DOLAR 32,2173 0.09%
EURO 35,0124 0%
GBP 40,9908 0.05%
ALTIN 2.504,87-0,21
BITCOIN 22853346,45%

Bundan sonrası siyasi iradeye bağlı

ABONE OL
23 Kasım 2016 09:32
0

BEĞENDİM

ABONE OL
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2023/03/alt.jpeg
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2024/03/300-x-250-1.jpg

düzenlemesi, güvenlik ve garantiler gibi her iki toplum için hassasiyet içeren konu başlıklarının müzakere masasına taşınması, Kıbrıs görüşmelerini ve geleceğini yeni bir aşamaya getirmesi bakımından önem arz etmektedir”

“Müzakere süreçleri içerisinde krizler yaşanabilir ve yaşanacaktır. Sonuç olarak 50 yılı aşkın süren bir sorunu  kısa bir sürede ve sadece bir zirvede sonuçlandırmak kolay değildir. Bu nokatadan hareketle, tarafların siyasal iradelerini ortaya koyacak bir şekilde yaklaşım sergilemelerinin sürece daha fazla katkısı olacağı düşüncesindeyim”

“Bu noktada, Kıbrıs Rum tarafının yaklaşımının sürecin olumlu bir ivme kazanması ile optimum bir seviyeye taşınabileceğini söylemek yanlış olmayacaktır. Zira nihayetinde her iki tarafın ortaya koyacağı siyasal irade ile bir çözüme ve anlaşmaya varılabilinecektir. Dolayısı ile, müzakere sürecinin bundan sonra alacağı seyir de bu tür rakam ve talepleri sınırlayabilecek ve yeniden şekillendirebilecektir”

 

 

Eniz ORAKCIOĞLU

YDÜ Siyaset Bilimi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Nur Köprülü, Kıbrıs müzakere sürecinin önemli bir safhasını oluşturan Mont Pelerin zirvesini başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından ortaya çıkan yeni durumu Yeni Bakış’a değerlendirdi.

Mont Pelerin Zirvesinin, 50 yılı aşkın bir süredir devam eden Kıbrıs Sorunu’nu ve kapsamını yeni bir safhaya taşıdığı kanaatinde olduğunu vurgulayan Köprülü,  “Şöyle ki, Kıbrıs’ta iki toplum liderinin yürüttüğü müzekere süreçleri göz önüne alındığında Mont Pelerin zirvesi, güç paylaşımı ve ekonomi gibi alanların yanı sıra özellikle toprak düzenlemesi, güvenlik ve garantiler gibi her iki toplum için hassassiyet içeren konu başlıklarının müzakere masasına taşınması, Kıbrıs görüşmelerini ve geleceğini yeni bir aşamaya getirmesi bakımından önem arz etmektedir” dedi.

 

“Toprakta anlaşılamamış olması bir açmaz olarak ortaya çıktı”

 

Toprak düzenlenmesi konusunda anlaşma sağlanamamış olmasının , müzakere sürecinin önünde önemli bir açmaz olarak karşımıza çıktığına dikkat çeken Dr. Nur Köprülü,  “Bu hususta, BM’nin süreci bundan sonra nasıl yöneteceğini yakın zamanda görme imkanımız olacaktır. Her iki toplum liderinin, BM parameterleri çerçevesinde müzakere sürecine kaldığı yerden devam etme iradesini göstermesi durumunda BM’nin süreç içerisindeki rolü de netleşecektir” diye konuştu.  

 

“Krizler yaşanabilir ve yaşanacaktır da”

Nur Köprülü sözlerini şöyle sürdürdü: “Müzakere süreçleri içerisinde krizler yaşanabilir ve yaşanacaktır. Sonuç olarak 50 yılı aşkın süren bir sorunu  kısa bir sürede ve sadece bir zirvede sonuçlandırmak kolay değildir. Bu nokatadan hareketle, tarafların siyasal iradelerini ortaya koyacak bir şekilde yaklaşım sergilemelerinin sürece daha fazla katkısı olacağı düşüncesindeyim”.

 

 

“Kriz al-ver in bir parçası”

YDÜ Siyaset Bilimi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Nur Köprülü, Bu tür talepleri ve yaşanan krizin müzakere sürecinin doğasında olan ve al-ver sürecinin bir parçası olan gelişmeler olarak okumak gerektiğine dikkat çekerek,  “Bu noktada, Kıbrıs Rum tarafının yaklaşımının sürecin olumlu bir ivme kazanması ile optimum bir seviyeye taşınabileceğini söylemek yanlış olmayacaktır. Zira nihayetinde her iki tarafın ortaya koyacağı siyasal irade ile bir çözüme ve anlaşmaya varılabilinecektir. Dolayısı ile, müzakere sürecinin bundan sonra alacağı seyir de bu tür rakam ve talepleri sınırlayabilecek ve yeniden şekillendirebilecektir” dedi.

 

“Tüm tarafların optimum düzeyde anlaşması gerekmektedir”

Bu tür açıklamaların hem kamu oylarına yönelik açıklamalar hem de sürecin çetin pazarlıklarla yürüdüğüne işaret ettiğini belirten Dr. Nur Köprülü, “Toprak düzenlemesi ve garantiler konularında ilerleme kaydedilmeden sorunun çözülmeyeceği göz önüne alındığında, Kıbrıs sorununa müdahil tüm tarafların optimum düzeyde uzlaşmaya varmaları gerekmektedir. Bu uzlaşı da ancak siyasal irade ile mümkün olabilecektir” diye konuştu.

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ

kıbrıs reklam