DOLAR 32,5047 -0.12%
EURO 34,9928 0.39%
GBP 40,8074 0.51%
ALTIN 2.430,610,32
BITCOIN 2077952-3,84%

Doğum Sancısı Yaşıyoruz

ABONE OL
22 Mayıs 2015 08:23
0

BEĞENDİM

ABONE OL
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2023/03/alt.jpeg
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2024/03/300-x-250-1.jpg

Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası Koordinatörü Hürrem Tulga, Yeni Bakış’a gündeme ilişkin çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.  Tulga, gelinen aşamada  “Ülkede doğum sancısı yaşanıyor” dedi.

Var olmanın temel şartının üretimden geçtiğini ifade eden Hürrem Tulga, yıllarca ülkede ambargolar ve kısıtlamalardan söz edilerek enerjinin tüketildiğini ve  zamanın öldürüldüğünü kaydetti. Tulga, “Artık sadede gelme zamanıdır” diyerek, bir ülkenin gelişmesindeki en büyük etkenin üretim olduğunu yineledi. Hürrem Tulga, uluslararası camiada tanınmanın, saygı görmenin ve saygınlığın yolunun üretimden geçtiğini kaydetti.

 

“Üretim, üretim ve yine üretim”

Tulga, uluslararası camiada üretim olmadan yola çıkılamayacağına dikkat çekti ve “Herkes olduğu yerden başlayacak üretime. Bulundukları yerden sorumluluklarını yerine getirmeye başlayacak. Bunlar olmadan hiçbir yere varamayız. Hele ülkemizdeki kadar laf kalabalığının hiçbir kıymetinin kalmadığı bir ortamda yapmamız gereken, projeler ve üretimden başka bir şey olamaz. Bu sadece maddi değil her anlamda üretim yapmamız gerekir” diye konuştu.

 

“Olmaz diyerek yola çıkarsak…”

Ülkede birçok alanda eleştiriler yapıldığına ve günün sonunda “olmaz” diye bir sonuca varıldığına dikkat çeken Hürrem Tulga,  “Olmaz dediğiniz noktada zaten kendinizi engellersiniz. Bu da olabilecek bir şey değildir. Kendi kendinizin varlığını kabul etmemek olabilecek bir şey mi sizce? Ömür kısadır derler ancak yaşadığınız zaman koca bir ömürdür. Üretiminize, sağlığınıza ve eğitiminize özen gösterirseniz aslında koca bir ömür yaşarsınız ve yaptıklarınızla ölümsüzleşirsiniz” dedi.

 

“Daha fazla emek daha fazla çaba”

KKTC’nin  bugünkü gidişatından herkesin sorumlu olduğuna vurgu yapan Hürrem Tulga, ortada bir olumsuzluk varsa burada herkesin payı olduğunu ve düzeltilemediğinin kabul edilmesi gerektiğini kaydetti. Tulga, düzeltme noktasında da çapa gösterilmediğinin itiraf edilmesi gerektiğine dikkat çekerek, bu olumsuzluklara karşı daha fazla emek, daha fazla proje ve daha fazla çaba ortaya koyulması gerektiğini söyledi. Tulga, siyasilerinin bu güne kadar her türlü girişimi reddettiğini ancak reddettiklerinin yerine bir şey koyamadığını ve ülkenin içinde bulunduğu çıkmazın başlıca nedeninin bu olduğunu belirtti.

“Doğum sancısı”

Yönetici pozisyonunda olanların üretim adına ortaya bir şey koymadıklarına, güzel şeyleri görünür kılamadığına ve günü lafazanlıkla geçirdiklerine dikkat çeken Hürrem Tulga, bu toplumun artık bu lafazanlıkları çekecek ve dayanacak gücü kalmadığını söyledi. Ülkede büyük bir sıkıntı ve sancı yaşandığını ifade eden Tulga, bunu doğum sancısına benzetti. Bu düzenin eski davranışlarla, yapılarla ve politikalarla devam etmeyeceğinin artık belli olduğuna vurgu yapan Tulga, “Hatta eskiden savunulan siyasetlerin bile bu ülkede zamanı geçti ” dedi.

“Toplum hazıra alıştı”

Yıllardır  toplumun hazıra alıştırıldığına işaret eden Tulga, ülke gelişiminin önündeki en büyük engelin bu olduğunu vurguladı. Tulga, “Nasıl olsa birileri çözer” mantalitesinin alışkanlığa dönüştüğünü belirterek, tüketici bir toplum yapısının  oluştuğunu ve sitemin de tükendiğini kaydetti. Toplumun şu an Kıbrıs sorununa umut bağlamasının   en büyük nedeninin de bu olduğuna işaret eden Tulga, geçmiş yönetimlerin bazı unsurları ülkede yücelttiğini ancak halkı memnun edecek hiçbir icraatı hayata geçiremediğini söyledi.

 

“Toplum birçok krizler yaşadı”

Bu toplumun birçok krizler yaşadığını ve bu krizlerden çıkış yolu olarak bir anlaşmayı gördüğünü ifade eden Hürrem Tulga, toplumun kendisine güvenip üretime geçmediği sürece hep tüketime dayalı beklentiler içinde olacağını kaydetti.

Ülkede yaşanan doğum sancısının iyiye yorumlanarak gelecek adına üretimi başarmak zorunda olunduğuna değinen Hürrem Tulga, var olan yapının çöktüğüne ve enkaz haline dönüştüğüne dikkat çekti. Tulga, bunun artık kabul edilebilir bir şey olmadığını söyledi. Ülkedeki bazı kurumların var olmasına karşın hiçbir denetim yapamadıklarına da dikkat çeken Tulga, önemli olanın bu kurumları etkin kullanabilmek olduğunu söyledi.

“Neresini elleseniz elinizde kalır”

Tulga,”Dışişleri Bakanlığı, Savcılık, Sayıştaylık ve birçok kurumun neresini ellesiniz elinizde kalır” dedi. Sağlık alanında da aynı sorunların yaşandığını, eğitim sektöründe baş edilemeyecek sorunlar olduğunu ifade eden Tulga, bir devletin vatandaşına bunu yapma hakkı olmadığını söyledi.

“Hayat durma noktasına geldi”

Ülkedeki hayatın nerdeyse durma noktasına geldiğini sözlerine ekleyen Hürrem Tulga,  “İnsan yürüyerek değil emekleyerek insan oldu. İnsanlık iki ayağı üzerinde durana kadar birçok evrimden geçti ve bunu bir çaba ortaya koyarak başarabildi. Ülkemizde de durum buna benziyor. Var olan kurumlarınızı ve organlarınızı kullanmazsanız gelişim gösteremezsiniz. Varlık üretime borçludur ve bu toplumda ancak üreterek varlığını sürdürebilecektir” diye konuştu. Tulga, üretme konusunda da şu ana kadar bir devlet politikasının hala ortaya konulamadığını söyledi.

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ

kıbrıs reklam