı parametreleri sorgular oldu. Çünkü Rum tarafının bizimle esasen federal bir yetki paylaşımına uzak durduklarını gözlemler olduk. Cumhurbaşkanı Akıncı dahi buna benzer saptamalarda bulundu. Akıncı, esas konunun Türk tarafıyla bir ortaklık kurmak istememelerinden kaynaklı olduğunu söyledi. Çünkü, bizi azınlık olarak görmeyi sürdürüyorlar. Anastasiadis hala kapsamlı çözümden bahsetmektedir. Muhtemelen Eide’nin ve dolayısıyla Guteres’in BM Güvenlik Konseyine sunacakları raporu etkileme amacıyla bu yapılmaktadır”

 

“Crans Montana’daki noktaya bir daha ne zaman gelinir bilinmez”

Kaymak, Akıncı’nın çözüm için en ideal kişi olarak görüldüğünü ifade ederek, uluslararası itibarı olan bir kişiliğe sahip olduğunu kaydetti. Kaymak, tüm bunlara rağmen Crans Montana’da ve Cenevre’de en yüksek seviyede müzakereler olmasına rağmen çözüm olamadığını işaret etti. Kaymak, “Kim böyle bir misyona sahip çıkıp da Kıbrıs Türk halkından böyle bir misyon isteyebilir? Akıncı’nın bıraktığı yerden ben bu işi çözeceğim diyen bir politikacı çıkar mı?” diye sordu. Kaymak, “Diğer yandan çareler tükenmez. Çünkü Türkiye ile Batı ilişkisi Kıbrıs üzerinden de etkilendiği için diplomatik bir sürecin devamını gerektiren bir realitedir. Kapsamlı çözüm sadece Türkiye’ye kalmış bir olay değildir, ancak Crans Montana’daki aynı noktaya bir daha ne zaman gelinir bilinmez” dedi.

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ

kıbrıs reklam