DOLAR 32,2053 -0.22%
EURO 35,1156 -0.22%
GBP 41,0337 -0.05%
ALTIN 2.498,171,32
BITCOIN 2166584-0,07%

“Beşli zirvenin haziran ayı sonuna kadar mutlaka gerçekleştirilmesi gerekir”

ABONE OL
16 Mayıs 2017 16:00
0

BEĞENDİM

ABONE OL
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2023/03/alt.jpeg
https://yenibakisgazetesi.com/wp-content/uploads/2024/03/300-x-250-1.jpg

UBP Genel Başkanı Başbakan Hüseyin Özgürgün görüşme
sonrasında yaptığı açıklamada, Kıbrıs Türk tarafı ile Türkiye’nin müzakere
sürecinde pozitif adımlar attığını, garantör ülkelerin de katılımıyla toplanan
Cenevre zirvesinin bu yaklaşımın ürünü olduğunu, Cenevre’de hedefin
müzakereleri bir neticeye bağlamak olduğunu ancak Kıbrıs Rum kesimi ve
Yunanistan’ın bu aşamada ara talep ettiğini anlattı.

Güney Kıbrıs’ta Şubat 2018’de yapılacak başkanlık
seçimlerine yönelik propaganda sürecinin şimdiden başladığına işaret eden
Özgürgün, Kıbrıs Türk tarafı olarak Kıbrıs Rum Yönetimi Lideri Nikos
Anastasiadis ve Kıbrıs Rum tarafındaki siyasi partilerin şubata kadar adım
atmayacağı yönünde bir görüşe sahip olduklarını belirtti. Özgürgün, Anastasiadis’in
seçimlere odakladığı görüntüsünün verdiği demeçlerden görülebileceğini
kaydetti.

Cenevre zirvesine dönülmesi gerektiğini kaydeden Özgürgün,
“53 yıl sonra toplanmış bir zirvenin  erken terk edilmemesi gerekirdi.
Kıbrıs Rum tarafının bu zirveye gitme niyeti yok gibi görünüyor. Beşli zirvenin
haziran ayı sonuna kadar mutlaka gerçekleştirilmesi gerekir”  ifadelerini
kullandı.

Müzakerelerin ilanihaye devam etmesinin mümkün olmadığını da
belirten Özgürgün, müzakere sürecinin 2018 Şubat ayına kadar sürüncemede
bırakılmasının, yeni seçilecek Rum başkanı ile müzakerelere devam edilmesinin
kabul edilemez olduğunu söyledi.

Özgürgün, “Kıbrıs Rum tarafı Kıbrıs Türk tarafının atmış
olduğu pozitif adımlara, açılımlara, Türkiye ile birlikte ortaya koyduğumuz
olumlu yaklaşımlara hiçbir şekilde cevap vermediği gibi şu anda da verecek gibi
gözükmüyor” dedi.

Başbakan Özgürgün, Kıbrıs Türk tarafının, haziran sonuna
kadar Cenevre sürecine dönülmesi, bu yönde bir ışık olmadığı takdirde müzakere
sürecinin  bu şekilde devam edemeyeceğini ortaya koyacak adım atması
gerektiğini ekledi.

Cumhuriyetçi Türk Partisi Genel Başkanı Tufan Erhürman ise,
müzakerelerle ilgili görüşme tutanakları ve Cumhurbaşkanı’nın verdiği bilgilere
bakıldığında liderlerin son dört toplantısında hemen hemen hiçbir ilerleme
kaydedilmediğinin görüldüğünü anlattı. Güney Kıbrıs’ın seçimlere
endekslendiğini  vurgulayan Erhürman, bu şartlarda ayni yöntemle
müzakerelere devam edilmesi halinde ilerleme beklenmemesi gerektiğini söyledi.

Müzakerelerde sonuç alıcı yeni bir metodoloji arayışına
girilmesi gerektiğini, bu yönde Birleşmiş Milletler’in de müdahale etmesi
gerektiğini belirten Erhürman, “Rum Lider Anastasiadis’in müzakerelerde sonuç
alıcı bir sürece girmeye mi, yoksa temmuz ayında gaz arama sondajlarının
yeniden başlamasıyla ortaya çıkacak muhtemel krizleri bahane ederek 
sorumluluğu başkalarının üzerine atıp süreci bitime düşüncelerinde olup
olmadığının yarından sonra görüleceğini” de söyledi.

Yeni bir metodoloji ile birlikte müzakere sürecine bir tarih
de koymak gerektiğini belirten Erhürman,  yeni metodoloji ile ilgili
olarak, “Parça parça konuları görüşme şeklinde sonuç alınamayacağı son dört
toplantıda net bir şekilde ortaya çıktı. Al-ver’e müsait, konuları ilişkili bir
şekilde ele alacak bir metodoloji üzerinde çalışmak gerekiyor” dedi.

Demokrat Parti Genel Başkanı, Başbakan Yardımcısı Serdar
Denktaş ise, 1964’te Birleşmiş Milletler tarafından belirlenen iyi niyet
misyonu ile 1977-1979 anlaşmaları zemininde yapılan müzakerelerde bir sonuç alınamadığını,
bunun nedeninin de dünyanın Kıbrıs Rum kesimini adanın tek sahibi olarak
görmesi olduğunu ifade etti.

Denktaş, “Bir taraf sahiplilik, bir taraf da ortaklık
peşinden koşarken bir yere varmak çok mümkün değil” dedi.

Anastasiadis’in seçimler nedeniyle seçmenine doğruları
aktarmadığını, özellikle Kıbrıs Türk tarafının müzakerelerdeki altı başlıkta
Kıbrıs Türk tarafının geri adım attığı konusunda gerçekleri söylemediğini
belirten Denktaş, Anastasiadis’e “seçimi bir fırsat olarak kullanarak, masada ne
konuşuyorsa halkı ile onları paylaşması” çağrısında bulundu.

Metodoloji konusunda da Denktaş, “Sadece metodoloji değil
zemin ve misyonun da değişmesi gerekir” dedi.

“Kıbrıs Türk tarafının  tek ses olarak hareket edip
etmediği” sorusuna karşılık da Denktaş, ayrıntılarda büyük farklılıklar
bulunduğunu ancak genel olarak birlikteliğin geçmişe göre daha çok olduğunu,
bunun nedenin de gerçeklerin ortaya çıkmaya başlaması olduğunu belirtti.

TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit de, rutin görüşmelerin
dışına çıkılması, sonuç alıcı adımların atılması gerektiğini söyledi.

Kıbrıs Rum Yönetimi Lideri Anastasiadis’in seçim kaygılarını
bir kenara iterek Cumhurbaşkanı Akıncı’nun olumlu adımlarına karşılık vermesini
temenni ettiklerini kaydeden Özyiğit, gerginlik ortamına neden olabilecek
sondaj çalışmaları öncesinde sonuç alıcı bir aşamaya girilmesi gerektiğini
söyledi.

Özyiğit, “Bu nedenle yarınki görüşme son derece önemlidir.
Önemli olan bundan sonra müzakerelerin sonuç alıcı bir sürece evrilmesidir…
Artık tek ihtiyaç şey siyasi iradedir” dedi.

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ

kıbrıs reklam