“Bu söylemler prim yapar mı bilinmez”

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Akademisyen Prof. Dr. Erol Kaymak, Türkiye’deki İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in Kıbrıs konusundaki açıklamalarını değerlendirdi

Kaymak, Türkiye’deki siyasilerin bu şekilde Kıbrıs üzerinden yorum yaptıklarını ifade ederek, bunu daha çok iç siyasete bağladığını kaydetti

Kaymak, siyasilerin zaman zaman kullandığı ve çıkış yollarını zorlayan bu tür diyalogların hem Türk hem de Rum tarafında da kullanıldığını belirtti

Deniz ABİDİN

Akademisyen Prof. Dr. Erol Kaymak, İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in “Ayşe tatile yeniden çıkabilir” şeklindeki açıklamasını iç siyaset malzemesi olarak nitelendirerek, bu aşamada bu söylemlerin ne kadar prim yapıp yapmayacağının bilinmediğini söyledi. 

Kaymak, Türkiye Dış İşleri Bakanlığının ve diğer mercilerin tutumlarının ortada olduğunu ifade ederek, tavizkar bir tutumun görülmediğini belirtti. Kaymak, siyasilerin bu şekilde Kıbrıs üzerinden yorum yaptıklarını ifade ederek, bunu daha çok iç siyasete bağladığını kaydetti. Kaymak, çıkış yollarını biraz zorlayan bu tarz diyalogların her iki tarafta da benzer şekilde görülmekte olduğunu söyledi. Kaymak, ara formüllerin daha kolay bulunacağına dair bir iyimserliğin söz konusu olduğunu ifade ederek,  10 yıl öncesinde dolaylı müzakerelerin ön görüldüğünü, bu işleri özel sektöre devretmenin avantajlarından bahsedildiğini anımsattı. Kaymak, Rum tarafının hidro karbon meselesini hiçbir zaman esaslı bir mesele olarak kabul etmediğini ifade ederek, bu nedenle de bir takvim istendiğini kaydetti. 

“Anastasiadis ne öngördüğünü izah etmeli”

Kaymak, federasyon gibi hazır giyim bir modelin dünyanın hiçbir yerinde olmadığını belirterek, federasyonların biraz farklı yöntemlerle tasarlandığını söyledi. Kaymak, Rum Yönetimi Lideri Anastasiadis’in açıklamalarının havada kaldığını, net bir şey söyleyemediğini belirterek, Cumhurbaşkanı Akıncı’nın ise bazı konularda yakınlaşmanın olduğunu hatırlattığını kaydetti. Kaymak, Bakanlar Kurulu da dahil olmak üzere etkin katılımın nasıl olacağı ve taraflarca uzlaşıldığının da anımsatıldığını belirterek, Anastasiadis’in tam olarak hangi aşamalarda ve hangi konularda ne öngördüğünü izah etmesi gerektiğini kaydetti.

“Anastasiadis’in kafası karışık”

Kaymak, ancak görüldüğü gibi Rum tarafında toplantılar yapılarak daha da netleşmesi gereken konuların daha da karıştığını belirtti. Kaymak, Lute’un Kıbrıs’ta yapacağı toplantılar çerçevesinde bu konunun ele alınacağını ve netlik kazanacağını kaydetti. Kaymak, Anastasiadis’in kafasının karışık olduğuna dair bazı iddiaların da olduğunu ifade ederek, diplomatik çevrelerin de aynı şekilde Rum liderin ne kast ettiğini anlayamadığını söyledi. Kaymak, Kıbrıs müzakereleri açısından Türk tarafının da kafasının karışık olduğunu belirterek, bazılarını Sayın Akıncı gibi federasyon tezinden vazgeçilmemesi gerektiği yönünde olduğunu kaydetti. Prof. Dr. Erol Kaymak, bir başka görüşün ise Kıbrıs müzakerelerinin iyi gitmediği yönünde olduğunu belirterek, başka bir yol haritası çizilmesi gerektiğinin ifade edildiğini söyledi.

