https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2023/03/alt.jpeg
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2024/03/300-x-250-1.jpg
Abbas ELMAS
Yıllar önce uyuşturucu ile mücadele konusunda uzman kişilerle gerçekleştirdiğim röportajlarda ülkede uyuşturucu bağımlılarına uygulanan sistemin insanlık ve çağ dışı kalmış uygulamalar olduğu belirtilmesi üzerine bu konunun üzerine gitmiş ve nerdeyse bu konu üzerine uzmanlık yapan herkesle konuşmuştum.
Çeşitli gazetelerde yaptığım röportajlar ülkede uyuşturucu sorunu olduğunu kabullenmeyen siyasiler üzerinde baskı kurmuş ve yıllar sonra, uyuşturucu satıcıları ile bağımlı ayrımı yapan ‘Denetimli Serbestlik’ yasa tasarısı dün itibariyle 4 siyasi parti temsilcisi tarafından meclise sunuldu.
Bu olay benim için çok sevindirici oldu. Kendi araştırma ve çabalarımla gündeme taşıdığım bir sorunun yıllar sonra bile çözüme kavuşacak olması bir yana dursun, yıllardır uyuşturucudan mağdur olan bağımlı veya kullanıcıların cezaevine gönderilmeleri yerine onlara tedavi şansı verilecek olması çok mutlu etti beni.
Bugüne kadar uyuşturucu ile mücadele Narkotik Ve Kaçakçılığı Önleme Müdürlüğü tarafından içiciler üzerine sağlanmaya çalışılmasının topluma zararından başka bir şeyini görmedik. İçici ile satıcı arasında ayrım yapan hiç bir yasa olmadığı için cezalandırılan her zaman içiciler olmuştur ülkemizde. Çocuk yaştaki bağımlılar cezalandırılmış, cezaevine gönderilmiş, cezaevinde daha fazla suça alıştırılıp suç ağları geliştirildikten sonra topluma faydalı bir birey olması beklenmişti.
Peki bu insanlar nasıl topluma faydalı bireyler olabilirlerdi gördükleri muamele karşısında… Cebinde bulunan 5 gram otla 9 ay hapis yatacaksın; cezaevinde tecavüzcü, katil, insan kaçakçısı, hırsız, dolandırıcı, uyuşturucu ticareti yapan adamlarla birlikte zaman geçireceksin; cezan bitince de gittiğin her iş yerinde anlına uyuşturucu damgası yemiş bir birey olarak dışlanacaksın. Bu damga evleneceğinde de karşına çıkacak, iş bulmak istediğinde de ve ömrün boyunca anlına vurulmuş bir leke olarak yaşayacaksın!!! Buyursun yaşayabilen varsa yaşasın…
İşte bu nedenlerden dolayı yıllardır uyuşturucu bağımlıları ‘Caydırıcı cezalar’ adı altında insanlık dışı bir uygulamaya maruz bırakılarak daha çok suça itildiler…
Her geçen gün uyuşturucu sabıkası yiyenlerin sayısı yükseldi ve her geçen gün uyuşturucu bağımlılarının sayısı arttı…
Narkotik ekipleri ‘Her içici bir gün satıcı olacaktır’ mantalitesiyle hareket etti hep bugüne kadar ve artık önlerinde baş edemeyecekleri bir uyuşturucu ordusu buldular ancak, gördüklerinin buzdağının görünen kısmı olduğundan haberleri yok maalesef…
Narkotik ve Kaçakçılığı Önleme Müdürlüğü bugüne kadar gücünün yettiğine müdahale etti her zaman… Arkası olmayan, cebinde bir gram veya miligram olan gencecik insanların ensesinde aldığı soluğu…
Narkotik ve Kaçakçılığı Önleme Müdürlüğü’nü suçlamak anlamsız tabi ki bu noktada, esas suçlu bugüne kadar buna fırsat veren ve gerekli yasal düzenlemeleri yapmayanlardadır tabi ki. Gençler sistemin altında ezilip gitmesine seyirci kalanlardadır tabi ki esas kusur. 20 sene önce yapmaları gereken yasaları daha yeni yeni hayata geçirmeye çalışıyorlar ve yıllardır oluşan bağımlı ordusunun önüne geçmeye çalışıyorlar…
Tabi ki bu noktada ‘zararın neresinden dönülürse kardır’ diyebiliriz ancak, siyasilerimiz bilmelidir ki bu kadarı yetmez. Sicil affı ve bağımlılara denetimli serbestlik sürelerinde yeniden yakalananlara da para cezası öngörecek düzenlemeler yapılmalıdır.
Bilinmelidir ki uyuşturucu kullananlar sadece kendilerine fiziksel ve manevi zarar verdikleri herkes tarafından bilinmeli, bu insanların hasta oldukları kabullenmeli ve cezalandırmak yerine tedavi etme yoluna gidilmesi gerektiğini.
Bir bağımlıyı tedavi etmeden 20 defa da cezaevine gönderirseniz o içici yine ayni içicidir… içeride de içecek, dışarı çıktığında da içecek…
News
