DOLAR 32,5166 -0.1%
EURO 34,8192 -0.15%
GBP 40,5197 0%
ALTIN 2.430,150,02
BITCOIN 2148953-0,30%

“bu Gidişatı Ancak Anlaşma Temizler”

ABONE OL
11 Haziran 2015 09:12
0

BEĞENDİM

ABONE OL
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2023/03/alt.jpeg
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2024/03/300-x-250-1.jpg

Ekonomist Ünal Akifler, son dönemde dövizin yükselişi karşısında değer kaybeden Türk Lirası’nın KKTC’deki etkilerini ve alınması gereken önlemleri Yeni Bakış’a değerlendirdi.

Ünal Akifler, TL’nin değer kaybetmesinin ve dövizin yükselmesiyle yaşanan, tahribatın önüne geçecek olan kurumun Türkiye Merkez Bankası olduğuna dikkat çekti.

Akifler, KKTC’de dövizden kaynaklı yaşanan tahribat konusunda ise hükümetin alacağı bazı önlemler olduğunu vurguladı.

 Akifler, adımları ise şöyle sıraladı: Hükümet kaldırdığı hayat pahalılığını yeniden maaşlara yansıtmalı, gümrük fonlarını düşürmeli, asgari ücreti yükseltmeli, üniversitelerde döviz kurlarını sabitlemeli…

Kıbrıs’ta ekonomik açıdan atılacak en kalıcı adımın ise  bir anlaşma olduğuna  dikkat çeken Akifler, “Düşünün ki bir zenginle bir fakir evlendi. Zengin taraf fakiri yukarıya çeker ve yaşam standardını yükseltir. Kıbrıs’ta barış olduğunda ise bu durum yaşanacaktır. Pazar alanımız genişleyecek, ticaret olanaklarımız artacak ve stabil para birimi Euro’ya geçeceğimiz için ekonomik olarak yükseleceğiz. Bu tarafta iş bulamayanlar Güney’de, Güney’de iş bulamayanlar Kuzey’de çalışabilecek. Nerede çalışırsanız çalışın geliriniz stabil olacak” diye konuştu.

Abbas ELMAS

Ekonomist Ünal Akifler, son dönemde dövizin yükselişi karşısında değer kaybeden Türk Lirası’nın KKTC’deki etkilerini ve alınması gereken önlemleri değerlendirdi.

Ünal Akifler, TL’nin değer kaybetmesinin ve dövizin yükselmesiyle yaşanan tahribatın önüne geçecek olan kurumun Türkiye Merkez Bankası olduğuna dikkat çekti. Akifler, KKTC’de yaşanan dövizden kaynaklı tahribat konusunda ise hükümetin alacağı bazı önlemler olduğunu vurguladı.

Akifler, Türkiye Merkez Bankası’nın yönetimindeki olan bir para birimine KKTC Merkez Bankası tarafından hiçbir müdahale yapılamayacağına işaret etti. TL’nin değer kaybetmesinin iki ana unsurdan kaynaklandığını belirten Akifler, ilk unsurun Türkiye’de yaşanan siyasi gelişmeler ve olumsuzluklar oluğunu, ikincisinin ise Türk Lirası’nın stabil bir para birimi olmayışından kaynaklandığını kaydetti.

“Siyasi belirsizlik panik yarattı”

Türkiye’de şu anda yaşanan siyasi belirsizliğin dövizi tetiklediğini vurgulayan Akifler, bu gibi durumların panik yarattığını ve TL’nin gereğinden fazla değer kaybetmesine neden olduğunu belirtti. Yatırımcıların bu gibi belirsizlik dönemlerinde yatırımlarını geri çektiklerini ve ülkeden çok fazla para çıktığı için bu durumun enflasyona neden olduğunu kaydeden Akifler, şu anda yaşanan değer kaybının en büyük nedeninin bunlar olduğunu söyledi. Akifler, Türkiye’deki çalkantıların devam edip hükümetin kurulamaması ve ekonomi kurmaylarının eskisi kadar güven vermemesi durumunda Türk parasının daha fazla değer kaybedeceğini belirtti.  

“Hükümet Hayat Pahalılığı’nı maaşlara yansıtmalı”

Türkiye’de yaşanan çalkantılı dönemlerde KKTC yetkililerinin yapması gerekenlere de değinen Akifler, böyle zamanlarda halkın fakirleştiğini, ithalata dayalı bir ülke olduğumuz için alım gücünün çok fazla düştüğünü söyledi. Bu gibi dönemde ülkedeki ithalatçıların ve ihracatçıların kazandığına dikkat çeken Akifler, döviz borcu olanların ise fakirleştiğini kaydetti.