Kaymak, Kıbrıs’ta kendi geleceğini belirleme yolundan hareket edilmediğini belirterek, 1960 anlaşmaları çerçevesinde bunun ele alındığını, Kıbrıs Cumhuriyetinin bir eski ortağı olarak müzakere edildiğini kaydetti. Kaymak, yeni bir ortaklık ilişkisinin kurulmaya çalışıldığına dikkat çekerek, zaman zaman çelişkiye düşüldüğünü belirtti. Kaymak, şöyle devam etti, “Egemenliği savunduğumuz derecede o çerçeveden çıkmış oluyorduk. KKTC’nin 15 Kasım 1983 ilanı ile federasyon arasındaki ilişkinin ne olduğu zaman zaman gündeme gelmektedir. Neticede her ikisi de beraber yürüdü. Bu da zaman içinde normalleşti. KKTC’nin uluslararası anlamda tanınabilmesi için uluslararası anlamda kendi geleceğini belirleme hakkını ilan etmesi gerekir. 

Bunu 1985 yılındaki Anayasa ile birlikte kısmen yapmıştır. Ancak o yolun açık olup olmadığını bilemeyeceğim. Bunun dışında bilinen Türkiye’nin Kuzey Kıbrıs’ı bir şekilde ilhak etmesidir. Bir şekilde Kıbrıs’taki Türk insanlarının bunu talep etmesidir. Bu bazen bir B planı olarak fısıldanır. Ancak hiçbir zaman somut olan bir şey olmadı.”

“Örtüşen ve örtüşmeyen noktalar belirlenecek”

Kaymak, Lute’un yaptığı müzakerelerde federasyonun teyit edilmesi ve bunun ötesinde Guterres çerçevesinin taraflarca benimsenmesinin ve de Anastasiadis’in söylediklerinin ne denli çerçeveye dahil edilip edilmeyeceğinin önemli olduğunu belirtti. Erol Kaymak, örtüşen ve örtüşmeyen noktaların belirleneceğini belirterek, 11 Şubat belgesine de bakılacağını kaydetti. Kaymak, “Lute’un bu aşamada bir çalışması olduğunu tahmin ediyorum. Çalışmasını bitirmesi durumunda görev tanımı taslağıyla taraflara bir ziyaret gerçekleştireceğini ve New York’a davet edeceğini tahmin ediyorum” diye konuştu. Kaymak, bu şekilde federasyonun neye benzeyeceğinin daha çok netlik kazanacağının belli olacağını söyledi. 

“Senaryolar her iki tarafı da rahatsız etmeli”

Erol Kaymak, Kıbrıs’ın kuzeyinde ve güneyinde veya dünyanın genelinde sağduyu aramanın çok zor bir şey olduğunu ifade ederek, bugünkü habere bakıldığı zaman Amerika’nın başkanının kaşıkçı’nın ölümüyle ilgili rapor olmasına rağmen Suudi Arabistan ile ilişkiyi sürdürme uğruna çaba sarf ettiğini belirtti. “Kısacası sağduyudan uzak bir dünyada yaşıyoruz” diyen Kaymak, dolayısıyla siyasilerin önünü açacak olanın uluslararası temaslar olduğunu, bu gibi ilişkilerin bazen Rumlara rağmen yapılmakta olduğunu söyledi. 

Kaymak, gerçekleşmekte olan senaryonun her iki tarafı da rahatsız etmesi gerektiğini ifade ederek, Anastasiadis’in bazı açıklamalarının bu tür kötü sonuçları içermekte olduğunu belirtti. 

Kaymak, Anastasiadis’in halkına bir iki uyarı yapmış durumda olduğunu söyleyerek, “çözüm ya federasyon olacak ya da günün birinde komşumuz Türkiye olacak” şeklinde bir uyarısı olduğunu düşündüğünü kaydetti. Bunun bilinmeyen bir mevzu olmadığını söyleyen Kaymak, federasyon dışındaki opsiyonun ne olduğu konusunda tartışılması gerektiğinin altını çizdi. 

“Çoğu kez siyasetimiz çok tepkisel oluyor”

Erol Kaymak, “Ancak böyle olmuyor. Genellikle tartıştığımız taviz vermeme ve siyasi eşitliğimizdir. Çoğu kez siyasetimiz çok tepkisel oluyor. Hükümet yetkilileri yarış halinde Anastasiadis’in açıklamalarını kınıyor ve çok da yapıcı olmuyor” dedi.