150’nin üzerinde kişi gözaltında
Diyarbakır merkezli 21 ilde başlatılan operasyonlarda çok sayıda eve baskın düzenlendi. Baskınlarda aralarında avukat, siyasetçi, gazeteci ve insan hakları savunucularının da olduğu 150’yi aşkın kişi gözaltına alındı.
MA’nın haberine göre; evlerde yapılan aramalarda polisler, bazı kitap ve dijital materyallere el koydu. Baskınlarda aralarında Mezopotamya Ajansı editörü Abdurrahman Gök, muhabir Ahmet Kanbal, Yeni Yaşam Gazetesi Yazıişleri Müdürü Osman Akın, Xwebûn İmtiyaz Sahibi Kadri Esen, gazeteciler Mehmet Yalçın ve Mıkail Barut; Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Amed Şube Eşbaşkanı avukat Halise Dakalı, avukatlar Resul Tamur, Özüm Vurgun, Bünyamin Şeker, Berdan Acun, Pirozhan Karali, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz’in basın danışmanı Sezen Mercan, Amed Şehir Tiyatrosundan Yavuz Akkuzu, Özcan Ateş ve Elvan Koçer Yıldırım, Özgür Kadın Hareketi (Tevgera Jinên Azad-TJA) aktivisti Maria Öztopuz ile siyasetçilerin de bulunduğu çok sayıda kişi gözaltına alındı.
Hak savunucularından gözaltılara tepki: Amaç seçmeni korkutmak, ters tepecek
Diyarbakır’daki gözaltılara tepki gösteren sivil toplum örgütleri ve hak savunucuları, “Seçim öncesi gözdağı” yorumunda bulundu. İktidarın seçmeni korkutmayı amaçladığını söyleyen hak savunucuları, “Ters tepecek” dedi.
Diyarbakır merkezli 21 ilde gazeteci, avukat, insan hakları savunucusu ve siyasetçilere yapılan operasyonlara sivil toplum örgütleri ve hak savunucuları da tepki gösterdi. Artı Gerçek’e konuşan hak savunucuları operasyonu ‘siyasi’ olarak tanımlayarak, “Seçim öncesi gözdağı” dedi.
‘Operasyon siyasi’
Yeşil Sol Parti İstanbul milletvekili adayı ve eski İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, operasyonun seçim öncesi yapılmasına dikkat çekerek, “Bu durum siyasi saikle yapıldığını gösteriyor” dedi. Türkdoğan “İktidar seçimleri kaybedeceğini anladı ve Yeşil Sol Parti’yi özellikle bölgede kendisine rakip olarak görüyor. Seçmeni korkutmak amacıyla böyle bir operasyonun yapıldığını düşünüyorum ama unuttukları bir şey var; zaten iktidar son 8 yıldır aralıksız bir şekilde gözaltı ve tutuklama işlemleri yapıyor. Artık seçmenin bu tür operasyonlarla etkilenme şansı yok. Bunun ters tepeceğini düşünüyorum” dedi.
‘Sandık güvenliği’ vurgusu
Operasyonların ardından sandık güvenliğine vurgu yapan Türkdoğan, “Tam seçim öncesinde özelikle gazeteci ve hukukçulara yönelik böylesi bir operasyonun yapılması seçim günü olası ihlallerin daha fazla olacağını gösteriyor. Bu bakımdan uluslararası gözlemcilerin özellikle AGİT gözlemcilerinin Doğu ve Güneydoğu’da daha fazla bulunması gerektiğini, bunun yanı sıra ülkelerin parlamenter gruplarının seçimler için Türkiye’de olması gerektiğini düşünüyorum. Bu yapılanlara verilecek tek yanıt sandıktır. Bu iktidarı göndereceğiz, bu parti uygulamalarına son vereceğiz” ifadelerini kullandı.
Eren Keskin: Hukuki dayanağı yok
İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı avukat Eren Keskin de operasyonların hukuki dayanağı olmadığını söyleyerek, “Seçim öncesi her zaman olduğu gibi maalesef Kürdistan’da bu tür operasyonlar her zaman oluyor. Bu akıl dışı bir durum. Bir hukukçu olarak benim söyleyebileceğim bir durum yok. Hukuki dayanağı olmayan, tamamen keyfi, seçimlere yönelik bir korkutma operasyonudur. Ama bunları çok denediler, yine bir sonuç alamayacaklar” dedi.
ÇHD: Kürt halkı avukatsız kalmayacak
Çağdaş Hukukçular Derneği Ankara Şube Başkanı Murat Yılmaz da gözaltı furyasını “siyasi operasyon” olarak tanımladı. “Bu bir gözdağı operasyonudur” diyen Yılmaz, “Seçime doğru giderken Kürt halkının beyan ettiği iradesine karşı bir saldırıdır. Hiçbir zaman kurumlarımız, avukat arkadaşlarımız, siyasetçiler, sanatçılar, gazeteciler mücadelelerinden geri adım atmazlar. Mutlak suretle boşa çıkacaktır ve Kürt halkı avukatsız kalmayacaktır. Biz de ÇHD avukatları olarak avukat arkadaşlarımızın yanındayız, mücadelemiz devam edecek” dedi.
News