DOLAR 32,4778 -0.09%
EURO 34,8270 -0.56%
GBP 40,6290 -0.53%
ALTIN 2.440,110,18
BITCOIN 2072244-1,30%

CMC hala ölümcül

ABONE OL
24 Temmuz 2015 12:35
0

BEĞENDİM

ABONE OL
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2023/03/alt.jpeg
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2024/03/300-x-250-1.jpg

Eniz ORAKCIOĞLU

Lefke Çevre ve Tanıtma Derneği Başkanı Ahmet Hızlı,  bakır madeninin yıllar önce üretildiği bölgede, çeşitli sorunlara neden olan tesisin “Portlsbi” isimli bir şirket tarafından 49 yıllığına kiralandığını söyledi.  Söz konusu şirketin bölgedeki alanı kiralarken bakır madeni kalıntılarını temizleyeceğini ve ardından Cyprus Mines Cormoration (CMC) ismi verilen alana serbest bölge konteyner limanı kuracağını beyan ettiğini ifade eden Hızlı, şirketin anlaşmadaki şartı tam olarak yerine getirmediğini savundu. Beyan edilen temizleme işleminin resmi bir şekilde başlamadığını aktaran Hızlı, sadece alanın üzerine toprak döküldüğünü ve madenin rüzgar sebebiyle alana uçup yayılışının engellediğine işaret etti. Rüzgarın yanında yağmurun da hesaba katılmadığını söyleyen Ahmet Hızlı, yağmur yağdığı zaman alandaki bakır kalıntılarının yayılmasının önüne geçilmesi için çalışma yapılmadığını söyledi.

“Kirlilik tüm adayı etkiliyor”
CMC alanının hala kirli durumda olduğunu ifade eden Hızlı, “Bölge halen kirli durumdadır. Yapılan bilimsel çalışmalara göre CMC alanındaki kirliliğin sadece Lefke bölgesini değil tüm adayı ve hatta Akdeniz’de kıyısı olan birçok ülkeyi etkilediği ortaya çıkmıştır” dedi.  Yapılan araştırmalara göre maden tozu ve ağır metallerin bölgede yaşayan kişilerde guatr ve kanser gibi hastalıklara davetiye çıkardığına dikkat çeken Hızlı, “Lefke’nin 1960’lı yıllarda kapalı bir bölge oluşu ve kendi ürettiğini tüketen bir halk oluşu nedeniyle özellikle o dönemde doğan çocuklarda şizefroni hastalığının birden fazla kişide görüldüğü tespit edilmiştir. Maden ve ağır metallere bağlı olan hastalıkların sonraki kuşaklara geçebildiği de belirtilmiştir” diye konuştu. 

“Kirlilik tüm adayı etkiliyor”
Bölgedeki kirliliğin çevreye ve insan sağlığına olan etkilerine yönelik bilimsel bir çalışma yapılması adına, Lefke Çevre ve Tanıtma Derneği olarak 3-4 Haziran 2015 tarihlerinde Lefke Avrupa Üniversitesi ve Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği işbirliği ile sempozyum düzenlendiği bilgisini veren Hızlı, şunları söyledi:
“Bu sempozyuma konu ile ilgili bilimsel çalışma yapmış olan üniversitelerden çok değerli hocalarımız, değerli doktorlarımız ve Sivil Toplum Örgütleri (STÖ) katılmıştır.

“Akdeniz’e kıyısı olan ülkeleri de etkiliyor”
 Sempozyum sonucunda çıkan bildiri yine basına 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde CMC alanı içerisinde açıklanmış ve çıkan sonuçlarda CMC alanındaki kirliliğin sadece Lefke bölgesini değil tüm adayı ve hatta Akdeniz’de kıyısı olan birçok ülkeyi etkilediği ortaya çıkmıştır. Çevreye Yönelik Etkiler içinde estetik bozulma, eko sistemin zarar görmesi, tuzluluk, su kaynaklarının olumsuz etkilenmesi gibi konular da mevcuttur” dedi.

“Ağır metal kansere neden oluyor”
Kalıntıların özellikle guatr, kanser gibi hastalıkların yaygınlaşmasına neden olduğunu ifade eden Hızlı, şöyle devam etti: “Bunun yanında değerli bir hocamızın bildirisinde Lefke’nin 1960’lı yıllarda kapalı bir bölge oluşu ve kendi ürettiğini tüketen bir halkın oluşu nedeniyle özellikle o dönemde doğan çocuklarda şizefroni hastalığının birden fazla kişide görüldüğü tespit edilmiştir. Yine yapılan araştırmalarda maden ve ağır metallere bağlı olan hastalıkların sonraki kuşaklara geçebildiği de belirtilmiştir. Bunun yanında arseniğin, deri lezyonları, damar hastalıkları, nörolojik hastalıklara sebep verdiği, kara ayak hastalığına başlangıçta periferik vasküler etkilerde bulunduğu (Raynauds) giderek akrosiyanoz ve kangrene giden tablo (Kara ayak hastalığı), Hipertansiyon, kalp ve serebrovasküler hastalıklar nedeniyle artan mortalite yarattığı belirtilmiştir.”

 “Psikolojik olarak etkilenen bir halk”
Tüm hastalıkların yanında en kötüsünün ise halkın psikolojisindeki tahribat olduğunu belirten Hızlı, “Bunun sebebi ise bölgede temizlenmeyen bir maden atığından her şeyin etkilenebileceği ve insanların bundan hastalanabileceği korkusu bölge halkının psikolojik olarak etkilemektedir. Maden bölgelerinde yaşayanlar madenlerin kapatılmasından yıllar sonra içtikleri suyun, yedikleri sebzelerin, soludukları havanın zehirli olduğu şüphesi duymaya devam etmektedir. Madenin aktif olduğu dönemlerde ve olabileceği ise yaşanabilecek bir kaza sonucu büyük bir felaket oluşabileceği korkusu da bulunmaktadır. Bunun yanında hava kirliliği, gürültü kirliliği, ruh sağlığına etkileri olmaktadır” açıklamalarında bulundu. 

CMC’nin tarihi:
Lefke’de bakır madeni macerası yaklaşık 3 bin yıldır devam ediyor. Bu yüzden Kıbrıs kendi adını Latince bakır anlamına gelen ‘Cuprium’ dan dan almıştır. Cuprium zamanla Cyprus olmuştur. Lefke’nin asıl kirlilik yaratan bakır macerası 1913 yılında başlar, adaya Charles Godfey Gunter isimli bir araştırmacı Lefke Fugasa dağlarında araştırma yapar ve burada bakır bulur. Üç yıl sonra Amerikalılar burada CMC şirketini kurar. İlk yıllarda Fugasa’da (Skouryotissa) bulunan madeni el gücü ile çıkartılıp cevher olarak Yeşilyurt’ta bulunan limandan ihraç edilmeye başlar. 1920 yıllarında sonra Gemikonağı’nda işletme tesisleri kurulur ve Fugasadan çıkan maden trenlerle bu tesislere getirilerek burada ham bakır elde edilirdi. İşçi sayısı 1937 yılında 5 bin 700’e kadar çıkar.

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ

kıbrıs reklam