Şu anda yaşanan sıkıntının bir geçiş dönemi olduğuna vurgu yapan Akifler, “Ümit ederim ki Türkiye’de istikrar sağlanır ve her şey normale döner. Geçiş dönemi olduğu için çalkantıları büyütmemek gerekir” dedi. Akifler, bu dönemde hükümetin atması gereken adımları ise şöyle sıraladı: “Hükümet kaldırdığı hayat pahalılığını yeniden maaşlara yansıtmalı, gümrük fonlarını düşürmeli, asgari ücreti yükseltmeli, üniversitelerde döviz kurlarını sabitlemeli.”

“Hiçbir şey yapmaya niyetleri yok”

Akifler, “Bunların hiçbir şeye niyeti yok. Hayat Pahalılığı’nı verecek de!, Gümrük fonlarını düşecek de!, asgari ücreti yükseltecek de! Hikaye bunların işi, hiç bir şey yapamazlar” diye konuştu. Akifler, kısa vadede dövizden yaşanan fakirleşmenin önüne geçilebilmesi için bu unsurların derhal hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi.

 TL’nin değer kaybettiği her dönemlerde ülkede sıkıntı yaşandığına da dikkat çeken Ünal Akifler, “Ben 1976’da söylemiştim Türk Lirası’na hiç geçmeyelim diye. O zaman TL’de yüzde 200’lere varan enflasyon vardı. Bu paranın yaptığı tahribatlar hala giderilemiyor. En büyük hata 1976’da TL’ye geçerek yapıldı. İlk başta Sterlin veya dolara geçilmesini önerdik kabul etmediler, daha sona Rum AB’ye girerken biz de Euro’ya geçelim dedik onu da kabul etmediler. Şimdi de Türk Lirası biraz stabil oldu ancak bu çalkantılarda her zaman zarara uğrayacağız” diye konuştu.

Akifler, geçtiğimiz günlerde eski Ticaret Odası Başkanlarından birinin, “Sterlin kullanabilmemiz için İngiltere’den izin almamız gerekmektedir” şeklindeki açıklama yaptığını anımsatarak, bu sözlerin gülünç ve komik olduğunu kaydetti. Akifler, ülkede her şey sterline  endeksli, ben cebimde sterlin taşıyorum ve bu para birimini kullanıyorum. Bütün yatırımımım bu para biriminden. Kimden izin almam gerekiyor. Bu para birimini kullanmamız İngiltere’nin işine gelir ve izin almamız gerekmez” dedi. Paranın bir alışveriş aracı olduğuna da dikkat çeken Akifler, “Eğer biz kendi üretimimizi yapar ve kendi paramızı iç piyasada tutarsak hangi para birimini kullandığımızın hiçbir önemi yoktur. Ancak, ithalata dayalı bir ülke olduğumuz için en stabil para birimlerini kullanırsak şu anki durumlara hiçbir zaman düşmeyiz” diye konuştu.

“Açlık yaşayanlar bir tarafta, zenginler bir tarafta”

KKTC’nin şu an ekonomik yapı olarak iki kesime ayrıldığına dikkat çeken Akifler, “Bir en altta açlık sınırının altında yaşayanlar, bir de en üstte yüksek gelirli zenginler var ” dedi. Akifler, böyle dönemlerde zenginlerin daha da zenginleştiğini, fakirlerin ise daha fakirleştiğini söyledi.

Kıbrıs’ta ekonomik açıdan atılacak en olumlu adımın bir anlaşma olduğuna da dikkat çeken Akifler, “Düşünün ki bir zenginle bir fakir evlendi. Zengin taraf fakiri yukarıya çeker ve yaşam standardını yükseltir. Kıbrıs’ta barış olması durumunda ise bu durum yaşanacaktır. Pazar alanımız genişleyecek, ticaret olanaklarımız artacak ve stabil para birimi Euro’ya geçeceğimiz için ekonomik olarak yükseleceğiz. Bu tarafta iş bulamayanlar Güney’de, Güney’de iş bulamayanlar Kuzey’de çalışabilecek. Nerede çalışırsanız çalışın geliriniz stabil olacak” diye konuştu.

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ

kıbrıs reklam