“İRADEMİZİ GERİ ALMALIYIZ”
TDP Genel Sekreteri Nevzat Özkunt, Kıbrıs’taki barış ve federasyon olasılığını artırmak için mutlaka ortaya irade konması gerektiğini belirterek, “bugün irademiz gasp edildi. 2020 cumhurbaşkanlığı seçiminde çok ağır müdahalelerle başımıza bir cumhurbaşkanı atandı. İrademizi ilk önce geri almalıyız. Daha sonra diğer olasılıkları konuşabiliriz. Ama şu anda var oluş mücadelesi yanında ciddi bir iradeyi geri kazanma mücadelesi vermemiz gerekir” diye konuştu
Nevzat Özkunt, iradeyi geri almadan istenildiği kadar hükümet programı yapılsın, çözüm önerileri sunulsun, hiçbirinin hayata geçirilemeyeceğini kaydetti. Özkunt, toplum iradesini yansıtan bir yönetimi nasıl oluşturabileceğimizi konuşmak gerektiğine vurgu yaptı
Özkunt, ilhak ya da Türkiye’ye bağlanma konusunda CHP’nin görüşünü bilmediğini, ancak Kıbrıs’ı milli dava olarak gördüklerini bildiğini belirterek, yayınladıkları ortak bildiride Kıbrıs’taki egemen eşitliği BM parametrelerinde geçen şekliyle kullandıklarını söyledi. Özkunt, oluşacak olan yeni bir yönetimde bu konuların konuşulması gerektiğini belirtti
Özkunt, “Bugünkü gerici hükümetin yapmaya çalıştığı bambaşka. Tümüyle toplumsal varlığı hedef alıyor. Kıbrıs Türk halkının iradesini hedef alıyor. Özellikle laiklik konusunda kendi yaşam biçimini empoze etme konusunda neler yapmaya çalışıldığını açıkça görüyoruz. AKP iktidarının gitmesiyle ne değişecek diye sorarsanız, bence çok şey değişecek. En azından bu gerici, laiklik karşıtı eylemler sona erecek. İrademize saldırı olmayacak” dedi
Yeni Bakış
TDP Genel Sekreteri Nevzat Özkunt, Yeni Bakış WEB TV’de yayınlanan Ufuk Çağa ile Güne Yeni Bakış programına konuk olarak gündemi değerlendirdi.
Özkunt, uzun bir süredir hükümet oluşumunun şeklinin halk iradesine dayanmadığını, alınan talimatlarla hükümetlerin oluştuğunu, kurultaylarda en az oyu alanının başbakan olduğunu, milletvekili olarak seçilmeyen kişinin dışişleri bakanı olarak atandığını, tümüyle itaata dayalı bir hükümetle karşı karşıya olduğumuzu söyledi. Özkunt, hükümetin yönetim zafiyetinin bundan kaynaklanmakta olduğuna dikkat çekerek, liyakatlı olmayan kadrolar eliyle tümüyle Türkiye tarafından bir şaşkın ördeğe çevrilen bir sistemsizliğin yaratıldığını kaydetti. Özkunt, ülkede özellikle nüfusla ilgili hiçbir veri elde edemezken 96 Şubat’ta meydana gelen deprem sonrasında ülkeye kaç depremzedenin geldiğinin bile net olarak söylenemediğini söyledi. Özkunt, bu konuda en yetkili olan İçişleri Bakanının açıklama yapması gerekirken “başbakanın açıklaması arasında eriyip gidiyor” dedi.
“Kamuoyunun gazını aldılar”
Özkunt, geçtiğimiz hafta vergi ile ilgili yasa gücündeki kararnamenin sendikaların ve siyasi partilerin baskısıyla geri çekildiğini ve bir ad hoc komite oluştuğunu belirterek, bunun kamuoyunun gazını almak için yapılan bir operasyon olduğunu söyledi. Özkunt, aynı uygulamanın tekrar gündeme getirildiğini, sadece birkaç değişiklik yapıldığını söyledi. Nevzat Özkunt, her zaman ilk başvurulan kesimin maaşlı kesim olduğunu ifade ederek, muhalefetin ve sendikaların çok daha güçlü bir şekilde hükümetten özveri gelmeden, örtülü ödeneklere dokunmadan, ağırlama giderleri ortadan kaldırılmadan, tasarruf yapılmadan hiçbir şekilde halktan özveri istenmesine izin verilmemesi gerektiğini kaydetti.
“ ‘Bu ülkeyi biz yönetiyoruz’ diyorlar”
Özkunt, devletin adının değişeceğini, Türkiye’nin cumhurbaşkanı yardımcısının açıkladığını belirterek, diğer taraftan TC Büyük Elçisinin köy köy gezerek, yönetenin kendisi olduğunu gizlemeden gösterdiğini belirtti. Özkunt, “Bu ülkeyi biz yönetiyoruz” dediklerini belirtti. Özkunt, yerel seçimlerde sol ittifakla başarı elde edildiğini belirerek, Kıbrıs Türk tarafındaki esas sorunun irade sorunu olduğunu bilerek hareket edilmesi gerektiğini söyledi. Nevzat Özkunt, iradeyi geri almadan istenildiği kadar hükümet programı yapılsın, çözüm önerileri sunulsun, hiçbirinin hayata geçirilemeyeceğini kaydetti. Özkunt, toplum iradesini yansıtan bir yönetimim nasıl oluşturabileceğimizi konuşmak gerektiğine vurgu yaptı. Özkunt, birlikte çalışmanın olası bir seçim sonrası hükümet programı oluşturulması konusunda ülkeyi ilgilendiren konularda görüş alışverişi yapmayı sürdüreceklerini kaydetti.
“En azından bu gerici, laiklik karşıtı eylemler sona erecek. İrademize saldırı olmayacak”
Özkunt, ilhak ya da Türkiye’ye bağlanma konusunda CHP’nin görüşünü bilmediğini, ancak Kıbrıs’ı milli dava olarak gördüklerini bildiğini belirterek, yayınladıkları ortak deglarasyonda buradaki egemen eşitliği BM parametrelerinde geçen şekliyle kullandıklarını söyledi. Özkunt, oluşacak olan bir yeni yönetim olacaksa bu konuların konuşulacağını belirterek, şöyle devam etti, “Burada AB hedefi koyuyorsanız Kıbrıs’taki sorunun uluslararası hukuk temelinde BM parametresi temelinde çözülmesi gerektiğini biraz bilgisi olan bir diplomat bilir. Bugünkü gerici hükümetin yapmaya çalıştığı bambaşka. Tümüyle toplumsal varlığı hedef alıyor. Kıbrıs Türk halkının iradesini hedef alıyor. Özellikle laiklik konusunda kendi yaşam biçimini empoze etme konusunda neler yapmaya çalışıldığını açıkça görüyoruz. AKP iktidarının gitmesiyle ne değişecek diye sorarsanız, bence çok şey değişecek. En azından bu gerici, laiklik karşıtı eylemler sona erecek. İrademize saldırı olmayacak.”
“Bugün irademiz gasp edildi”
Nevzat Özkunt, Kıbrıs’taki barış ve federasyon olasılığını artırmak için mutlaka ortaya irade konması gerektiğini belirterek, “bugün irademiz gasp edildi. 2020 cumhurbaşkanlığı seçiminde çok ağır müdahalelerle başımıza bir cumhurbaşkanı atandı. İrademizi ilk önce geri almalıyız. Daha sonra diğer olasılıkları konuşabiliriz. Ama şu anda var oluş mücadelesi yanında ciddi bir iradeyi geri kazanma mücadelesi vermemiz gerekir” diye konuştu.
News